Jisoo
Jungkook'un düğünü için hazırlanıyordum. Makyaj masasının önünde oturmuştum, küpelerimi taktım. Bordo bir kıyafet giyinmiştim.
Chungha ile konuşmuştuk. Annesinin yanına gitse de Namjoon hâlâ onunla iletişimi koparmamıştı. Chungha'nın anlattığına göre, Namjoon onunla barışmak istiyordu. Chungha böyle bir şeyi henüz yapamayacağını, Namjoon'a hâlâ güvenemediği cevabını vermişti. Fakat Namjoon çocuğuyla ilgileniyor ve onları ziyarete gidiyordu.
Suho ise Busan'da Yoona ile karşılaşmıştı. Yoona, Suho'nun Busan'a gittiğini duyduğunda peşinden gitmişti.
Düğün geçirileceği malikaneye gelmiştik. Size demiştim değil mi Jungkook saray düğünü yapıyordu. Malikaneye girer girmez açık mavi renk üniforma giymiş uşaklar bizi karşıladı.
Etrafta Lee Lim'i, yani babamı ve eşini görememiştim. Girişte olduğumuzdan burada olmamalarını normal kabul ettim.
Şaşırıp Taehyung'a bakmıştım. "Jungkook çok düşünceli."
Taehyung hafif gülümsemişti. Gözlerini bana dikti. "Sonuçta bir defa evleniyor."
"Umarım..." Bakışlarımı Taehyung'tan çekip önüme diktim. O anda önümde koşuşturan kalabalık dikkatimi çekmişti. Tek kaşımı kaldırdım ve Taehyung'la beraber kenarda duran Jennie'ye yaklaştık.
"Neler oluyor?" Taehyung kaşlarını çatmış koşuşturan hizmetçileri izliyordu. "Bir sorun yok değil mi?"
Jennie kahkaha atıyordu. "Ah hayır, abi... Lisa çiçeğin rengini beğenmemiş. Onu bulmaya çalışıyorlar." Jennie kol saatine baktı, daha sonra yüzümüze baktı. "Neredeyse iki saattir kaç tane çiçekçi geldi, gitti, ama Lisa bir türlü aradığı rengi bulamıyor."
"Aradığı renk ne ki?" Gözlerimi kocaman açarak Jennie'ye dikmiştim.
"Galiba... altın sarısı. Hatta..." Jennie uşaklara baktı, daha sonra bize baktı. "...Jungkook altından çiçek yaptırmış, ama Lisa beğenmemiş. Düşünebiliyor musunuz?!" Jennie şaşırmış ve heyecanlı halde, konuşuyordu.
Kafamı aşağı yukarı salladım. Gözlerimi Jennieden çekip uşaklara diktim. "Belli ki Lisa'ya fazla değer veriyor."
"Ah sadece durum bu hale gelmesin diye yaptı! Ama durduramadı işte!" Jennie göz devirip uşakları izlemeye devam etti.
Yukarı kattan gelen çığlıklar hizmetçilerin karmaşasını bitirmişti. Biz hemen yukarı çıkarken hizmetçiler de yavaş, yavaş dağıldı.
Yukarı katta Lisa o taraf, bu tarafa yürüyordu. "İnanamıyorum! Bir işi doğru dürüst yapamıyorlar! Jungkook nerede?!"
Lisa'nın babası olduğunu düşündüğüm adam koltukta oturmuş umutsuz vaka olan kızına bakıyordu.
Annesi olduğunu tahmin ettiğim kadın ise Lisa'nın etrafında pervaneydi. "Kızım, sana zar zor koca bulduk, onu da kaçıracaksın! Sana dedim, bu yüzünü evlilikten sonra göster diye!"
Ben Jennie'ye baktım, o da bana, daha sonra yeniden onlara baktık.
"Ne yüzü ya, anne! Sana diyorum daha bir çiçeği doğru dürüst bulamıyorlar!" Lisa ağlamak istiyordu.
"Sakın ağlama! Makyajın bozulacak!"
"Ağlayacağım işte! Ağlayacağııım!" Lisa ağlamaya koyulduğunda ayak sesleri geriye bakmamıza neden oldu.
Arkamızda Yoongi duruyordu, elinde ise sarı renkte çiçekler vardı. Lisa'ya baktım, o da dikkatle çiçeklere bakıyordu. "Çiçeklerim..." diye bir fısıltı Lisa'ya aitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vsoo | Invitation (Davet)
FanficJisoo kafasını geriye, koltuğa yasladı. Taehyung'ın onun ismini sırtına dövme yaptırdığı günü hatırlıyordu. Hatta o gün fazlasıyla şaşırmıştı. Bu şarkıyı sevdiğini ve beraber şarkıları olmasını istediğini söylediğinde Taehyung bunu kabul etmiş, erte...