O zaman Let's go Let's gooo 😸Jennie
İkimiz de dağılmış bir halde sınıftan çıktığımızda, alnımızda 'biraz önce delice seviştiler' yazıyordu. Bazıları ayıplayan bakışlar atarken, bazılarının aklında sanki bizi sevişirken izleme fikri dolaşır gibiydi. Bilmiyorum uyduruyor da olabilirim. Lisa hiçbir şey olmamış gibi yanımda yürümeye devam ederken "derse girecek enerjin kaldı mı kedicik?" Kolunu çimdikleyerek "insanların içinde bana öyle seslenmekten vazgeç Manoban!" Sırıtarak kulağıma eğildi.
"Neden sadece seni becerirken söylememden mi hoşlanıyorsun kedicik?"
Manoban! Şimdi seni...Birden dudaklarıma hızlı bir öpücük kondurup koşmaya başladı. Bağırarak "dersten sonra beni bekle!" dedikten sonra olduğum yerde kalmıştım. Elim dudağıma çıkmışken insanların bana baktığını hissetmemle hızlıca elimi indirdim. Boğazımı temizleyerek dersimin olduğu sınıfa doğru hareket ettim.
Biliyorum biliyorum biraz önce Lisa beni becerirken hiç utanmıyordum. Şimdi bir öpücükle altüst mü oldum? Evet öyle oldu. Beklemediğim bir anda beklemediğim şeyleri pat diye insanların içinde yapması beni utandırıyordu. Hey ben bu işlerde yeniyim. Lisa'dan önce, çocukken hariç, kimsenin elini bile tutmadım. Beni mazur görmeniz gerekiyor.
Blok dersin ikinci yarısına yetişmiştim. Jisoo beni gördüğünde elleriyle ağzını kapatarak sessiz bir çığlık atmıştı. Yanına oturur oturmaz fısıldayarak "okulda seks yaptım deme Jennie?" Saçlarımı savurarak "okulda seks yaptım Jisoo." Tekrar ellerini ağzına kapatıp sessiz bir çığlıktan sonra "senin tam bir sürtük olduğunu biliyordum Jennie. Yemin ederim biliyordum. Nerede yaptınız özel bir yerse belki ben ve Rose de kullanabiliriz."
"Tanrı aşkına Jisoo, okulun her köşesinde yeterince yiyiştiniz. Sus ve derse odaklanmama izin ver." Jisoo sahte bir kırgınlıkla dudaklarını büzdü ve dersi dinlemeye başladı. Dersin bitmesi için dakikaları saymaya başlamıştım. Yorgunluk bütün bedenimi ele geçiriyordu ve hiç yapmadığım bir şeyi yapmak üzereydim. Evet, derste uyumak. Aslında ilk kuralı çoktan bozmuştum. Lisa'yla düzüşmek için dersi terk etmiştim. İkinci kuralı bozmak o kadar zor değildi. Sıranın üzerine kapanarak biraz kestirdim.
Hayvanca dürtülerek uyandırıldığımda "Jisoo sen öldün! Kaçsan iyi edersin!" Eşyalarını çoktan toplamış olan Jisoo uyarımla birlikte topukları poposuna vura vura kaçmaya başlamıştı. Tabiki çocuk gibi onun peşinden koşmayacaktım. Yeterince yorgun hissediyorum zaten. Bir an önce evime gidip kendimi yumuşak yatağıma atmalıyım. Ah unuttum Lisa dersten sonra yanına gitmemi söylemişti. Lisa'yı düşündüğümde yorgun bile olsam, hemen harekete geçerek eşyalarımı topladım. Her zamanki gibi fakültenin bahçesindeki yuvarlak toplanma alanında bekleyecekti beni.
Lisa'yı karşımda gördüğümde, sıcak gülümsemesiyle kollarını iki yana açmıştı. İşte bu sahne, genç kız sevgilisinin kollarına koşarak atlar ve sevgilisi onu havaya kaldırarak etrafında döndürür. Son olarak dudaklar birbirine mühürlenir ve son.
Hayır tabiki öyle bir şey olmadı. Yorgunluktan yürümeye bile halim yoktu. Lanet Manoban o boş sınıfta beni bitirmişti. Her şeye rağmen pişman değildim. Aklıma geldikçe dudaklarımı dişleme isteğim artıyordu. Her neyse Lisa'nın yanına adım adım ulaştığımda, yorgun bedenimi kollarının arasına almıştı. Alnıma ıslak bir öpücük kondurup başımı çenesinin altına aldı.
"Çok bitkin görünüyorsun Jennie. Seni eve götürüyorum."Lütfen...
Bir şey söylememe fırsat vermeden beni kucağına aldığında güçsüz halimle çığlık atmıştım. "Manoban bırak beni! Bırak dedim." Ani hareketi sanki kaçırılıyormuşum gibi tepki vermeme sebep olmuştu. Lisa kaşlarını çatarak "çırpınmayı bırak kedicik. Kucağımı sevdiğini sanıyordum." Kırmızı bir suratla göğsüne doğru sindim. Bir elimi tutunmak için ensesine attım. Diğer kolumu omzunun üstünden sardım. Arabaya taşırken neredeyse kollarında uyuyacaktım. Gerçekten kucağını seviyordum. Bana huzur veriyordu. Aynı zamanda bilinmezlikleri yüzünden güvensizlik hissediyordum. Lisa'yla olmak gerçekten kafa karıştırıcıydı. Bir yanı şefkatli ve sevgi doluyken, diğer yanı boşlukta bırakıyordu.
Arabaya ulaştığımızda beni dikkatlice koltuğa bıraktı. Kemerimi bağladıktan sonra kapımı kapatıp, şoför koltuğuna geçti. Hala bugün yaşadıklarımız yüzünden utanıyordum. Sadece boş sınıf meselesi değildi. Onun öncesinde kantinde yaptıklarım da vardı. İçimden ne çıktı da o an bunları yapacak cesareti bulmuştum bilmiyorum. Acaba önceki hayatımda bir sürtük olabilir miydim?
Lisa ona bakmaktan kaçındığımı ve koltuğa sindiğimi fark edip, kıkırdamaya başlamıştı.
"Sende en sevdiğim şey ne biliyor musun Jennie?" Merakla sordum. "N-neymiş?"
Bir elini direksiyondan çekip, çıplak bacağımın üzerine yerleştirdi. Kırmızı suratım daha da kızarmaya başladığında "mandu yanaklarının utandığında kızarması." Elini geri çekerek tekrar direksiyona yerleştirdi.
"Utanıyor olmam iyi bir şey mi yani?"
Ben bu durumdan pek hoşlanmıyorum açıkçası.
Lisa yola bakarken başını aşağı yukarı salladı.
"Benim için iyi bir şey Jennie. Herkes gibi olsaydın seni sevemezdim. Herkes gibi olsaydın, sana aşık olamazdım."Söyledikleri kalbimi ısıtırken, benim evime giden yolda olmadığımızı anlamıştım. Manoban bana sormadan beni evine atacaktı.
Araba durduğunda Lisa kemerini çözüp kapısını açmıştı. Benim hareket etmediğimi görünce inmekten vazgeçti. "Jennie inmeyi düşünmüyor musun?" Omuzlarımı yukarı kaldırarak bir çocuk gibi mızmızlandım.
"Banane okulda beni taşıdın. Şimdi de taşı."Lisa 'çattık ya' der gibi bir kafa hareketi yapıp sırıtmıştı. "Peki bebek Jennie istediğin gibi olsun." Arabadan inip benim tarafıma geldi.
Kapımı açtıktan sonra taktığı kemerimi açtı. Bu kez beni dışarıya çekip, omzuna atarak eve doğru yürümeye başlamıştı. "Manoban ne yaptığını sanıyorsun! İndir beni vazgeçtim! İndir çabuk!" Omzunda olduğum için açılan kalçama bir tokat atarak "taşı dedin taşıyorum işte kedicik. Çırpınmayı bırak yoksa ikimiz de düşeceğiz." Oflaya puflaya kaderime razı geldim.Eve girdiğimizde beni yere indirmişti.
Kaşlarımı çatarak karşısına dikildim.
"Ben sana çok yüz verdim. Sen Jennie Kim'i unutmuş gibisin Manoban." Kollarını karnında birleştirip sırıtarak beni dinliyordu.
Dalga geçen tavrına karşılık, yumruklarımı sıkmaya başlamıştım. "Şimdi seni..." Lisa elini yanağıma çıkarıp yüzüme sevimli sevimli bakmaya başlayınca ne söyleyeceğimi unutmuştum. Baş parmağıyla yanağımı okşayıp "bugün çok yoruldun sevgilim. Hadi uyuyalım.""P-peki s-sevgilim."
Çok tatlı değiller mi ama ❤️
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR BU EKSİKTİ! G!P (JenLisa)
FanficBu hikaye G!P'dir. Yani girlpenis yani kızın çükü var. Rahatsız olacaklar hiç girmesin kapıdan dönsün. Eee o zaman Let's go Let's gooo 😸