Artık aşka hiç inancı kalmayan Müslüm . 40 günlük yasından çıkmıştı. Adeta bir ağacın kırılan dalından ayrılışı gibi ayrıldı. Fakat eski Müslüm yoktu. Yaptığı rutin işlere devam etti . Sabah kalkmak, evin içindeki altı tıka basa dolu sedire oturmak , yemek yemek , gece buz gibi olan yatakta uyumak . Kısacası hep kısır döngü . Değişmeyen , bitmeyen , tükenmeyen döngü...
Fark ediyordu da eskiden ne kadar sakin , güzel , huzurlu bir hayatı vardı. Evet yine rutinini yapıyordu. Ama eskiden herşey ona zevk veriyordu. Eskisi gibi yaşama gücü yoktu. O heybetli , güçlü , aşık Müslüm yerine somurtkan , huysuz, zayıf , saçı sakalı uzamış bir adam gelmişti. Bu duruma kayıtsız kalamayan ev halkı teklifini sunmuştu ve karar Müslüm ' deydi. Zaten dedim ya kararı kesinkes teklifi kabul etmekti. Ev giderek sessizleşmiş , hava giderek soğuyup karanlık bir hâl almıştı adeta. İçindeki ses belki ona keşke bu kadar bağlanmasaydım diyor belki de iyi ki tanımış da bu aşka nail olmuşum diyordu. Keşke onu tanıma fırsatım olsaydı . Neler düşündüğünü anlardım . Bir zaman makinesi olsaydı . Onun hislerini öğrenmek için geçmişe giderdim. Ama bu imkansızlığın yerini ihtimallere bırakmak zorundayım. Canından bir parçayı bırakmak , unutmak , söküp atmak ne kadar zordur ? Aşk da belki böyle bir acıydı. Ama en büyük aşkı unutmak daha zordur diyebilirim . Kader bu elbet acısını ah ettire ettire çıkaracak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR GÜNEYDOĞU MASALI
RomansGerçek bir hayat hikayesi . Dedemin babasının hayatını anlattığım bu kitap bize geçmişin izleri ve sırlarını açığa çıkartacak . Aşıkken ölmek mi yoksa aşk uğruna ölmek mi? Bizzat babaannemin kendisinden anlatılarak yazdım kitabımı . Umarım beğenirsi...