10/3/21

8 1 0
                                    

Bugun sana yazisimin ama silisimin sekizinci gunu. Icimden yazmak nerdeyse hic gelmedi. Biraz daha kopardim sanirim seni icimden. O yuzden bu aklima gelmeyislerin. O yuzden bu hayal kurmayislarim. Tamam evet belki bi on dakika once hayal kurmus olabilirim ama bu hayalden farkliydi biraz. Daha cok boyle olursa kesin boyle olur, bunu yaparsan kesin boyle tepki gosteririm gibi seyler geldi aklima. Uzerinden kac yil gecerse gec, senin kendi yalanlarini ben ne kadar affedersem affedeyim, icimdeki ofke de, nefret de hep orda kalacak. Bunu biliyorum cunki ben her duygumu cok derin yasiyorum. O yuzden birine duyacagim ofke de nefret de asla dinmeyecek. Belki unutucagim arada sirada ama hatirladikca gene ayni derinlikte olan duygularimla karsilayacagim.
Neyse ben bugun neler yaptim onlardan bahsetmek istiyorum. Gecenlerde bi film izlemistim, kadin alzheimer hastasi oluyordu ve yavas yavas yasadigi herseyi unutuyordu. Sevdiklerini kaybetmesine degil de en cok yasadigi guzel anilarini, duygularini kaybedecek olmasina uzulmustum. Intihar etmeye calisirken bile haplari eline neden aldigini unutmustu. Aci bi durum ve ben buna ragmen, aklimi kaybederek olmek istedim. Tipki kadinin herkesi unutmasi gibi, yasadiklarini bi goz kirpmasiyla aklindan silip ativermesi gibi. O zaman hersey ne kadar kolay olurdu. Yasadigim bunca kotu olayi, travmalarimi, korkularimi da unuturdum.
Bugun yazamiyorum nedense. Her cumleden sonra duraksiyorum. Bi sonraki cumlemi dusunurken saatler geciyor sanki. Konu olarak da tukendim mi ne? Yok canim ne tukenmesi. Sonucta ben buraya kafami bosaltmak icin yaziyorum, biri okuyor diye degil. Herneyse, kisaca kendimi o kadinin yerine koydum, benimsedim ve dua ettim sonum o kadinla ayni olsun diye. Bana da ancak boyle bi son yakisir. En azindan son gunlerimi yasadiklarimi dusunerek gecirmem. Ailemde bu hastaliga sahip kimse yok aslinda ama genede bi umut.
Bir diger dusuncem ise, tabiki her depresif kizin hayalindeki gibi, tipki Marilyn Monroe nun intihar edip ölu bulunmasi gibi bi son. Askindan yanip tutusurken 36 yasinda overdozdan kendi canina kiymasi. Soyle dusununce ayni onun gibi bi hayatim olsun istiorum. Yirmi besli yaslarda hayatimi dolu dolu yasamak, yasadigi travmalar yuzunden delirmek, elde edemeyecegi bi ask icin hic dusunmeden o yasta intihar etmesi. Uzerinden kac yil gecse bile hatirlanmak. Gerci son yazdigim cumle bende olmaz ama yinede boyle bi son da benim icin mukemmel olurdu. Ben zaten yaslanmaktan korkuyorum. Tam yasliliga adim atarken ölume de atmis olurum bu adimi ne guzel..
Gene sacma sacma hayallerimden bahsedip durdum bugun neler yaptim anlatamadim cunki tam bu noktada neler yaptigimi neden anlattigimi anlatiyordum. Evet, bi gun bunar da unutursam herseyi, acip da okumak istiyorum 22 yasimi, duygularimi, neler yaptigimi. Yani bu cumleyi anlatmak icin kirk takla attim hic gerek yoktu, konu konuyu acti ama icimi bosaltmak cok iyi geliyor bana. Zaten alistim da bu watsappin kucucuk yazi yazma kutusuna. Dort satirdan sonrasi kendi kendine siliniyor gibi. Ben de ne kadar yazdigimi, sacmaladigimi gormuyorum. Bu guzel bisey.
Evet, bugun uyandigimda anksiyeteme on uzerinden 7 veriyorum. Amma sancili gecti bu atak. Kahvalti bile yapamaz oldum inanir misin. Biraz salam biraz recel, bi dilim ekmegi zarzor indirdim mideme. Dersim vardi saat onda. Goruntulu. Hani bahsetmistim ya, o. Saat 12 ye kadar yaptik dersi. Sonra oburu basladi ikiye kadar. Saat ikide ali esat hoca sinifa girmis bizi bekliyordu. Ben de acaba neden bekliyor diye derse girince "oh be. Sonunda biri geldi" diye sevindi. "Hocam dersimiz ucte. Ikide degil" deyince, turkiye kktc saat farkinin azizligine ugradigini o zaman farketti. Yazik acidim. Yasli da. Neyse daha sonra acele acele ders arasindayken bi salata yaptim meksika usulu kara fasulyeli, cok guzel olmustu. Begendim. Saat beste derslerimi bitirdim, birazcik sagda solda uzandiktan sonra odama cekildim ve cips yiyerek masumlar apartmanini izledim. Ders arasinda spor yapmistim o kadar ama olsun, sonucta kac yillik cips aliskanligimdan vazgecemem. Bu cips aliskanligi, daha dogrusu travmasi kucuklukten kalma. Kucukken bizim maddi durumumuz biraz kotuydu. Biraz degil baya kotuydu. Eski kerpic bi evde kalirdik. Dami delik desik bi evdi. Yagmur yagdiginda hep akitirdi. Annem saga sola kova koyardi habire. O gunlerde mutlu oldugumu hatirliyorum genede. En azindan su anki halimle kiyaslarsak en iyi hissettigim zamanlardi bile diyebilirim. Ben o zamanlar dort bes yasindaydim. Ama annem cok akilli bi cocukmusum, hep oyle der. Markete gittigimizde her yemise saldiran cocuklardan olmamisim hic. Veya o yemis icin yeri gogu inleterek aglayanlardan. Yoklugu hep bilmisim o kucucuk yasimda. Annemin eteginden tutup cekistirirmisim markette. "Anne, paramiz var mi?"
Ne aciyorum her aklima geldiginde bu soru.
"Var"
"Cips alabilir miyiz?"
"Git al hadi"
Ne kadar mutlu olurmusum cipsi elime alinca. Dunyalar benim olurmus resmen. Aldigim kucucuk bi paket cipsmis oysa. Ben o cipsi o kadar yavas yermisim ki bitmesin diye, annem kizarmis artik bana ye diye. Sanirim ufak capli travmalarimdan biri de bu. Ne zaman cips gorsem dayanamam yerim, ama yavas yavas yerim. Bitmesini istemem. Yenisini alabilirim bitirip ama o yavas yerkenki hissi hicbi zaman tadamam hizli yeyince. Travma deyince aklimiza felaket, kiyamet gelir hep ama oyle degil. Bu tip seyler de travmadir bizde hep. Baska bi suru travmam var. Elbet her gun bi seyler anlatirim sana. Nerde kalmistik? Cips yedim evet. Sonra da ilacimi ictim, mumumu yaktim ve burdayim. Bugun hic yazmam bile dedim ama parmaklarim, aklim, aklimdan gecenler sel oldu birden bire. Aktikca akti. Halbuki on dk once yazacak biseyler bulamiyordum.
Bi de artik notlarima yeni bolum daha eklemek istiyorum. Kafa dagitmak icin psikologlar hastalarina bu yontemi gosteriyorlarmis aksam yatmadan yapsinlar diye. Benimki de biraz sikici olacak ama yinede yazacagim. Basliyorum:
Bugun yasanan 3 inanilmaz olay
-hava cok ruzgarliydi
-ali esat hoca benim sayemde sinifta beklemedi
-mevhibe hocanin dersinde ilk defa heycanlanmadan konustum.
Bugun ogrendigin 3 ders
-yalan soyleyen insanlardan uzak dur
-iki yuzlu insanlardan uzak dur
-seni sevmeyen insanlardan uzak dur
Bugun ne olsaydi daha guzel olurdu?
-bi mucize.
Ve ben sana bisey anlatmayi unuttum. Ne hayali kurdum onu anlatmayi tabiki de. Akilli dilek, laf lafi acti herseyi anlatayim, hicbisey atlamayim derken yine uctu ana konusu metnin.
Simdi bu konulardan o konuya nasil atlarim bilmiyorum ama herneyse, direk basliyorum hayali anlatmaya.
Evi darmadagin etmisim, cok sinirliyim. Nefesim burnumdan geliyor , o kadar sinirliyim ki sana.. bana tekrardan yalan soyledin. Ben bunu biliyordum ama yine de dondum sana. Affettim seni. Yoluma devam ettim gozumu kapayip biseylere ama sen devam ettin yapmaya. O kizla gorusmeye devam ettin beni dinlemeyerek. Bunun boyle olacagini bile bile kabul ettim seni. Damarima basmana izin verdim ama bu kadari da cok fazlaydi artik. Bana bunu yapamazdin. Ben senin karindim ama sen hala kizla gorusmeye devam ettin. Bana soz vermistin bi daha yuzune bile bakmayacagim, bak numarasini bile sildim diyerek gozume sokmustun telefonu. Ama ne yaptin ne ettin yine benim arkami donmemi firsat bildin. Ilk firsatta attin kendini o kizin kollarina. Bu beni aldatmak degil de ne? Ben senin karinim. Hangi koca karisi varken baska kadina bakabilir ki? Bana seni seviyorum derken aynilarini ona da mi soyluyordun? Ellerinle yanaklarimi tutup alnimi operken aklindan o kadini mi geciriyordun hep? Sen busun iste. Hata yaptim. Dinleyecektim ic sesimi. Yapma dedi bana. Guvenme dedi. Haketmez dedi. Ama dinlemedim.
Ben bunlari bagira cagira haykiriyorum sana. Sense duvara yaslanmis dinliyorsun. Elimde sarap bardagi, sonunu gormusum sisenin, deli gibi sarhosum. Kaybetmis olmanin verdigi agirlikla alkole siginmisim. Belki biraz sarhos olurum da aklimdakiler ucar diye dusunmusum. Simdi gozlerim aglamaktan sis, makyajim akmis, uzerimde yana kaymis gecelik, saclarim daginik. Ben agliyorum yine. Sen one atilip "yeter icme artik" diyorsun. "Yaklasma!" diye bagiriyorum sana. Bi adim daha atiyorsun ve ben de bana yaklasmanla ayaga kalkiyorum oturdugum yerden. Geri geri yuruyorum elimde sarap bardagi. O esnada sen one atilip belimden tutuyorsun beni. Kendine iyice cekip sert bi sekilde opuyorsun. Ama bil bakalim nasil kokuyorsun? Tipki o kiz gibi! Kokusu ustune sinmis bi halde yanima gelmissin ve beni opmeye calisiyorsun! Seni itmeye calisiyorum ama izin vermiyorsun. Sanki askimizi yeniden alevlendirmek istermiscesine bastiriyorsun dudaklarini ama ben senden tiksiniyorum. O sinirle elimdeki kadehi sikmaktan paramparca ediyorum ve sen sesi duyup ayriliyorsun benden. "Naptin sen!"
"Yaklasma!" Nefesim cigerlerime sigmiyor, gozlerim son derece ofkeli bakiyor. Elimden kan oluk gibi akarken uzerine yuruyorum. Diger elimle yakani tutuyorum. Ofkeyle gozlerinin icine bakip "O o***bu gibi kokuyorsun" deyip aglamaya basliyorum. Benim aglamami firsat bilip elimden aliyorsun kirilan kadehi. Bi yerden sonra bilincimi kaybediyorum ve beni kucakladigin gibi yataga goturuyorsun. Ustumu ortuyorsun. Ben yari uyanik sana soylenirken yapiyorsun pansumanimi. Arada bir bana donup bakiyorsun. "Ne kadar seviyorum seni" diyorsun "keske bilsen"
"O kizi sev sen" diyorum gozlerim kapali yari baygin. Pansumani bitirip dus almaya gidiyorsun. Kendini liflerken ne kadar pisman oldugunu soyleyip duruyorsun kendine. Insallah ölursun pismanliktan o dusta. Ben de bosanmayla falan hic ugrasmam.

Sadece GünlükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin