Ayşeden
Sabah duyduğum konuşma sesler ve tıkırtılar gözlerimi açtım. Herkes uyanmış çantalarını hazırlıyordu. Birazdan oyuna gidecektik. Kendime bir kokonat kırdım ve diğerleri gibi onu kaşıklamaya başladım. Kendimi çok iyi hissediyordum. Dün poyrazla konuşmak iyi gelmişti. Şimdi önümüzdeki oyuna odaklanmalıydım. Acıkmaya başlamıştım ve güzel bi ödül kazansak hiç de fena olmazdı sanki.
Herkes toparlandıktan sonra oyun alanına doğru yola çıktık . Oyun klasik parkur oyunlarındandı. Avantaj oyunu için kimlerin çıkacağını tartışıyorduk.
Reşat: erkeklerden poyraz çıksun atışları da yapabilur
Poyraz : ben çıkarım kızlardan da ayşe gelsin yanıma
Sancakay: ben de girebilirim iyi hissediyorum
Poyraz : ayşe daha hızlı görünüyor yüzme kısımları da var parkurda dün sen yavaş kalmıştın
Ayşe: ben çıkarım sorun yok
Karşı takımdan da ismail abi ve merve avantaj oyununa çıkıyordu. Düdük çalmasıyla hemen suya atladım ve yüzmeye başladım. Arkamdan poyrazın destek veren bağırışlarını duyabiliyordum. Daha da hızlandım son engeli de geçtikten sonra bayrağı kaldırdım. Aynı anda poyraz suya atladı ve atışlara doğru gelmeye başladı. Merve benden 5-6 sn kadan sonra kaldırdı bayrağı ve ismail abi de prkura başladı.
Ayşe: haaaydi poyraazzz sende bu
Diye bağırmaya başladım. Benchten de destek geliyordu. Poyraz atışlara geldi ve 4 te 3 atarak avantajı kazandırdı. Benche döndüğünde bana çak yaptı ve çaktıktan sonra elimi tutmaya devam ederek bana sarıldı. Bir an göz göze geldik poyraz kendini geri çekti. Sancakay hemen poyrazın üstüne atladı övmeye başladı. Yavaşça yerlerimize geçip seçmelere başladık.
Poyraz: ismail abi
Ayşe: merve
Emin: batuhan
Aleyna: melis
Steven: barış
Sancakay: öykü
.
.
Ve herkes eşleştikten sonra oyun başladı. Poyraz ismail abiyle yarışmaya gitti. Hepimiz kenardan destek vermeye başladık. Poyraz ismail abiyle aynı anda gelip 3/3 attı ve sayıyı kazandı. Herkes ona doğru koştu ve sarıldı ben bilerek biraz arkada kaldım. İlk günden çocuğun üstüne atlamaya gerek yok. Sarılmaları bitip bana doğru geldiğinde bana doğru geldi elimdeki mataradan ona su verdim suyu içti ve kolunu omzuma attı. Reşat hanzade ve sancakay tayfasının ters bakışlarını üzerimde hissedince yavaşça poyrazın kolunun altından çıkarak parkurun başına doğru yürümeye başladım. Daha ilk günden bu saçma sapan ters bakışlarının sebebini anlayamamıştım. Steven aleyna ve emin in destek veren seslerini duydum ve kendimi toparladım. Parkurun başına ulaştığımda merveyle selamlaştım. Düdüğü beklemeye başladım. Düdükle birlikte hemen suya atladım elimden geldiğince hızlı şekilde sudan çıkarak engelleri geçmeye başladım. Atışlara geldiğimde takım bana tezahürat yapmaya başladı ve atışla ilgili taktikler vermeye başladılar.
Steven: öndesin sakin ol
Aleyna: süpersin vaktin var o daha son engelde
Poyraz: hadi kızım sende bu atış
İlk atışımı ucundan kaçırdıktan sonra derin bir nefes aldım. Merve de atışlara gelmişti. Odaklanarak sonraki üç atışımı ard arda yaptım ve oyunu kazandım. Dora ve steven hemen yanıma koşarak bana sarıldılar. Sonrasında poyrazla çak yaptım ve yerime oturdu aleyna bana su verirken poyrazla göz göze geldik. Yanıma yaklaştı kulağıma doğru eğildi
Poyraz: dün haklıymışım gerçekten iyi bi yarışmacısın
Kafamı kadırıp ona baktım ve gülümsedim. Bi an fazla yakın olmuştuk. Gözlerimin tam içine baktığında kalbimin çarptığını hissettim. Survivorda olma sebebim belliydi kendim için babam için gelmiştim ve kimseyi kendimden öne koyamazdım. Kafamı toplamam lazımdı. Gözlerimi çektim ve önüme bakmaya devam ettim.
Oyunun geri kalanında Poyraz ve ben 2/2 yapmıştık. Steven Aleyna emin ve yunus emre birer sayı almıştı. Ama 10-8 kaybetmiştik. Üzgün ve yorgun bi şekilde adaya döndük.
Poyrazdan
Avantaj oyununa ayşeyle birlikte çıkmıştık. Gerçekten hızlıydı bana baya vakit kazandırmıştı. Kazandığımda ilk aklıma gelen şey onu bulmak ve sarılmak oldu. Sanırım oyunları kazanmak için gereken motivasyonumu bulmuştum. Ayşeye sarılmak ya da elini tutmak temas halinde olmak bile bütün yorgunluğumu almaya başlamıştı. İsmail abiye karşı kazandığımda hemen ayşeye doğru döndüm ama takım çoktan üzerime atlamıştı. Ayşe benchin orada ayakta bekliyordu. Sancakayı ve hanzadeyi atlattıktan sonra diğerlerine çak yaptım ve ayşenin yanına doğru gittim.
Ayşe: çok iyiydin bravo. Su ister misin?
Ona kafamı sallandım ve o elindeki mataradan bana su doldururken kolumu omzuna attım ve yavaşça kendime doğru çektim. Verdiği suyu içtikten sonra teşekkür ettim. Ayşenin kolumun altında rahatsızca kıpırdandığını gördüm. Acaba rahatsız mı oldu diye düşünürken reşatın ve diğerlerinin bakışlarını gördüm ve kolumun altından çıkmasına izin verdim. Reşat hanzade ve sancakay ın bakışları onu huzursuz etmiş olmalıydı. Onlara içimden bi küfür savurdum. İki dakikalık bi mutluluğum vardı ve onu bozmuşlardı. Ayşe orkura gittiğinde kenardan ona bağırarak destek vermeye başladım. Benim güzel kızım atışlara daha önce gelmiş ve sayıyı kazandırmıştı. Dora ve steven hemen yanına koşarak ona destek oldular. Tebrik ettiler. Bi an içim öfkeyle doldu. Hiç hakkım olmasa da ayşeye sarılmalarını kıskandım. Ayşe benche doğru geldiğinde ona çak yaptım ve kulağına eğilerek dün geceki konuşmalarımıza gönderme yaptım. Göz göze geldiğimizde bi an içimde bir boşluk hissettim. Sanki sadece ayşenin başını göğsüme yaslarsam geçecek bir boşluk gibiydi bu. Aslında o an fark etmiştim. Kendim için geldiğim bu yarışmada kendimden önce düşündüğüm biri vardı artık. Benim için heyecan verici ve bir o kadar da tehlikeliydi bu hisler. Uzaklaşabildiğim kadar uzaklaşmalıydım. Direnebildiğim kadar direnmeliydim.
Aynı gün ikinci bölümüm bu olayları biraz hızlandırmayı düşünüyorum. Sancakayı falan hızlı eleyeceğim haberiniz olsun. Yorum ve votelerinizi eksik etmeyin lütfen öpüldünüzzz
