MAFYA AŞIK OLURSA | BİTTİ

15.BÖLÜM

Lütfen bölümü oylar mısınız ?

Umarım beğenirsiniz

Tedirgin bir şekilde Gizem'e döndüm.

"Ne oldu ki acaba?"

"Bilmem. Neyse hadi masayı kaldıralım Eda"

"Tamam"

Masayı kaldırırken bir yandan da ne olabileceğini düşünüyordum. Mutfağı da topladıktan sonra koltuklara oturduk. Gizem bir süre sonra bana doğru bakıp "Aramayacak mısın?"dedi.

"Bilmem. aramalı mıyım? Hem arasam ne diyeceğim ki? Ayrıca aramak bana mı kaldı?"

"İlk olarak tabi ki armalısın. İkincisi 'ne diyeceğim ki' de ne demek ? Ne oldu ? Önemli bir şey mi oldu? diyeceksin. Son olarak ta evet canım aramak sana kaldı. Adam senin için geldi buraya. Bir telefon ile de gitti. Hadi ne bakıyorsun yüzüme arasana"

Telefonuma uzanıp mesaj kısmına girdim. Numarasını kaydetmediğim için attığı mesajdan numarasını kaydettim. Daha sonra arama kısmına girip 'Kerem' yazısını seçtim. Telefon çalmaya başlamıştı. Fakat açılmıyordu. Kapatıp tekrardan aradığımda meşgule atmıştı. Bir kaç kez daha aradıktan sonra telefon açıldı. Fakat telefonu açan işi Kerem değildi...

"Eda hanım Kerem bey şuan sizinle konuşamayacak. Üzgünüm"

"A-Ahmet bir şey mi oldu? Kötü bir şey yoktur inşallah."

"Önemli bir şey değil Eda hanım. Sadece Kerem beyin bir kaç günlüğüne Ankara'ya gitmesi gerekiyor."

"Buraya İstanbul'a ne zaman dönecek?"

"Tam olarak kesin değil. Uzun sürecek gibi. Sizin için iki tane adam ve bir tane araba bıraktı kapının önündeler. Sizin emirlerinize uymaları için Kerem bey özellikle uyardı. Benim kapatmam gerekiyor iyi akşamlar"

Telefonu kapattığım da 'iyi akşamlar' dediğini yeni anlamıştım saate baktığım da zamanın çok hızlı geçtiğini gördüm. Saat çoktan 20:04 olmuştu.

Gizem'e döndüğümde hemen konuşmaya başladı.

"Ne olmuş? Ne dedi Kerem bey?"

Kerem değildi. Ahmet'ti. Kerem'in şuan konuşamayacağını söyledi."

"Eee başka ne dedi?"

"A-Ankara'ya gidiyormuş..."

"Ankara'ya mı?"

Başımı sallayıp onay verdim.

"Peki başka bir şey demedi mi?"

"Bir de kapının önüne benim için bir tane araba ve 2 tane adam bırakmış."

Bunları söylerken utanmıştım.

"S-senin için mi ?"

Bunları sırıtarak söylüyordu v bu beni rahatsız ediyordu. Ben de konuyu hemen değiştirdim.

"Sen hiç Melek ile görüştün mü ?"

"Hayır hiç konuşmadık. Bugün sınava girmeyecek miydi?"

"Ay evet onun sınavı var dimi "

Telefonu alıp elime Melek'e mesaj yazmaya başladım.

'Merhaba sınavın nasıl geçti ? müsaitsen bana gel. Gizem'de burada'

Mesajı gönderip telefonu kapattım. Gizem'e dönüp konuşmaya başladım.

"Şimdi mesaj attım. Onu da çağırdım. Ben gidip nescafe yapacağım. "