Yarım Kalmış Hayatlar (Düzenlenecek)

10.BÖLÜM

Multimedia daki  resim bir tepki için. Özgecan için. Bence yeterince susmadık mı?  Biz sustukça kendini insan yerine koyan bazı hayvanlar 'ki hayvanlara saygısızlık oluyor '  kendilerini bizim efendimiz sanıyorlar ama unutmayın hiçbir erkek bir kadın kadar değerli degildir.

- Sen burada mı kaldın?

Anlına küçük bir buse bırakıp yanından kalktım.

- Biraz önce geldim.

Hemsire kontrollerini yaparken bende sandalyede onu izliyordum. Hemşire ne zaman istersek taburcu olabileceğimizi söyleyip çıktı.

- Mert hemen gitmek istiyorum.

- Tamam prenses birazdan geliyorum.

Aşağı inip çıkış işlemlerini hallettim. Doktora uğrayıp reçetesini alınca odaya geri döndüm. Ben içeri girdiğimde herkes hazırdı. Yolda eczanenin önünde durdum. Birkaç dakikaya işimi bitirince eve vardık. Iceri girince Ezra masayı görüp güldü.

- Niye yemediniz o kadar uğraştım.

- Hadi biz odaya çıkalım. Onu yatağına yatırıp mutfağa indim. Bir tepsiye sıktığım bardak meyvesuyunu koydum. Bir dilim ekmek kızartıp üzerine tereyağı sürdüm bardağın yanına birkaç dal papatya koyup arkamı döndüğümde iki çift göz beni izliyordu.

- Gecelerin veliahtını adam ediyor bu kız maşallah yengemize.

Onları dinlemeden yukarı çıktım. Odaya girdiğimde Ezra küçük bir çığlık attı.

- Bunlar muhteşem görünüyor ayrıca iştah açıcı.

- O zaman iştahın kaçmadan bunlar bitecek.

- Şaka yapıyorsun demi?

- Yoo hatta ben yedirmeyi düşünüyorum.

- Iste o imkansız kimsenin elinden yemek yemem ben.

- Ben kimsemiyim?

Eminim şuan egoma saydırıyordur ama malesef güzelim huylu bazı huylarından vazgeçmez.

Omuzlarını silkip kafasını başka yere çevirdi. Ne inatçı bu kız böyle.

- Aç bakalım ağzını hanimiş benim sevgilime.

- Ne sevgilisi be.

- Aferin böyle biraz daha aç. Hadi ama prenses uğraştırma beni ye şunları.

Bir süre beni süzdükten sonra uzattığım meyvesuyundan kocaman bir yudum aldı. Göz açıp kapayıncaya kadar hepsini silip süpürdü. Az önce bunları yiyemem mi demişti bu kız birde yerim dese nolucak bilemiyorum.

Tepsiyi komidinin üzerine bırakıp yanına uzandım. Kollarımın arasına aldığımda yüzündeki ifadeyi tahmin edebiliyorum.

- O akşam öyle demek istemedim.

- Biliyorum canım sen dert etme bunları.

- Onunla muhattap olmanı istemiyorum. Ben hallederim daha önce başardım yine yaparım sen karışma lütfen.

- Belli ne kadar başarılı olduğun.

Hiç birşey demedi. Odayı rahatsız edici bir sessizlik sardı. Benden giderek uzaklaştı.

- Ezra bana bunu yapma. Beni kendinden mahrum bırakma.

O kadar kırılgandı ki onun yanına nasıl davranacağımı kestiremiyorum.

- Ben artık gitsem iyi olacak.

Cevap vermeyince kolumu çektim.

- Gitmesen olmaz mı? Beni yanlız bırakma.

Belkide beklediğim cevap buydu. Sanırım onunda bana ihtiyacının olmasını istiyorum. Benim gibi birbirimizden uzakken nefes alamadığını hissetsin istiyorum. Geri yatıp gözlerine baktım. Farklı bakıyordu. Daha önce kimsenin bakmadığı gibiydi sanki. Gözlerim dudaklarını buldu. Belkide pembe dudaklarına aşıktım yada iri kahverengi gözlerine hatta belki de yumuşacık saçlarına aşıktım. Sadece bana ait olsun istiyorum. Benim yanımda mutlu olsun benim yanımda ağlasın istiyorum. Bunların hepsi bencilce ise evet bu dünyadaki en bencil insan benim.

- Ezra benim aşkım ikimizede yeter. Izin ver seni mutlu edeyim. Başkalarından koruyayım.

- Beni yarı yolda bırakacaksan hiç gelme. Güvenimi kıracaksan hiç yanımda durma git birdaha gelme.

- Seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım. Seninle herşeyi geride bırakıp en baştan başlayacağım. Buna izin verirmisin?

- Izin verilmiştir.

- Seni çok seviyorum.

- Bende seni çok seviyorum.

Bir anda herşey anlam kazandı. Artık eminim eski ben olmayacağıma. Bu kız bana ne yaptıysa hayat birden gözüme çok başka göründü. Gecelerin veliahtı olan Mert Yitgin şimdi aile babası olmak için uğraşıyordu. Ezra'dan sevdiği kadından tıpkı ona benzeyen iki çocuk istiyor. Iki mi demiştim belkide 12 olabilir. Artık onu zaman belirler.

Kendinize dikkat edin ve siz siz olun tek başınıza dolmuşa binmeyin. Burası Türkiye her an herşey olabilir!!!
#Özgecanaslaniçin