Umarım beğenirsiniz?
Medyada Mert.Cemre geldiğinde beni göremeyecekleri bir alanda beklemeye başladım. Yaklaşık beş on dakika sonra Cemre ve Mert gelmişti. Cemrenin gözlerindeki ışıltıyı aramızdaki mesafeden bile fark etmiştim. Kesinlikle bu kızın Mert'e ilgisi vardi. Artık emindim. Onlar spor salonuna girerlerken bende hemen arkalarından zar zor bulduğum anahtarla kapıyı hemen kilitledim. İşimi sağlama almam gerekiyordu. Nasıl olsa Derya delirip Cemre'ye birşey yapacak olsa Mert izin vermezdi.
Aradan beş dakika ya geçti ya geçmedi derken karşıdan buraya doğru gelen bir adet bu aralar yeni adı olan 'Kutup ayısı' vardı. Bunun ne işi vardı burada.
Uraz buraya doğru yaklaşırken ne yapacağımı düşünüyordum. Onu görmemiş gibi yaparak, yere bir şey düşürmüş gibi yere bakınmaya başladım. Ben yere eğilmiş bakınırken görüş açıma giren bir çift ayakkabılarla kafamı kaldırdım.
"Özür dilemek yetmedi de ayaklarıma kapanmayamı karar verdin."
Dakika bir gol bir yine sinirlerimi bozmayı başardı. İçimden büyük bir sabır çekip bakışlarımı gözlerine çıkardım.
"Benim ayaklarına kapanma ihtimalim, senin insan olma ihtimalin kadar.
Yani sıfır."Umursamaz olmaya çalışıyordum ama içeri girmek istese nasıl durduracaktım hiç bir fikrim yoktu. Bu söylediğimi gözlerini devirmiş yine pişmiş kelle gibi sırıtmıştı.
"Seninle laf salatası yapamam Maviş. İşim var, çekil önümden."
O kapıya doğru yani aynı zamanda kapının önünde bulunduğum için bana da bir adım atmıştı ki hızla kalesini koruyan muhafız gibi daha da yaklaştım kapıya. İstese beni kenara itip geçmeyecekmiş gibi.
" Ne yapıyorsun? " dedi bıkkınlıkla. E o da haklıydı ne zaman yan yana gelsek birşey oluyordu.
"Geçemezsin."
Ama neden düşün Gizem düşün..
"Neden?"
Beklenen soruda geldi. Nasıl bir bahane bulursam buradan giderdi ki bu.
"Ne neden?
Ne demek neden?
Nedene neden olan şey ne?"Suratıma bu kız deli der gibi bakıyordu şuan yoksa bu anlamsız bakışların başka anlamı yoktu. Onun bakışlarını es geçip onu oyalamak için konuşmaya devam ettim.
" Hem sen ne arıyorsun burada?"
Derin bir nefes alıp sanırım sakin kalmak için biraz bekledi.
"İşim var ve vaktim az çekil önümden artık! O aklından yine ne şeytanlıklar geçiyor bilmiyorum ama bu sefer acımam sana haberin olsun. Daha yaptıklarının siniri geçmedi, karşıma çıkma bir süre!"
Şuanda sinirlensem mi yoksa içeri girmeye kararlı diye telaşlansam mı bilemedim. İçeriden de bir ses gelmiyordu bir an önce çıksalar iyi olacaktı.
" Olmaz! Çekilemem. "
" Sen hangi günahımın karşılığısın kızım. İşim var dedim. Çekil! "
Tekrar bana doğru gelicekti ki elimi öne doğru uzattım durması için.
"Yahu olmaz dedim be adam niye laf dinlemiyorsun. Hem acelen ne sonra gel. Arkadaşım üzerini değiştiriyor içeride, soyunma odasını kilitlemişler mecburen spor salonunda değiştiriyor. Sen git on dakika sonra gel."
Şuan kapısında beklediğim yer spor salonuna açılıyordu. Spor salonun yan tarafından da soyunma odasının bulunduğu kısma doğru bir koridor vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİRİUS
Novela JuvenilGeçmiş, gerçekten geçmişmiydi? Bitmişmiydi gelecek ile olan kavgası? Peki kimdi kazanan.. Gelecek olanın geçmişi mi daha acımasızdı, yoksa geçmişin yaşananları mı? Hangisi daha çok yaralardı insanı? Babasının işi dolayısıyla başka bir şehire taşına...