love among us •jikook

o n i k i

Daha erken gelecekti ama uzadıkça uzadı ve 4,800+ kelime oldu 🤸
Yorumlarınızı özledim, okurken çok eğleniyorum 😭
İyi okumalar ✨

•••
-1 hafta sonra-

"Şimdi video çok basit. Jungkook bize 'kim daha çok' ile başlayan sorular soracak. Örneğin, 'kim daha çok yetenekli?' gibi. Elinde iki seçenek var. Ya ben ya da kendin. Hangimizin yetenekli olduğunu düşünüyorsan onun ismini kameraya göstereceksin. Tamam mı, kutu bebek?"

Taehyung'un anlattıklarına başıyla onay verdi Jimin. Üçüncü defa tarif etmişti oyunu. Kusursuz bir video olsun istediği aşikârdı. Sonuçta Jimin gibi bu işlere fazla amatör olan biriyle çekecekti. Kendince haklıydı da.

Arkasında yeşil perde olan masaya oturdu Jimin. Bu odanın yarısında Jungkook'un yayın ekipmanları, diğer yarısında ise Taehyung'un youtube videolarını çektiği alan vardı. Bu tarafta; kameralar, bir çekim için ne kadar gerekiyorsa o kadar fazla ışık ve siyah bir masa vardı. Geniş alana özenle yerleştirildikleri aşikârdı. İlk defa böylesine profesyonel bir ortamda bulunuyordu ve bu heyecan vericiydi.

"Sana güveniyorum, kutu bebek. Eminim ki güzel bir video olacak."

Taehyung'a gülümsedi. Gerilmemesi için elinden geleni yapıyordu. Video çekeceklerini öğrendiği an nasıl sevindiğini fazlasıyla belli edip sürekli teşviklendirici cümleler kurmuştu. Herkesin isteyebileceği bir dosttu. "Umarım Tae."

"Hazır mısınız?" diyerek odaya giren Jungkook'a döndü. Çekimi yapacak olan kişi ondan başkası olmazdı. Kameranın arkasındaki yerini aldı. Normal günlerin aksine, bugün üstünde mavi ve salaş bir kazak vardı. Sürekli siyah giyiyor olmasına o kadar alışmıştı ki, çok farklı bir kıyafet modeli var gibi geliyordu. Altında ise lacivert eşofman vardı. Yakışmıştı.

"Jungkook baksana kameradan nasıl görünüyorum?" diye sordu Taehyung masanın üzerinde bulunan, isimlerin yazılı olduğu renkli kağıtları düzenlerken.

"Bok gibi."

Jimin, Jungkook'un cevabına gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı ama dayanamadı. Boşluğuna gelmişti. Kıkırdayarak "Kabasın." dedi. Fakat, eğlencesi kısa sürmüştü çünkü ona öldürücü bakışlar atan Taehyung'u gördü. Birden ciddileşip koluna sarıldı. "Eminim ki çok yakışıklı görünüyorsundur Tae. O sadece seni kıskanıyor."

Jungkook ile göz göze gelince hafif kaşlarını çatmış olduğunu gördü. Muhtemelen bir şeyler diyecekti. Jimin göz kırpıp ardından işaret parmağını dudaklarının üzerine getirdi. 'Sus, sadece onu geçiştiriyorum' demenin bir başka yoluydu. Bazen cidden dört yaşındaki iki çocuk arasında kalmış gibi hissediyordu.

Jungkook'un yüzünde minik bir tebessüm oluştuğunda Jimin de gülümsedi. "Başlayalım mı?"

Taehyung "Başlayalım." dediğinde yeniden heyecanlanmıştı.

Namjoon, sabah arayıp Taehyung ile video çekeceklerini söylediğinde ilk tepkisi şaşırmak olmuştu. Bazen onlarla beraber çalıştığını, hatta iş arkadaşları olduklarını unutuyordu. Hiç öyle hissetmiyordu. Nedeni ise belki de kendini onlara yakın bulması olabilirdi? Muhtemelen.

Derin bir nefes verdi. Bu video Taehyung'un da kitlesinin Jimin'i tanımasına yardımcı olacaktı. Yani, ilk izlenim çok önemliydi. Kendi karakterini olduğu gibi yansıtması gerekiyordu.
İçinden her şeyi güzel geçeceğini tekrarladı. Heyecanını belli etmemek adına gülümsedi ve kameraya baktı. Hazırdı.