Bugun sana yazisimin ama silisimin yedinci gunu. Bugun oyle sana sitem edip durmayacagim, ya da eskiden yaptigin hatalari yuzune vurmayacagim. Bugun neler yaptigimdan bahsedip, eski anilarima inecegim. Ilacimi ictim, mumumu yaktim, sigarami ictim ve burdayim. Anlatmaya hazir bi sekilde.
Istemedim yazmak aslinda bugun sana, hani demistim ya ne zaman usanirim da birakirim acaba diye, iste o gun bugunmus sanirim ama yinede son kalan sabrimla yaziyorum biseyler.
Bu sabah uyandigimda anksiyeteme on uzerinden alti veriyorum. Biraz agir gecti neden bilinmez, cok kotu uyandim. Dun yedigim acili seyler biraz rahatsiz etti sanirim. Her neyse, bi uyuyup bi uyandiktan sonra yataktan zar zor kalktim. Uzerimi degisip kahvalti yaptim recelli ekmek, yumurta ve sut. Daha sonra telefonumda derslerimin basladigini gordum ve anksiyetem daha da tavan yapti. Rumeysa hoca, yani dekanimiz ilk kez boyle bisey istedi bizden. Kameralarimizi ders boyu acik tutacakmisiz. Hayatta en sevmedigim sey. Yarin sabah sabah dersimiz var ve ben hicte kalkip o sismis gozlerimle kamerami acmak istemiyorum, kamerayi gectim derse bile girmek istemiyorum. Umarim yanlis veya ters bisey yapmam kendimi rezil edecek.
Babam iki kasa mandalina getirmis eve, onlari sıkıp durduk annemle iki saat. Banyo ettim, saclarimi kurulayip duzlestirdim ve aksam da halama yemege gittik. Cok eglendim diyebilirim. Diyetimi cok fena bozdum ama napim? Misafirlikte ozellikle halamin yemeklerine kim hayir diyebilir ki? Yarin yediklerimi eritmem lazim. Umarim biraz olsun enerjik uyanirim da gucum yeter derse de, spora da.
Bazen ne kadar gucluyum diyorum kendime, bazen de ne kadar salakmisim, bazen de ne kadar ozguvensizmisim. Zor gunler gecirdim, hem de cok. Kim olsa bu yasadiklarimin sonunda bi nebze olsun delirirdi. O yuzden yaptigim seylerin, anksiyetemin ve depresif hallerimi kendime suc olarak geri dondurmuyorum. Cunki yerimde kim olsa bu yasadiklarimdan sonra ayni durumda olurdu. Kim olsa yaptiklarimi yapardi. Bu delilikler bana ozgu degil ne de olsa. Dunyanin pek cok yerinde benimle ayni durumda olup ayni tepkiyi gosteren binlerce insan var. zaten bunu dusunerek guc buluyorum ben. Asla yalniz degilim, benimle beraber bunlari yasayan ayni tepkileri veren insanlar var.
Bugun aklima gelen bi kac psikolojik siddeti dile getirmek istiyorum. Sana anlatmayi ne cok isterdim ama biz hep iliskimiz icin tartistik, sen daha cok benimle olan anilari geri kazanmak istiyordun, bense beni acilarimla sevebilecek seni ararken kayboluyordum.
Mesela pres cekerken hep aklima anne babamin o pres makinemi ota boka sinirlenip ceza olarak sakladiklari aklima gelir. Veya cok susleniyormusum diyerek aldiklari. Saclarim zaten kabarik kabarik geziyordum, makine alinca biraz olsun rahatlamistim. Ama bana kizarlardi, su an bile nedenini anlamadigim bisekilde surekli kizarlardi bana. Bende okula o pirasa sapi gibi saclarimla kabar kabar deli giderdim okula. Agizlarini acip bu saclarinin hali ne demezlerdi. Bu yasananlar lisede olmustu ve o zamanlar arkadaslarim saclarinin hali ne diye sorduklarinda anne babam kiziyor diyemezdim normal olarak. Utanirdim. Neden yani, neden? Ne amaclari vardi bunu yaparak hic anlayamadim. Ne olurdu saclarim guzel olsaydi? Ne olacakti duz saclarla okula gitseydim. Cok sinirim bozulurdu bu duruma ama elimden bisey de gelmezdi. Bir digeri ise ortaokulda olmustu. O zamanlar makyaji yeni yeni kesfediyordum, guzel gozukmek nasil bi sey, makyaj nedir arkadaslarimdan ogrenecek kadar ilgisizdi annem. Hala oyle. Anneme iki dokansam benden uzak dur diyen bi insan. Hic bi zaman gercek anne sevgisini tadamadim. Ben sevdikce uzaklasan, sarilip optukce ittiren bi annem oldu hep. Bizi hep sevdigini soylerdi ama bunu goremedik hicbirimiz. Ben ilerde anne olursam asla cocuguma boyle davranmayacagim, asla annem gibi olmayacagim. Cocuklarimi sevecegim, kizima makyaji da guzel giyinmeyi de ben ogretecegim. Her neyse, ben o zamanlar arkadasimin verdigi goz kalemini surup okula gitmeye baslamistim. Koca gozlu oldugum icin cok yakisiyordu bana ama annem bunu farketti ve kiyametleri kopardi. "Senin suratinda ne var oyle? Gozlerinin hali ne senin? Makyaj yapmaya mi basladin sen? Maymunlara benzemissin o***bu. Git cabuk getir bana o kalemi. Bi daha sakin aklina bile getirme surmeyi" diye diye butun evi beni yakalamak icin kosmustu. Nasil korkmustum beni dovecek diye. "Tamam annecim, bi daha yapmicam annecim, yemin ederim yapmicam tamam" diyerek nasil da aglamistim. Ne sacma geliyor simdi bunlari dusunmek. O zamanlar bile en ufak hareketim yuzunden deli gibi kizan annem kucukken ne kadar da korkutmus beni. Bazen diyorum ki keske bu kadar farkinda olmasam bazi seylerin.. cunki goruyorum iste, anliyorum. Butun bu anksiyetelerim hep bana kucukluk korkularimin birikmesi yuzunden olmus. Tum o yasadigim korkular dev olmusta anksiyeteyle eziyor beni simdi. Bunun bilincinde olmak ne kadar kotu anlatamam. Kendinize baska birinin gozunden bakip acimaniza neden oluyor. Hem o ucuncu kisi oluyorsunuz hem de bunu yasayan kisi. Umarim ne dedigimi anlatabilmisimdir. Agliyorum bunlari dusunerek, korktugum her bir anim tek tek canlaniyor gozumun onunde. Neler yasamisim ben, nasil bu kadar kolay gecmis zaman ve ben nasil da ezikmisim, ezilmisim. Yazik bana.