Yayımlama tarihi:
16 Mart 2021
12.00~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
İlaçlarını verdim. O ilaçlarını içerken bende çaylarımızı tazeledim.
İlaçlarını içince alıp tekrar çıkardığım yere koydum ve karşısındaki koltuğa az önce oturduğum yere geçtim.Bacaklarının üzerindeki battaniyeyi düzeltti. Ardından başörtüsüne çeki düzen verdi.
Ben gülümseyerek onun konuşmasını bekliyordum.Hasna Hanım bana hayat hikayesini anlatacaktı bu gece. Daha doğrusu hayat mücadelesini.
İşe ney ile başladı. Yani ki çocukluğuyla. Çünkü ney çocukluğu demekti.
"Neye böyle üflemeyi nasıl öğrendiniz? Çok merak ediyorum. Tüm acılarınıza kederlerinize dost gibi. Ona sığınıp onda duruluyorsunuz sanki. Bir anne gibi kucaklıyorsunuz onu yada bir evladın annesine sarılışı gibi."
"Çocukluğumdan bana kalan tek şey o. Uzun hikaye." dedi.
"Sizi dinlemek için geldim efendim."
Gülümsedi.
"Hayat işte. Birilerine sarılma ihtiyacı duyuyor insan. Sığınacak bir liman arıyor. Bu hayatta en çok sarıldığım şey oldu. Gerçi ona bile sarılmama izin vermediler."
"Anlatın lütfen. Bu gece tüm vaktim sizin."
"Dert ve acılar insana çok şey öğretiyor doktor hanım kızım. Yokluk ve yoksulluk gibi onlarda birer öğretmen. Verdikleri dersler asla unutulmaz. Ben hayatı onlardan öğrendim."
Hasna Hanım biraz daha arkasındaki yastığa yaslanarak anlatmaya koyuldu.
O anlatacaktı , ben ise onu hayret ve ürpertinin kollarında sabaha kadar gözümü kırpmadan dinleyecektim.
•••••••••••••••••••••••••••
~İKİNCİ KISIM~
1976 yılının Ağustos ayında Adıyaman'ın ..... köyünde dünyaya gelmişim. Babam kamyon şoförüydü. Bu yüzden şehir şehir dolaşırdı. Annemi de gittiği şehirlerden birinde görmüştü. Annem çok güzel bir kadındı. Uzun boyluydu. Kusursuz bir yüzü vardı. Işıl ışıl bakan yeşil gözleri yüzünde ki güzelliğe daha çok güzellik katıyordu. Ben en çok onun gülen gözlerini seviyordum. Bide bağladığı saçlarını açtığında beline dökülen siyah düz saçlarını.
Benimkiler onun aksine dalgalı ve hafif kıvırcıktı. Babamın saçlarına çektiğini söylemişti annem. Hayıflandığım bir gün söylemişti bunu. O zaman daha yedi yaşındaydım. O kadar sevinmiştim ki. Bir daha da hayıflanmamıştım bu yüzden.İlk görüşte aşık olmuşlar birbirlerine. Babam eve döndüğünde dedem ve nineme annemden söz açmış. Onunla evlenmek istediğini dile getirmiş. Dedem ve ninem ise yabancı gelin istemeyiz diye tutturmuşlar. Annemin aileside aynı düşüncede oldukları için onlar da yabancıya kız vermeyiz, gelmesinler, demişler.
İki sevdalı genç ve bu evliliğe rızası olmayan aileler...
Çareyi kaçırmakta bulmuş babam ve annemi bir gece kaçırarak eve getirmiş. Evde büyük kavga çıkmış. Dedem çok kızmış. Ama babam diretmiş.
" Halide artık benim helalim onu gönderemem. Kabul etsenizde etmesenizde o sizin gelininiz, benimde eşim olacak."
Annemin ailesi annemi evlatlıktan red etmişler.
"Böyle bir kızımız yok artık. " demişler ve bir daha annemle görüşmemişler. Tüm kapıları ona kapatmışlar. Bu yüzden asla tanıyamadım onları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASNA (Devam Ediyor)
Novela Juvenil"Bacağımı mı keseceksiniz?" "Evet. Maalesef. Kaybedecek zamanımız yok. Hemen şimdi sizi ameliyata almamız gerekiyor." Bir çırpıda söylemiştim bunları. Deminden beri boğazımda sıkışmış ve söylenmeyi bekleyen tüm kelimeleri işte şimdi bir anda özgür b...