•i was told when i get older all my fears would shrink•

726 56 18
                                    

Yorgun omuzlarını düşürerek anahtarı çevirdi Areum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorgun omuzlarını düşürerek anahtarı çevirdi Areum.

Tek gelmek istememişti ama Mingyu onun yalnız gitmesi gerektiğini söyleyerek gelmemişti.

Koridora adımını attıktan sonra salona ilerledi. Her şey aynı yerindeydi.

Gözünün önünde salondaki koltuklarda Jaehyun, Sicheng ve Bora ile birlikte oturduğu zamanlar geldi.

Başını çevirip odasına doğru yürüdü.

Girmeye korkuyordu ama yine de oraya adımladı.

Düzenli yatağı gördü ilk, daha sonra biraz tozlanmış çalışma masasının oradaki tel pano.

Küçük mandallarla asılı fotoğraflardan bir kaçını eline alırken gülümsedi.

"Aptal," dedi Jaehyun'la sarılmış oldukları bir fotoğrafa bakarken. "Her şey çok güzel olabilirdi."

Baktıkça gülüyordu, onları bıraktıktan sonra elbise dolabını açtı.

"Bu bile duruyor muymuş?"

Şaşkınlıkla Jaehyun'un siyah hırkasını eline aldı. Sadece bir gün sahildeyken vermişti ve öylece kalmıştı.

Koklamamak için kendiyle savaş verse de yerine asmıştı zorla.

Eski kıyafetlerini askılarıyla birlikte çekip aldı. Yerdeki kutuya attıktan sonra eğilip yanında getirdiği valizi açtı.

Pekâlâ, gitmeden önce biraz bu evde kalmaktan zarar gelmezdi.

***

"Annenin yanına gitmeyecek misin?"

Dilimlediği salatalığı ağzına atarken Doyoung'a karşı kafasını iki yana salladı Areum.

"Kavga ettik. Ülkeye dönmemi istemiyordu. İnsan kızının gelmesine sevinmez mi?"

"Ama seni ilk görüşü değil. Kaç kere yanına gelmiş gitmiş."

Areum omuz silkti. "Olsun."

Sonra Doyoung'a baktı. "Şu kızla aranızda ne var?"

Doyoung iç çekip pencereden dışarıya bakmaya başladı. "Uzun hikaye. Bir ara anlatayım unutturma."

Sonra ayağa kalktı. "Gitsem iyi olur. Sonra görüşürüz."

Areum onu yolcu ettikten sonra mutfağa geri döndü. Tezgahı toparladığında salona gidiyordu ki kapı çalmıştı.

Kapıya gitti, delikten baktığında Jaehyun'u görmesiyle gözleri kocaman açılmıştı.

Bir süre kapıyı açmadığında Jaehyun'un sesi duyuldu.

"Evde olduğunu biliyorum. Kapıyı açar mısın?"

Areum bir adım geri gitti. Ses yapmasa evde olmadığını zanneder ve giderdi, değil mi?

"Görmek istemiyor musun beni?"

Areum kapının ardından yere çöktü. "Özür dilerim ama sensiz yapamıyorum."

Hıçkırığı duyulmasın diye elini ağzına bastırdı Areum. Gözlerinden yaşlar akıyordu.

Kapının diğer tarafındaki Jaehyun da yere çöktü. "Özür dilerim, özür dilerim.."

Jaehyun sayıklarken kafasını kapının pervazına yasladı.

Aralarında duvarla birlikte sırt sırta ağladılar. Ne Areum kapıyı açtı, ne de Jaehyun kapının önünden gitti.

.
.
.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Stressed Out² | Jung Jaehyun √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin