Hyunsuk
Binanın çatı katına çıkıp ayaklarımı aşağıya doğru salladım. Son yazdığımdan sonra telefonun şarjı bitmiş bende şarja takıp her zaman geldiğim yere- çatı katına çıkmıştım.
Gitmesinin üzerinden 4 ay geçmişti. Hiçbit mesajıma asla görüldü atmıyordu. Hala atlatamamıştım tabiiki. Ama sanırım acı çekmeye alışmıştım. Histerik bir gülüş atıp gözlerimi kapattım. Onu sevmem, sanırım, hayatımda yaptığım en doğru şey.
Arkamdan merdivenlerden gelen sesle huzurun bozulduğunu anlayıp derin bir nefes verdim. Buraya birisi gelmezdi. Bu yüzden burasını seviyordum. Ama artık kendime yeni bir yer bulmalıydım sanırım.
Ayağa kalkıp üzerimi temizledim. Merdivenlerdeki ayak sesi durduğunda kapı açıldı. Açıkçası kim olduğunu pek önemsemiyordum. Tabi önümdeki Yoshinori olduğu için bu değişti.
Şaşkınlıkla gözlerimi açıp yüzüne doğru baktım. Nefes-nefese bir şekilde koşarak yanıma gelip önümde eğilerek nefesini düzenlemeye çalıştı.
"S-sen?"
"Bir an yetişemeyeceğim diye korktum."
Uzun zaman sonra kulağıma dolan sesiyle sanki, soğuktan donmuş kanım ısınmıştı.
"Neye yetişemeyeceksin?"
"Binanın tepesinde ne bok yiyorsun? İntihar edecek kadar mı kafayı yedin?"
"Ne intiharı? Ben burda oturuyordum?"
"Peki ya neden yazdığım mesajlara cevap vermiyordun?"
"T-telefon evdeydi."
Yoshi birden yere çöküp derin bir nefes verdi. Ben ise hala ne olduğunu sorguluyordum. Geri döndüğüne mi şaşırsam, benimle konuştuğuna mı şaşırsam, mesajları gördüğüne mi şaşırsam? Bilemiyordum.
Birden gelen ağlamak sesiyle kafamı aşağıya doğru çevirdim.
"Özür dilerim, yapmamalıydım. Her şeyi mahv ettim. Bizi mahv ettim, seni mahv ettim, hayatımızı mahv ettim."
Yanına oturup ona sarıldım. Saçlarını okşayarak sakin olmasını söyledim.
"Özür dilerim, Hyunsuk. Ben bizi bitirdim, parçaladım. Özür dilerim. Özür dilerim."
Hava kararana kadar Yoshi bana sayamadığım kez üzgün olduğunu söyleyip durdu. Ben ise her özür dilediğinde gözlerimin dolmasını umursamayarak ona gülümseyerek 'Her şey iyi olacak, sakin ol' dedim.
Uzun zaman sonra ilk kez ona sarılarak uyuyordum. Gece geç saate kadar ağlamamak için kendimi durdurmaya çalışsam da onun ağzından çıkan hıçkırıkla bende dayanamayıp ağlamaya başladım.
Onun yaptığıysa bana sarılıp "Seni seviyorum, her şey iyi olacak. Seni çok seviyorum." demesiydi.
Her şey iyi olacak. Ama onunla birlikte iyi olacak
Final
2 saatte yazdığım bir fic bok gibi olabilir angst da olmaya bilir. Çünkü angst olduğunu düşünmüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dear best friend √
Fanfiction"Sevgili en yakın arkadaşım, Umarım iyisindir, gerçekten iyi..."