Yoldaydık.
Akrep ile eve gidiyorduk. Gergin bir yolculuktu çünkü evde beni bekleyen büyük bir olay vardı.
"Ne yapacaksınız?" diye sordu Akrep. Eve varmamıza bir beş dakika filan vardı.
"Elmas'a?" diye emin olmak için sordum. Başını salladı. Omuz silktim. "Bilmiyorum."
"Aklınızda bir şeyler var gibi." dedi.
"Belki."
"Yanınızda durabilirim." dedi.
Ona bakıp gülümsedim. "Sağol Akrep. Ben hallederim."
Eve sonunda geldik. Arabadan inip Akrep ile vedalaştıktan sonra eve doğru yürümeye başladım. Kapıya geldiğimde durdum. Anlık bir kararla yönümü değiştirip bahçeden çıktım.
Karan evini eski haline hemen döndürmüştü. Kapısının önüne geldiğimde biraz etrafı inceledim. Kırık tek bir cam bile kalmamıştı. Mermi izleri boyanmış, eve hiç saldırı olmamış gibi olmuştu.
Ayaklarımı süre süre içeriye girdim. Adamları önüme dikilmemişlerdi. Direkt önümü açmışlardı. Düşman değildik artık. Bunu onlar da biliyordu. Yoksa neden onlara savaşırken yardım edelim değil mi?
Evin içine girdim. Sessizdi. İlk Karan yok sanmıştım ama adamları olmasa söylerdi diyerek devam ettim. Salona gittim. Karan oradaydı. Koltuğa oturmuş boş boş dışarıya bakıyordu. Evinin manzarası çok güzeldi. Tam denizi görüyordu.
Gidip yanına oturdum. Şöyle göz ucuyla bana bakıp önüne geri döndü. Bende gözlerimi manzaraya diktim. Bir kaç dakika hiç konuşmadan oturduk.
"Elmas'ı aldık." dedim sonra.
"Nasıl?"
"Bir yolunu buldum." dedim.
Güldü. "Her zaman bulursun."
Yine sessizlik oldu. Gözlerimi ona doğru çevirdim. Bunu fark edince o da bana baktı.
"Onu yolla." dedi. Ne yapacağım diye sorduğumu gözlerimden anlamıştı.
"Bunu düşündüm."
"Ee?" diye sordu
"Abisi ve annesi kabul etmez."
"Ölmesinden iyi."
"Onu öldüremem."
"O denedi."
Ondan gözlerimi kaçırdım.
"Babama ihanet olur." dedim. "Bana ailesini de emanet etti Karan."
"Ceza vermelisin." dedi. "Bunu hak etti. Akıllanması lazım."
Ofladım. "Onu yollamam lazım." dedim onun fikrine katıldığımı belirterek.
"Sen ne dersen o." dedi. "Bir şey diyemeyecekler."
Ona baktım. O hala bana bakmaktaydı.
"Efe işi ne oldu?"
Bu sefer sıra ondaydı. O gözlerini kaçırdı.
"Öldü." dedi.
Beklediğim bir cevap değildi aslında. Şaşırmıştım.
Oturduğum yerde tüm vücudumu ona doğru döndürdüm.
Öldürdüm dememişti.
Öldü demişti.
"Öldürüldü mü yoksa kendi eceliyle mi öldü?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN EMANETİ
Ficción GeneralSadece soyadınız aynı olan kişilerle aile olabilir miydiniz? Ecrin,kendi hayatını kurmuş,kendi başına yaşayan bir kızdır. Bir gün babasının eski dostu onun yanina gelir ve ona kötü bir haber verir. Bu eski dost bu kötü haberi vermekle kalmaz,aynı...