513.Ders Fetih Sûresi 24-28

12 4 4
                                    

513. Ders :

26. Cüz, 48. Sûre, 513. Sayfa
Fetih Sûresi
24-28. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

24

وَهُوَ الَّذِي كَفَّ أَيْدِيَهُمْ عَنكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ عَنْهُم بِبَطْنِ مَكَّةَ مِن بَعْدِ أَنْ أَظْفَرَكُمْ عَلَيْهِمْ
"O ki, sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra Mekke vadisinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekti."

Ebu Cehlin oğlu İkrime, beşyüz kişiyle Hudeybiyeye gelmişti. Hz. Peygamber ona mukabil bir grup müslümanı gönderdi. Gönderilenler Mekke dâhilinde onlara galip geldiler, sonra geri döndüler.

"Ayette anlatılan durum Mekkenin fethinde yaşandı" diyenler oldu ve bunu Mekkenin kuvvet zoruyla fethedildiğine şahit gösterdiler. Ama bu zayıf bir görüştür. Çünkü sûre, Mekkenin fethinden önce inmiştir.

وَكَانَ اللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرًا
"Allah, yaptıklarınızı görendir."

Allah önce onların Rasûlüne tâat için savaşmalarını, sonra da Ka'beyi tazim için savaşta ileri gitmeyip ellerini çekmelerini elbette bilir ve buna göre amellerinin karşılığını verir.










25

هُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا وَصَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَالْهَدْيَ مَعْكُوفًا أَن يَبْلُغَ مَحِلَّهُ
"Onlar, inkâr eden ve sizi Mescid-i Haram'dan men eden ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasına engel olan kimselerdir."

Ayetin bu kısmı, üstte nazara verilen durumun Hudeybiye'de olduğuna delâlet eder.

Hedy, Mekkeye adanan kurbandır. Bunların kesim mahalli, Mina'dır, başka yerde kesilmesi caiz değildir. Ancak, Hz. Peygamber Hudeybiye'de engellendiği için mecburen orada kesmişlerdi.

وَلَوْلَا رِجَالٌ مُّؤْمِنُونَ وَنِسَاء مُّؤْمِنَاتٌ لَّمْ تَعْلَمُوهُمْ أَن تَطَؤُوهُمْ فَتُصِيبَكُم مِّنْهُم مَّعَرَّةٌ بِغَيْرِ عِلْمٍ
"Şayet kendilerini henüz tanımadığınız mü'min erkeklerle, mü'min kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle, onlardan yana bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, (Allah savaşı önlemezdi.)"

Müşriklerle karışık oldukları için bizzat onları tanımıyordunuz.

Yoksa, onlardan dolayı,

-Diyet ödemek,

-Katledilmeleri sebebiyle kefaret ödemek,

-Ve onlara karşı daimî vicdan azabı çekmek gibi nahoş şeyler başınıza gelecekti.

"Şayet" ifadesinin cevabı mahzuf olup, kelâm onun cevabına delâlet etmektedir.

Yani, şayet kafirler arasında bulunan ve mü'min oldukları bilinmeyen bazı kimseleri öldürüp de başınıza hoşlanmayacağınız bir durum gelecek olmasaydı, Allah sizin elinizi onlardan geri çekmezdi.

لِيُدْخِلَ اللَّهُ فِي رَحْمَتِهِ مَن يَشَاء
"Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır."

Bundan murat, Allahın Mekke'deki gizli Müslümanları koruması veya kâfirlerden bir kısmını İslâma girmeye muvaffak kılmasıdır.

لَوْ تَزَيَّلُوا لَعَذَّبْنَا الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا
"Şayet onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elîm bir azaba çarptırırdık."

✔️3- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin