Hellooo canlar. İyi okumalar
Üç haftalık tatil için hazırladığım biri büyük biri orta boy valize bakarken içine bu kadar ne koyduğumu düşünüyordum. Ayrıca bir tane sırt çantam vardı. Eve gitmek yerine Eymen ve Sinem'in yazılmış olduğu kış kampına gidiyordum. Ama beni bu valizlerle gören temelli taşındığımı düşünebilirdi. Abarttığımı düşünürken valizimi yeniden düzenlemeyi düşündüm ama vaktim yoktu. Valizleri planlı hazırlamadığım içinde aralarında tercih yapamazdım. En önemli eşyalarım bıraktığım valizde kalabilirdi.
Telefonum çalmaya başlarken dudağıma hızlıca nemlendirici sürdüm ve açtım. Itır ile kısa bir konuşma yaparken gelmiş olduklarını öğrendim ve sırtıma çantamı ellerime de iki valizi alarak asansöre yöneldim.
Bahçeye çıktığımda yurtta çok insanın kalmadığını gördüm ve tanıdığım bir kaç kişiye selam vererek yurttan çıktım. Zafer direkt yardıma gelip valizlerimi alırken Itır, gözlerini devirdi. Zafer eşyaları bagaja koyarken;
"Bu ne kızım, daha yok muydu?" Dedi Itır.
Biraz utanırken "Kanka sen kaç tane valiz aldın."
"Ben küçük boy getirdim." Dedi.
"O zaman orta boyu da senin gibi davranalım mı. Çünkü cidden dikkat çekeceğim." Dedim.
Hiç istemese de " Tamam." Dedi. Yanağına öpücük kondururken arabaya geçtik.
Ben öne Zafer'in yanına otururken Itır arkaya geçmişti.
Evet bu arada tatil köyüne Zafer de geliyordu. Aslında Zafer'i planıma dahil etmeyi düşünmüyordum ama sağ olsun Itır tam kadro olalım diye Kağan'a kadar duyurmuştu planımı.
Ben kızınca da ne Eymen'in seni kıskanması lazım senin onu değil demişti ve omuz silkmişti. Haklı olduğu için susmuştum ama tabi vicdanımın sesini susturamadım. Vicdanım şuan taarruza geçmişti. Bana 'vicdansız, insafsız..... ' gibi hakaretleri haykırıyordu.
Neyse olan olmuştu zaten. Sadece Zafer'e onunla aynı hisleri paylaşmadığımı belli etmeliydim. Kağan ise zaten biliyordu. Tabi bilmeleri bir şeyi değiştirmiyordu. Dışarıdan bakan insanlar benim hakkımda iyi şeyler düşünmüyorlardır kesin.
Şimdi Gelelim tatile Nereye gidiyoruz. Sakarya'nın Sabanca ilçesinde bungalov evlerinin olduğu küçük bir tatil köyü varmış. Okulun gezi kulübü orayı bizim okul için ayırttırmıştı. Aslında bu tatil aylar öncesinden belli olduğu için tüm bungalov evleri dolmuştu ama son anda ne kadar şanslıydık ki bir kişi gitmekten vazgeçmişti. Sonra her ne hikmetse bu planımızı Kağan ve Zafer'e söyleyince onlar da kendilerine yer bulmuştu. Zaten evler iki kişilikti ve bir grubun vazgeçmesi yeterliydi yer bulmaları için. Yani şöyle ki Zafer ve Kağan aynı evi paylaşacaktı inanabiliyor musunuz?
Kendimi tatile gidiyor gibi hissetmiyordum. Daha çok eğlenmeye değil de bilinmezliğe gidiyor gibiydim. Ve bu durum beni ürkütüyordu açıkçası.
İki araba gitmek yerine tek araba gitmeye karar verdiğimiz için Kağan'ı almaya gidiyorduk. En son buluşmamızdaki ortam aklıma gelince yolculuk için tedirgin oluyorum.
Kağan'ı elinde küçük biz valiz çanta ile arabaya yaklaşırken ben kendi valizlerimi düşünüyordum. Ben valize ne koymuştum ya o kadar. Millet 3 haftalık giyeceğini küçücük çantaya nasıl sığdırıyordu.
Itır bakışları ile Kağan'ın valizini işaret ederek "Bak millete bir de kendine bak, utan kendinden" diyordu yüz ifadesi ile.
"Ben yaptık bir hata vurmasana yüzüme" diyerek utanmış bakışlarımı atıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Kız 2
ChickLitArtık bir lise öğrencisi değillerdi. Aradan iki yıl geçmişti ve onlar artık bir yetişkindi. Çocuk değillerdi ve bu yüzden işleri daha da zorlaşmıştı. Yeşim , gittiği üniversitede Eymen'i görmeyi beklemiyordu. Tabi birde Kağan vardı. Sinem'i de unu...