Hastane o gün çok yoğun olduğu için Ali ile Nazlı birbirlerini görmemişlerdi. Bu Alinin işine gelmişti Nazlı ise boş bulduğu her dakikayı Aliyi arayarak geçirdi. Çünkü Nazlının Aliye bir özür borcu vardı normalde Ali normal bir zamanda bunları söylese Alinin yüzüne bakmazdı ama haksızdı işte.
Ali hastasının son kontrollerini yaptıktan sonra soyunma odasına doğru gitti ve üstünü değiştirdi. Kapıdan çıkarken Nazlı ile karşılaştı bütün gün ondan kaçmıştı onu görmek istemiyordu.
Nazlı: Ali bak gerçekten özür dilerim.
Ali bıkkınlıkla bir nefes verdi.
Ali: Nazlı özür dilemene gerek yok insanlar düşüncelerini belirttiklerinde özür dilememeliler.
Nazlı: Ali onlar sadece sinirliyken ağızımdan çıkmış kelimeler.
Ali: Nazlı biliyor musun insanlar sinirlendiklerinde gerçekleri söylerlermiş.
Deyip hızla yürüdü. Demir onu arabada bekliyordu.
Demir: Abi nerede kaldın ya kaç saattir seni bekliyorum.
Ali: Geldim işte Demir hadi lütfen eve gidelim başım ağrıyor.
Demir kafasını sallayınca birlikte arabaya bindiler. Ali kafasını cama koydu ve gözlerini kapattı başı çok ağrıyordu birden başı dönmeye başladı. Ağrısı gittikçe arıyordu.
Ali: D-Demir.
Demir: Efendim abi.
Ali: Durdur arabayı durdur.
Demir hızlıca arabayı hızlıca kenara çekti. Ali'nin sesinden kriz geçirdiğini anlamıştı. Demir hızlıca arabadan indi ve Alinin kapısını açıp onu aşağı indirdi.
Demir: Ali şimdi nefes al. Yavaş yavaş.
Ali: Alamıyorum, alamıyorum ,alamıyorum!
Ali hızlıca kafasına vurmaya başladı.
Ali: Farklısın işte farklı! kimse seni anlamıyor! kimse seni sevmiyor! sevmiyor! sevmiyor! sevmiyor!
Ali yere oturmuştu. Demirde onun önüne eğilip Alinin ellerini tuttu. !
Demir: Hayır Ali, herkes seni seviyor biz seni anlıyoruz ben anlıyorum Doruk anlıyor Adil hoca Ferda hoca hepimiz seni anlıyoruz hepimiz seni seviyoruz Ali.
Demir hızlıca Ali'ye sarıldı. Ali Demirin dediklerinden sonra sakinleşmişti. Demir Alinin sakinleştiğini anlayınca ondan ayrıldı. Ali kollarını kendine sardı ve başını eğdi uzun zaman sonra ilk defa kriz geçirmişti. Demir Ali ile evde konuşmaya karar verdi.
Demir: Hadi abi hava soğuk eve gidince konuşacağız.
Ali kafasını sallayıp arabaya bindi. Eve gelince Demir Aliyi hızlıca odasına gönderdi üstünü değiştirmesi için. Doruk koltukta oturuyordu Demir Doruğun yanına oturdu.
Demir: Doruk oğlum Ali az önce arabada kriz geçirdi.
Doruk hızlıca Ayağa kalktı.
Doruk: Ne! kriz mi geçirdi? Hemen yanına gidiyorum ! oğlum niye yalnız bırakıyorsun.
Demir: Sakin ol şuan iyi gelince neden olduğunu konuşacağız. Abi çok kötüydü Ali uzun zamandır kriz geçirmiyordu.
Doruk: Kim sebep olduysa onu bir elime geçirsem var ya benden çekeceği var.
Demir: Şimdi sakin ol Ali ile konuşalım öğrenelim bir nedenini.
Doruk koltuğa oturdu. Ellerini birleştirdi İçinden küfür ediyordu Ali bu kısa zamanda onun kardeşi olmuştu. Ali yavaşça merdivenlerden indi ve Demir ile Doruğun oturduğu koltuğun yanındaki tekli koltuğa oturdu. Doruk sabırsızca konuşmaya başladı.
Doruk: Kara şimşeğim hadi konuş bakalım kim sana ne dedi?
Demir: Bir sakin ol oğlum.
Doruk: Nasıl sakin olayım kim benim kara belamı üzmüşse bedelini ödeyecek.
Ali kısa bir nefes alıp Nazlı ile konuştuklarını anlattı.
Doruk: Yok abi bu kız fazla olmaya başladı zaten bütün gün vıdı vıdı susmuyor. Birde sana kriz geçirtiyor. Abi ben artık Alinin yanından ayrılmam o Nazlı Ali ile konuşmayacak.
Demir: Yok abi sakin ol falan diyemeyeceğim gerçekten nasıl böyle sözler söyleyebilir.
Ali: Tamam sakin olun ben artık önemsemiyorum sizde boş verin.
Doruk: Nasıl boş verelim sen bizim kardeşimizsin oğlum bunu unutma kimse seni üzemez.
Ali: Tamam hadi herkes yataklarına bu konuyu uzatmıyoruz.
Ali merdivenlerden yukarı çıkarken Demir sessizce fısıldadı.
" Sen öyle san!"
Arkadaşlar yorumlara ve özel nesaj olarak AlNaz'ı barıştıracak mısın? diye yazıyorsunuz ama bunu bende bilmiyorum aklımda bir çok alternatif son var ve bunu hikayenin gidişatına göre yazmayı düşünüyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I changed but of my own accord ✨ (Askıda)
FanfictionKitaba bir süreliğibe ara cerilmiştir sonra devam edilecektir...