[8]

824 89 119
                                    

leviackerman:
kimsenin gelmediğine emin ol.
bugün her şeyi bitirme niyetindeyim,
gözünü kapıdan ayırırsan içleri boşalana kadar oyarım, unutma.

jeankirschtein:
...
mikasa dallaması da aynı senin gibi insanlıktan gram nasibini almamış bir piç gibi davranıyor
ne diyeyim ki, kanınız bozuk işte.

dersin başladığını işaret eden zil çaldığında eren hala okulun tuvaletindeki aynada kendisine bakıyordu.

zihni ve duyguları ilk defa bu kadar sert çelişmişti, neyi daha doğrusu kimi seçmesi gerektiğini bilmiyordu.

onu mutlu edecek kişileri hiçbir zaman sevememişti, hep imkansızı isteyen biri olmuştu.

zaten bir şeyi çekici yapan her zaman imkansız olması değil miydi?

açılan kapıyla düşünceleri yarıda kesildi, gelen levi'dı.

levi zamanla onun için güvenilir birisi olmuş olsa da birbirlerini aynı şekilde sevmediklerini çok iyi biliyordu eren.

kapıyı hafifçe kapattı gri gözlü genç, ardından eren'i sertçe çevirerek soğuk duvara dayadı, ona sarılır gibi yapıp yüzünü boynuna gömdü.

eren'in gözleri büyüdü, levi'ın sıcak nefesini teninde hissetmek içinde büyük bir rahatsızlık oluşturmuştu.

"seni tek nefeste içime çekmek istiyorum, eren."

eren onu itmeye çalıştıysa da başarılı olamadı, levi çoktan soğuk ellerini birkaç düğmesini açtığı gömleğinden içeri sokmuştu bile.

"seni herkesten daha çok sevebilirim, bana karşı acımasız olma."

bacağını yavaşça eren'in erkekliğine bastırdı, eren'in ağzından kısık sesli bir inleme dökülürken fermuarını hafifçe açmaya başlamıştı bile.

dilini kulak memesine değdirdikten sonra bembeyaz boynuna yöneldi yavaşça, ellerini uzun oğlanın bedeninde gezdirdi.

eren'in saçlarının kokusu levi'ın düşüncelerini ele geçirdi, güzel irisleri koyulaştı. eren'in yüzüyle arasında milimler kalmışken eren onu itti, tek kelime etmeden merdivenlerden aşağı fırladı.

gömleği pantolonun altındaki kabarıklığını saklayamadığı için kısık sesli bir siktir çekti, arminle kafa kafaya girene kadar her şeyi nasıl gizleyeceğini düşünüyordu.

jeankirschtein:
alt katta karşılaştılar.
ne diyeyim ki, şanssızı sikseler kucaktan inmeyiz.

armin eren'in halini fark edince hafifçe kızardı, ardından tek kelime etmeden ayrıldılar.

o sırada levi'ın merdivenden koşar şekilde inmesi ve erenle aynı halde olması armin'in epey kafasını karıştırmıştı.






akşama 2. bölümü atarım ( 'ε' )

everybody gets high [eremin] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin