515. Ders :
26. Cüz, 49. Sûre, 515. Sayfa
Hucurât Sûresi
05-11. Âyet-i Kerîm'eler.بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ
5
وَلَوْ أَنَّهُمْ صَبَرُوا حَتَّى تَخْرُجَ إِلَيْهِمْ لَكَانَ خَيْرًا لَّهُمْ
"Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu."Sen onlara çıkıncaya kadar sabretmeleri, acele etmelerinden çok daha hayırlı olurdu. Çünkü böyle yapmalarında,
-Edebe riayet,
-Peygambere saygı vardır. Bu iki özellik ise, medhe şayan ve sevabı gerektiren durumlardır.
-Ayrıca, talep ettiklerine ulaşmak vardır. Çünkü rivayete göre Benî Temim heyeti, Beni Anber esirlerine şefaatçi olmak üzere gelmişlerdi.
Esirlerin yarısı serbest bırakıldı, yarısından da fidye alındı.
وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
"Ve Allah Ğafur - Rahîm'dir (çok bağışlayan, çok merhamet edendir)."Çünkü edebin gereğini yerine getirmeyen, peygambere tazimi terk eden bu kimselere sadece nasihatle ve kınamakla yetindi.
6
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن جَاءكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَأٍ فَتَبَيَّنُوا
"Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse, doğruluğunu araştırın."Sebeb-i Nüzûl
Rivayete göre, Hz. Peygamber (asm) Velîd Bin Ukbe'yi Beni Mustalık kabilesine zekât memuru olarak göndermişti. Velid ile onların arasında ise bir problem vardı. Onun geldiğini işittiklerinde kendisini karşıladılar. O ise kendisiyle dövüşmek üzere geldiklerini zannetti. Bunun üzerine onlarla konuşmadan geri döndü. Rasûlullaha onların dinden döndüklerini, zekât vermeyi reddettiklerini söyledi. Hz. Peygamber bunun üzerine onlarla savaşmaya niyetlendi, ayet nâzil oldu.
Denildi ki: Hz. Peygamber sonra Halid Bin Velidi gönderdi. Halid Bin Velid onları ezan okuyan ve namaz kılan bir topluluk olarak buldu. Zekâtlarını O'na teslim ettiler, Medineye döndü.
Ayette "fasık" ve "nebe" (haber) kelimelerinin elif-lâmsız gelmesi, tamim içindir. Yani "herhangi bir fasık, herhangi bir haberle gelirse iyice araştırın."
Araştırma emrinin, haber verenin fıskına bağlanması, âdil olan kimsenin haber getirmesi durumunda araştırmadan kabulünün cevazını gösterir.
أَن تُصِيبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلَى مَا فَعَلْتُمْ نَادِمِينَ
"Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınıza pişman olursunuz."7
وَاعْلَمُوا أَنَّ فِيكُمْ رَسُولَ اللَّهِ
"Hem bilin ki, içinizde Allah'ın rasûlü vardır."لَوْ يُطِيعُكُمْ فِي كَثِيرٍ مِّنَ الْأَمْرِ لَعَنِتُّمْ
"Şayet o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz."Yani, sizler Allah Rasûlünün, meydana gelen olaylarda sizin görüşünüze tâbi olmasını istiyorsunuz. Bu tavrınızın değişmesi gerekir. Şayet sizin isteğinizi yapsa, sıkıntıya düşersiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️3- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚
SpiritualitéKur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚 devamıdır. Kapak Tasarımı : @Fatel16_13 kardeşimize aittir