🌓1🌓

17.8K 634 185
                                    

~Nefes~

Karşı kaldırımda durmuş rüzgardan saçları savurlan kızı izlerken telaşla saatime baktım. Eve geç kalmamak için acele ediyordum. Kollarında poşetler olan kadının gözleri gelişi güzel etrafta dolandı. Sanki tuhaf bir telâşı vardı. Belkide çantasında yüklü miktarda para vardır.

Hırsızlık. On yaşından beri babam tarafından zorla yaptığım bir işti. Birçok kez yapmamak için evden kaçsamda şu anda usta bir hırsız olarak bitti girişimlerim.

Kafamı sertçe iki yana sallayıp hedefime odaklandım. En ufak bir dalgınlık bile beni yakar. Kadının mini siyah çantası gelişi güzel sallanırken sırıttım.

Belli ki bugünkü hedefim oldukça basit. Kafamdaki siyah şapkayı önüme doğru çektim. Kameralarda yüzüm görünsün istemem. Uzun siyah saçlarım rüzgarda savrulurken kokoş kıza biraz daha yaklaştım. Çantasının içindekileri almak için sadece saniyelerim var. Elimdeki minik keskin çakımı açtım.

Lüks giyimli kız arabasının bagajından topuklu ayakkabılarını çıkarırken ani bir kararla öne atılıp çantanın alt kısmına derin bir çizgi attım. Avucuma düşen bir kaç malzeme ve cüzdanı alıp hiç-bir şey olmamış gibi yoluma devam ediyordum ki omzuna çarptığım bedenle geriye savruldum. İrileşmiş gözlerle çarptığım adama bakmadan hızlı adımlarla uzaklaşmaya çalıştım. Biraz sonra cüzdanının çalındığını fark eden kadın eminim ki  çığlık atar. Dediğim gibi de oldu. Ben sokağı dönerken kadının sinir bozucu sesi sokağı inletti.

"Hırsız var. Eşyalarım çalınmış. " telefonumdan müzik açınca kulaklarıma kadının çığlıkları yerine müzik doldu. Bu kulaklık olmasa işim yaş. Durup dururken vicdan azabı çekeceğim yoksa. Eve doğru hızlı adımlarla ilerledim. Belki bu gece babamdan dayak yemem. En azından kadının cüzdanı doludur. O kadar lüks giyime parası vardır eminim. Arka cebimden cüzdanı çıkardım. Fazla şişkin durmuyordu. Fermuarlı kısmı açmamla acı gerçek yüzüme vurdu. İçinde para yoktu. Dişlerimi birbirine bastırıp diğer gözlerine baktım. Bir çok kredi kartı olmasına rağmen nakit parası yok. Sinirle cüzdanı çöpe attım. Hava karardığı için yeni bir iş içinde çıkmaya vaktim yok. Daha vücudumdaki morluklar geçmemişti halbuki. Yirmi üç yaşındaki bir kız olarak dayak yemek gruruma dokunsada başka şansım yok.

.......
Babam içeride arkadaşları ile içip kahkaha atarken bende yaralarımı sarıyordum. Bu defa kemerle fazla vurmadığı için kanayan fazla yerim yoktu. Yinede her yanım ağrıyor. Tavanda yanan lambama baktım. Ağlamayı bırakalı kaç yıl oldu. En son annem öldüğü zaman ağlamıştım. O zamandan sonra babam öldüresiye dövdüğü zaman bile ağlamadım.
Acizlikti ağlamak.

Yerdeki pantolonumu aldım. Ters tutmuş olmalıyım ki cebinden bugün kadından çaldığım malzemeler dökülmüştü. Ağrılarıma rağmen eğilip düşenlere baktım. Ruj, anahtar ve ufak bir ayna vardı. Ancak bu ayna o kadına göre oldukça sade ve antika duruyordu. Eminim satsam iyi para alırım. Parmaklarımın arasına aldım. Belki kendimde kullanabilirim. Eski zamanları anımsatan küçük aynanın kapağını açtım.

Karşımdaki yansımama sırıtarak baktım. Babamın bana tek faydası yüzüme çalışmıyor oluşu. Soğuk bakan koyu kahve gözlerime inat daha sert bakmaya çalıştım. Şu bakışlar bir tek babama etki etmiyor. Bir erkek bile bakışımdan korkarken babam bana daha çok vuruyordu. Uzun düz siyah saçlarımı elimle düzelttim. Bir ara şunlarıda kesmek lazım. Ayna ile birlikte yere uzandım. Bugünkü yatağım halı üstü.

"Ayna ayna söyle bana. Var mı benden daha iyi hırsız bu dünyada?" Dalga geçen sesime karşılık gözlerimi devirdim. Her geçen gün dahada kafayı yiyorum. Aynadaki soğuk gözlerimin yerinde açık kahve gözler belirdi. Benden daha sert ve soğuk bakıyordu. Korkuyla elimdeki aynayı yere attım. Kalbimse hızla atıyordu. Siktir. O da neydi öyle?

Geçmişin Hırsızı~Tamamlandı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin