9. Bölüm ~Seni Seviyorum Merodi~

541 58 71
                                    


*Bakugonun Ağzından*

Hastaneye sonunda varmıştık. Merodiyi sedye ile dışarı çıkarttılar. Sedyenin peşinden gitmeye başladım. Bir taraftan ağlıyordum. İnsanların benim için o an dedikleri umrumda değildi. Bir süre yürüdükten sonra karşımda ameliyathaneyi gördüm. Siktir- onu ameliyata mı alacaklardı?

Doktor; Beyefendi artık gitmeniz gerek. Kız arkadaşınızı ameliyata almamız lazım. Durumu kritik.

-NE NE DEMEK KRİTİK?

Doktor; Yaklaşık 3-4 saat ameliyatta kalabilir. Size son durumu söyleyeceğiz.

Donup kaldım. Hayır o ölmeyecekti değil mi. Ellerime ve üstüme baktım. Ellerim kandan gözükmüyordu. Kıyafetimin her yeri Merodini kanıydı. Sedyeyi onu götürüyorlardı. Bir eli sedyeden sarkmıştı. Kısık bir ses ile Merodi;

-Gitme..

 Ellerim ilerde kaldı. Hiç bir şey yapamadım. Gözümden birkaç damla göz yaşı akıyordu. Kelimenin tam anlamıyla çaresizdim. Yanıma bir hemşire geldi. 

-Tuvalet bu tarafta. Biraz kendinize gelmek isterseniz.

Ruh gibi başımı salladım ve tuvalete doğru yöneldim. Ellerimi zorla yıkadım. Kan çıkmıyordu. Bir taraftan ağlamamak için kendimi tutuyordum. Artık toparlanmam gerek. Gerçi o ameliyattan çıkana kadar kendime gelemeyecektim. Yüzümü yıkadım. Ellerim hala biraz kırmızıydı. Üstümden bahsetmek dahi istemiyorum. 

Hala ruh gibiydim. Yavaş yavaş ameliyathanenin önüne gittim. Herkes oradaydı. Beni görünce aptal deku yanıma geldi. Başımın dibinde "KACCHAN, KACCHAN İYİ MİSİN?" diye zırvalayıp duruyordu. Aniden ona çıkıştım. Yanıma Aizawa Sensei geldi ve polislerin beni sorguya çekmek istediğini söyledi. Kötü kahramanlarla karşılaştığımız içindi galiba. Onların yanına gittim ve herşeyi anlattım. Bana Merodiyi özel kılan şeyin ne olduğunu sordular ama bilmiyordum.

Hastanenin kafetaryasında kendi başıma vakit geçirmeye çalışıyordum. Ama olayın üstünden 1 saat anca geçmiştim. Kafayı yemek üzereydim. Elimi yüzüme koydum ve uzun uzun of çektim. Krishima denen çocuk yanıma geldi. İlk dediği şey "Yanlış anlama, sadece yanında olmak istiyorum. Tek başına çok daha zor olur". İnsanların benden koktuğunu bir kez daha anladım. Onunla konuşmaya başladım. Zaten en duygusal olduğum anda geldiği için her şey dökülüverdi. Merodiye olan hislerimden tut sosyal ilişkilerime kadar. Hepsini can kulağı ile dinledi ve bana destek çıktı. Biraz da olsa daha iyi hissediyordum. Sınıftaki herkes hastanedeydi. Herkes merodinin çıkmasını bekliyordu.


*3 Saat Sonra*

Todoroki nefes nefese yanımıza geldi. Hemen ayağa kalktım. Koşmaya hazır bekliyordum. "MERODİ AMELİYATTAN ÇIKTI DURUMU İYİ ŞU AN ONU GÖREBİLİRİZ!" Hayatımda aldığım en güzel haber olabilirdi. Var gücümle koşmaya başladım. Todoroki ile krishima arkamdaydı. O an birine çarpmam falan umrumda değildi. Sadece merodiyi görmek istiyordum.

Todoroki; 6 numaralı oda!

Hızlıca sağa döndüm. İşte ordaydı. Kendimi frenleyemedim 8 numaralı odada durdum. Sonra da geri geldim. Todoroki bana baktı ve açmamı işaret etti. Krishimaya baktım. Hafif bir gülümsemeyle kafasını salladı. Kapıyı açtım. Orada yatıyordu. Üstünde beyaz kıyafetler vardı. Yüzündeki bir kaç küçük izi sarmışlardı. Çok huzurlu uyuyordu. Doktor yanımıza geldi, "her a uyanabilir, büyük ihtimal sesinizi duyduğunda uyanır" dedi ve gitti. O beyaz kıyafetleri hafif dağınık buğday renkli saçları ile aynı bir meleğe benziyordu... 

Bakugou Katsuki x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin