60.Bölüm

1K 108 388
                                    

Barış uyurken evden çıkmıştım. Bu kararı almak beni epey zorlamıştı. Ama bir yüzleşmeyi hak etmiştim bence en azından. Tabii o da hâlâ hatırlıyor ve oraya gelecek olursa. Evden çıkarken derin bir nefes aldım. Telefonumun sesinin açık olmasına dikkat ettim, beni görmezse korkardı çünkü. Hızlıca ilerleyip önceden buluştuğumuz yerlerden birine gelip beklemeye başladım. Arada saate bakıyordum. Sonunda onu görünce gergin bir nefes aldım. "Nisa? Gelmişsin." Belimi sıkıca sardığında ondan bir şekilde kurtuldum.

"Dokunma!" "Özledim seni Nisa'm. Yapma böyle." "Ben senin değilim." "Sen benimsin. Unuttun mu Nisa? Bedenini nasıl bana teslim ettiğini?" "Buraya gelmemem lazımdı sanırım... " "Hayır... Aksine buradan öylece gitmemen gerek." Bana bakıp gülümserken bedenimi süzmesi beni rahatsız etmişti. "Ben sadece tek bir şeyi bilmek istiyorum: beni gerçekten hiç mi sevmedin?" "Güzel bir kadınsın Nisa. Ama işe yaramazın, şımarığın tekisin." Başımı iki yana sallarken gözlerim dolmuştu. "Değilim. Ben işe yaramaz değilim!"

"Haklısın tamam kızma. Özledim seni Nisa." "Yapma." "Ne yapıyorum ki ben?" Üzerime doğru ilerlerken geri geri adımlıyordum. Karnımı okşarken burukça gülümsedim. "Korkma kızım. Annen seni koruyacak." Belimi sarıp beni kendine çekerken derin nefesler alıyordum. "Sen benimsin Nisa." "Hayır! Ben Barış'ımın Nisa'sıyım!" Onu tüm gücümle itsem de asla etki etmiyordu. "Benimsin. Ve yine öyle olacaksın. Bu kez seni kaybetmem mutlu edeceğim seni." "Ben mutluyum. Ben sadece senin beni neden terk ettiğini öğrenmek istemiştim ve öğrendiğime göre gidebilirim."

"Seni terk ettim çünkü küçük ve şımarık bir kızla uğraşamazdım. Ama şimdi değiştim. Seni geri istiyorum. Tut elimi gidelim buralardan..." Başımı iki yana sallarken sesim titremeye başlamıştı. Başımı iki yana sallayıp onu durdurmaya çalışıyordum. "Yapma! Ben Barış'ın Nisa'sıyım bana dokunma!" Gözlerimi kapatıp titremeye başlarken bir anda vücudu benden uzaklaşmıştı. Gözlerimi açtığımda öfkeli bir Barış görmemle yutkundum. Onun önümde dizlerinin üstüne çökmesini sağlamıştı. "Ondan özür diliyorsun! Gerekirse günlerce!"

Yerden kalkmak istese de Barış buna engel olmuştu. "Ondan özür dile dedim. Hemen şimdi." "Özür dilerim Nisa." "İsmini ağızına alma! Sadece ondan özür dile!" "Özür dilerim." "Duyamadım." "Özür dilerim!" "Hâlâ duyamıyorum." "ÖZÜR DİLERİM! SANA YAŞATTIKLARIM İÇİN ÖZÜR DİLERİM!" Barış bana bakarken ona dolan gözlerimle baktım. "Seni onun etrafında bir daha görmeyeceğim. Hatta gerekirse bu şehirde bir daha görmeyeceğim." Onu bırakırken o da yerden kalkıp üzerini çırpmış ve Barış'a bakmıştı.

"Bak işte ona karışamazsın." Gergince Barış'a bakarken o sadece gülmüştü. "Bu şehir benim. Ve seni burada istemiyorum. Kendin gitsen iyi edersin yoksa seninle gerçekten uğraşmaya başlayacağım." "Kimsin ki sen?! Hayır kimsin yani sen?!" "Ben Murat Yağcı. Kim olduğumu bilmiyorsan yakında öğrenirsin." "Barış Murat Yağcı. Doğru mu anlıyorum?" Barış öfkeli gözlerle ona bakarken ben biraz daha sakinleşmiştim. "Daha net anlatmamı ister misin?" Bir süre sessizlik oluştuğunda öfkeyle başını yukarı aşağı sallamıştı. "Güzel tercih. Ben de öyle tahmin etmiştim."

Elini tuttuğumda gözlerini kapatıp derin bir nefes almıştı. "Barış hadi evimize gidelim. Korkuyoruz biz. Bak bebeğimiz de çok korkuyor. Hadi mavim..." Barış gergin bir şekilde ona bakarken derin bir nefes aldım. "Ben seninim. Hadi." "Benim olana bir daha el uzatma bu bir! İki, bir kadın seni istemiyorsa onu rahatsız etme! Yoksa seni bulurum. Seni bulur ve senin ecelin olurum." "Ta-tamam." "Barış gel gidelim sevgilim. Hadi bak biz korktuk." Barış bana bakarken gözlerinde gördüğüm öfkeyle birlikte derin bir nefes aldım. "Gelmeden önce düşünecektin onu. Arabaya geç ve beni bekle."

İtiraz etmek için ağzımı açacakken bakışlarını görünce derin bir nefes aldım ve onu onayladım. "Araba nerede?" Gösterdiği yere bakınca derin bir nefes aldım. "Oradan sağa dön hemen görürsün zaten." Onu başımla onaylarken derin bir nefes aldım ve hızla arabaya ilerlemeye başladım. Kısa bir süre sonra Barış da gelmişti. "Babacık bizi yine kurtardı." "Şuan babacık aşırı aşırı aşırı öfkeli ve seninle konuşmak istemiyor." "Ama aşkım...." "Nisa sus güzelim. Sana patlamak istemiyorum. Zaten ilk defa sana bu kadar sinirliyim lütfen üzerime gelme."

MECZUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin