Bu kadar geç bölüm attığım için gerçekten üzgünüm. Çeşitli sağlık sorunları peşimi bırakmıyor. Bundan sonra daha kısa aralıklarda bölüm atmaya çalışacağım.
Keyifli okumalar...
Jisoo
Testler için gerekli numuneleri verdikten sonra Wheein'in odasının önünde bekliyordum. Wheein her şeyi kontrol etmek için bir kaç test istemişti. Şimdi ise sonuçların çıkması için gereken sürenin geçmesini bekliyordum. Moonbyul ise kendisine kahve almak için kafeteryaya gitmişti. Saatime bakıp vezneye ilerledim. Veznedeki görevliden sonuçların çıktığını öğrenip Wheein'in odasına ilerledim. Kapıya tıklayıp içeriden onay gelmesini bekledim. Wheein'in 'Gelin' onayıyla içeri girdim.
-"Jisoo gel otur. Bende senin sonuçlarını inceliyordum."
-"Neden kaynaklanıyormuş bu ağrılar ve bulantılar?"
-"Değerlerin olması gerekenden yüksek çıkmış Jisoo."
-"Yani bu ne demek?"
-"Bu oldukça sıkıntılı bir konu. Şu an oldukça riskli seyrediyor hamileliğin. Buraya gelmekle en iyisini yapmışsın."
-"Riskli mi? Nasıl?"
-"Şöyle ki şu an hiç istemeyeceğimiz bir düşük riskin bile bulunuyor Jisoo. Ve bu ciddi bir durum. Değerlerin normal hale dönene kadar kendine çok dikkat etmen gerekiyor. Bu sadece yediklerin içtiklerinle alakalı da değil. Mental olarak da rahatlaman gerekli. En azından dediğim gibi değerlerin normal düzeye gelene kadar."
-"Mental olarak derken ne yapmam gerekiyor Wheein? Bebeğime bir şey olmasını asla istemem."
-"Hamile bir insanın kaçınması gereken şeylerden ciddi anlamda kaçınman lazım. Yoğun stres ve üzüntüden olabildiğince kendini uzaklaştır. Dediğim gibi şu an oldukça riskli bir durumdasın. Hareketlerine de eskisinden daha çok önem vermelisin Jisoo. Huzursuz olabileceğin her şeyden olabildiğince uzak dur ve kendini en rahat nasıl hissediyorsan onları yap. Unutma ki stresten, üzüntüden yada huzursuzluktan ne kadar uzak durursan değerlerin o kadar çabuk normal haline döner. Hem sana bir kaç takviye de yazacağım. Bunları da kullanıp dediklerimi de yaparsan en kısa zaman da normale dönüp riskten kurtuluruz."
-"Teşekkürler Wheein. Söylediklerine çok dikkat edeceğim."
-"Lütfen kendine çok dikkat et ve bir şey olursa beni arayabilirsin sende numaram var. İstediğin zaman ya da sıkıntı çektiğin bir şey olursa aramaktan çekinme."
-"Tekrar teşekkür ederim."
Akşam
Jennie
Sabah şirkete uğramadan önce bizimkilerin yanına uğradım. Yemek yedikten ve bir müddet oturup sohbet ettikten sonra şirkete uğradım. Solar son ihalenin evraklarında imza eksikliği olduğunu söyleyip beni şirkete çağırmıştı. İmzaları tamamladıktan sonra yeni müşterilerle küçük bir toplantı yapmıştık. Sonra ise saat fazla geç olmadan şirketten çıktım ve eve geldim. Eve geldiğimde herkes bir şeylerle uğraşıyordu. Hwasa mutfakta yemeklerin son kontrolünü yaparken Moonbyul' da masayı hazırlıyordu. Jisoo ise ona yardım etmeye çalışıyordu. Hemen üst kata yöneldim ve üstümü değiştirdim. Ben yukardayken zil çalmıştı ve Lisa ile Rose gelmişti. Şimdi ise oturmuş akşam yemeğimizi yiyorduk.
-"Ee Jisoo bugünkü randevun nasıl geçti? Şikayetlerinin sebebi neymiş? Her şey yolunda mı?" Lisa elindeki çatalı masaya bırakıp Jisoo'ya döndü.
-"Kan değerlerim olması gerekenden oldukça yüksek çıktı Lisa. Wheein dikkatli olmam gerektiğini söyledi. Eğer böyle devam ederse düşük bile yapabilirmişim." Jisoo'nun sözleriyle ona döndüm. Onunla geldiğimden beri hiç konuşmamıştım ve bu öğrendiklerimden sonra pişman oldum.
-"Peki düzelmesi için neler yapmalıymışsın Jisoo? Wheein neler söyledi?"
-"Almam gereken birkaç takviye verdi Rose. Stresten olabildiğince uzak durmamı ve rahat olduğum şeyleri yapmamı söyledi. Değerlerin normale dönmesi için çok dikkat etmem gerekiyormuş." Jisoo'nun konuşması üzerine Lisa bakışlarını bana çevirdi.
-"Peki senin bu konuda neler yapman gerekiyormuş Jen?"
-"Neden bahsediyorsun Lisa?"
-"Stres diyorum Jennie. Jisoo'nun stresten uzak rahat bir yaşam sürmesi gerekiyormuş ve sen böyle davranırken bunun olması zor. Bu konuda ne yapmayı düşünüyorsun?" Lisa konuşmasını bitirince istemsizce çatılan kaşlarımla çatalımı masaya bırakıp tamamen ona döndüm.
-"Kimseye bir şey yapmıyorum."
-"Biz de ondan bahsediyoruz Kim. Hiçbir şey yapmıyorsun. Onunla ilgilenmiyorsun bile. Bugünkü randevuya gittin mi? Yok. Onun yerine onu her zamanki gibi yalnız bıraktın. Her gün sabah işe gidip gece yarısı dönüyorsun. Jisoo'nun nasıl hissettiğini biliyor musun? Ne kadar üzüldüğünü kendini ne kadar yalnız hissettiğini. Ya da bebeğinizin sağlık durumunu. Ona gelip nasılsın diye sordun mu ya da doktorun neler söylediğini. Hiçbirini yapmadın sonra gelip ben kimseye bir şey yapmıyorum diyorsun asıl sorunda bu Jennie. Hiçbir şey yapmaman." Tam Lisa'ya cevap vereceğim sırada zil çaldı. Moonbyul kapıya bakmaya giderken ben konuşmama devam ettim.
-"Ne bekliyorsunuz benden. Jisoo yalnız kalmasın diye onu buraya getirdim ve yanına onunla ilgilenecek insanlar tuttum. Daha ne yapabilirim benim de bir hayatım var ve sürekli Jisoo'nun yanında durup onunla ilgilenemem."
-"Sana sürekli onun yanında durup onunla ilgilen demedik Jennie. Ama sen onu tamamen görmezden geliyorsun. Yanına ona bakacak insanlar tutunca yalnız olmaktan kurtulmuyor. Onun yanında olacağını söylemiştin. Böyle mi yanında oluyorsun Kim. O hamile ve senin çocuğunu taşıyor."
-"Hamile olması bir şeyi değiştirmiyor. En başından beri o şeyi istemediğimi hepiniz biliyorsunuz. Sırf karnındaki o şey için hayatımı değiştiremem. Ben hep böyleydim ve böyle olacağım. Ayrıca bu konuşma buraya kadar ben gidiyorum size iyi günler." Ayağa kalkıp gitmek için arkamı döndüğümde kapıda görmeyi hiç beklemediğim birilerini gördüm. Annem ve babam.
.
Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim.
Bye...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNEXPECTED LOVE -JENSOO(G!P)
Fanfiction-"Şimdi ne olacak?" diye sordu Jennie, kapıya yaslanırken. -"Nereden bileyim? Beni hamile bırakan sendin." Jisoo biraz öfkeyle yanıtladı. -"Belki de çocuk benim bile değil, hangi erkeklerle yattığını kim bilebilir?" Jennie alaycı bir şekilde gülümse...