Not : Bu hikaye My Candy Love adlı oyuna göre yazılmıştır, fakat kişisel yorum da katılmıştır (Oyun Türkçe adıyla Aşkitom) Fan senaryosu değildir, tamamen oyuna göre kurgulanmıştır. İsimler İngilizce ve oyunun orijinalinde ki gibi olacaktır. Ayrıca bu bölüm tamamen My Candy Love Animation adlı animasyondan yazılmıştır. Diğer bölümlerde oyun üzerinden devam edilecektir.
Piyano sesinin eşliğinde, mor bir elbise giymiş, saçlarımı açık bırakmış şekilde gözlerim kapalı bekliyordum. İşte burdayız, ilk gerçek öpücüğüm... Belime bir el deydiğini hissettim ve sonra diğer elinde yanağımda olduğunu farkettim. Gözlerim kapalıydı. Tabii ki benden hoşlananlar olmuştu ama bunun gibi değil. O, daha çok yaklaştı ve dudaklarıma yapıştı. Ve bu elma tadı... Buna bayılmıştım! Hey, bir saniye bu elma falan değildi. Kaşlarımı çattım ve düşünmeye başladım. Gözlerim hala kapalıydı. Hayır, bu daha çok şey gibi ... Şey... Balık ve cips?! Gözlerimi açtığımda üzerimde duran ve yanaklarımı yalayan, siyaha kaçan bir renkte olan kedimle göz göze geldim ve uyan dermişcesine miyavladı.
"Feather! Bu kaçıncı?!" diye cırlayıp onu üzerimden inmesi için ittirdim. Yatağımda uzanıp tavanla bakışıyordum. Pencereden gelen hafif ışık süzmeside odamın karşı duvarına yansıyordu. Bana lütfen neden tüm mükemmel rüyalarımın kısa sürdüğünü ve kabuslarımın sonsuza kadar devam ettiğini söyler misiniz? Yatağımda sağa döndüm ve Feather adlı kedimin esnemesinden sonra miyavlamasına bakıp acaba bu kedinin psişik güçleri varda ne düşündüğümü okuyup ona göre mi miyavlıyor diye düşünmeden edemedim.
**
Suyu kapattım ve buhar dolu duşakabinden dışarı çıktım. Yeşil havluyu bedenime sararken pembe saç havlusuylada saçımı sarmıştım. Banyo kapısını açtığımda içerideki sıcak sudan dolayı oluşan buharlar dışarı çıkmıştı. Hızla ve parmak ucumda karşı kapıya, yani odama doğru ilerledim.
Gardrobumun kapağını açıp bir gömleğin üzerine kırmızı kravat ve fıstık yeşili bir kazak giydim. Fileli eteğimide giyince aynanın karşısına dikilip bakmaya başladım. Hayır bu olmadı. Üzerime sarımsı bir düşük omuz yarım kollu bir bluz ve kot pantolon giydim. Elimi belime koyup tekrar aynaya baktım. Hayır buda değil. Beyaz, V yaka, yaka kısmı siyah bir bluz ve beyaz etek giydiğimdede kafamı sallayıp üzerimden çıkarıp arkaya doğru fırlattım. Feather'ın üzerine düşmüş olmalı ki, huysuzca miyavladı. Gardrobumun dopdolu olması karar vermemi zorlaştırıyordu. Pembe kurukafalı bir tişört, üzerine siyah yakaları kalkıp bir ceket giydim ve altınada lila rengi bir şort. Gözlerimde John Lennon gözlük modelinin güneş gözlüğü halini takmıştım ve kahverengi saçlarım ve yeşil gözlerim ile aynaya bakmıştım. Kaşlarımı çatıp bunlarıda çıkardım. Birkaç kıyafet daha denedikten sonra şükürler olsun ki seçebilmiştim. Askılı lila rengi bir bluz ve altınada lacivert dar paça bir pantolon giymiştim. Ayağıma ise beyaz bir çizme giymiştim. Saçlarımı omuzlarıma bırakmıştım ve sonunda hazırdım. Aynaya baktım ve sonrada ayağımın altında dolaşan kedime, "Sen ne düşünüyorsun?" diyip ellerimle bluzumu düzelttim. "O kadarda kötü değil, değil mi?" Diye kedimle konuştum. Onun beni anlayabildiğini düşünüyordum. Fakat o umursamamış gibi patisini yalamaya başladı.
Hadi size kendimi tanıtımakla başlayayım. Adım Lynn, Lynn Darcy. Gelecek ay onaltıma basıyorum ve buda beni Akrep burcu yapıyor... Yükselenimde İkizler, yani tam olarak. Bu yaz, annem ve babam "aşk kuşları" olarak Dünya turu yapmayı tercih ettiler. Akıllarına hiç şöyle birşeyde gelmedi, "Hey! Lynn'i de niye yanımızda götürmüyoruz?" Bense, teyzem Agatha'nın yanına taşınmak zorunda kaldım. Benim için keşfedilecek yeni kasaba, yeni okul ve yepyeni bir dünya vardı. Ayrıca partileri, bütçeme uygun kıyafetleri ve tatlı çocukları severdim, hehe. Kısacası, bende herkes gibi normal 16 yaşında genç bir kızdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeker Aşkım
RomanceSweet Amoris Lisesi. Ve yeni öğrenci Lynn. Hayatının aşkını bulabilecek mi? * Aşkitom - My Candy Love oyununa göre yazılmıştır. Fan hikayesi değildir. *