13. Bölüm

879 453 125
                                    


Size bir sorum var...
Fiza için instagram da sohbet amaçlı bi grup açılsa katılmak ister misiniz?
Ve bu grubu kurmak için gönüllü olanınız var mı? 
İsteyen bana Dm'den ulaşabilir.

Şimdi hazırsanız bölüme geçelim.

Bölüm ithafı: siyahbirmezarr ve rumeysakblt

Hipnoz olmuşçasına çekemiyordum gözlerimi bileğinden.
Daha önce birkaç kez görmüştüm ama hiç dikkatimi çekmemişti.

Bakışlarımı takip ederek o da bileğine baktı. Sonra gülümser gibi oldu ama geri vazgeçti.
"Bir şey mi oldu?" diye sordu bakışlarını zorlukla bileğinden ayırarak.

Nihayet dudaklarımı aralayarak konuşmayı başardım.
"Dövmen," dedim fısıltıyla. "Kağıttakinin aynısı."

"Hangi kâğıt?"
Düne kadar ona olanları söylememekte kararlıydım ama sanırım bu saçma bir düşünceydi. Eğer o da bu evde yaşıyorsa onu da ilgilendirirdi.

Beni yatırdığı yatağından güçlükle doğrulup oturur pozisyona geçtim.
"İlk geldiğimiz gün yere düşen tabloyu hatırlıyor musun?"
"Evet."
"Sen yokken o tablonun arkasında küçük bir kağıt buldum. Siyah bir yıldız vardı ve senin dövmen onun bire bir aynısı."

Bakışları yine bileğine kaydı. Sonra gizlemek istercesine kazağının kolunu iyice aşağı doğru çekiştirdi.
"İyi de ne alakası var ki?"
Omuzlarımı silktim. "Bilmiyorum."
"Belki de tesadüftür sadece."
"Eskiden olsa bende tesadüf der geçerdim. Ama bu evde yaşanan hiçbir şeyin tesadüf olduğuna inanmıyorum."

Niye yaptığımı bilmeden kolunu tuttum ve biraz önce indirdiği kazağının kolunu dövmeyi açığa çıkaracak şekilde yukarı kaldırdım. Parmaklarımı dövmenin üstünde gezdirdim. Bileğindeki damarların atışını hissedebiliyordum.
"Bir hikâyesi var mı?" diye sordum.
"Niye sordun ki?"
"Hiç," dedim i harfini uzatarak. "Sadece merak ettim."
"Evet, var bir hikâyesi."

Aklıma gelen şeyle kaşlarımı çattım.
"Geçen gece bahçede bana yıldızları sevmediğini söylemiştin. Bir insan sevmediği bir şeyin neden dövmesini yaptırır ki?"
Kolunu çekip kazağı tekrar indirdi. Bileğininin üzerindeki elim boşlukta kaldı.
"Çok soru soruyorsun. Şimdi bunları boşver ve bana o oda da ne olduğunu anlat. Geldiğimde yerdeydin ve yüzün kireç gibiydi."

"İlk önce lavabodaki musluk kendi kendine açılıp kapanmaya başladı. Odadan çıkmak istedim ama kapının üstünde duran anahtar aniden kayboldu. Sonra nefesim kesildi ve kendimi yerde buldum. Sana seslenmek istedim ama tuhaf bir şekilde sesimi çıkaramadım." diye tek çırpıda anlattım yaşananları.

Kısa bir sessizlikten sonra ayağa kalktı ve kolumdan çekerek beni de kaldırdı.
"Hadi gidiyoruz," dedi aniden.
"Nereye?"
"Herhangi bir otele."
Bir şey söylememe izin vermeden dolabının üzerindeki valizi indirdi ve içine rast gele kıyafetlerini doldurmaya başladı.
Ben şaşkınlıkla ona bakarken  bana kısa bir bakış attı ve "Sende valizini hazırla," deyip valizi doldurmaya devam etti.

FİZA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin