Poyraz'dan
İletişim ödülünü kazandığımızda hepimiz kendi halimizdeydik. Kızlar çamurda eğlenirken biz de birbirimize çamur atarak şakalaşıyorduk. Ayşeye baktım kızlarla bayağı bir mutluydu. Onun hep mutlu olmasını istiyordum. İletişim ödülünden çok aleynanın kazandığı sayılara sevindiğini biliyordum. Başından beri aleynayı hep savunup korumaya çalışmıştı ve şimdi de gururlu bir anne edasıyla kızları kucaklıyordu. Yaşı diğerlerinden küçük olmasına rağmen başarılarıyla öne çıkabilmiş ve oyunlarda sözünü dinletir hala gelmişti.Karşı takımda kendi içlerinde konuşarak bizim tarafa ters bakışlar atıyorlardı. Seramonide bizim tarafa sevinç konusunda duyar kasacaklarından emindim. Kendi ciddiyetsizliklerinden oyunları kaybedip saldıracak yer arıyorlardı. Tahminlerimin aksine seramoniyi beklemeden goncanın bağırmaya başlamasıyla kızlar susarak o tarafa baktılar. Birbirlerinin gazına gelerek yükseldiklerinde ayşe özür dileyecek bir şey yapmadıklarını söyledi. İsmail fısır fısır konuştuğu şeyleri yüksek sesle dike getirerek ayşeye pişkinsin dediğinde gerçekten sinirlendiğimi hissettim. Sevinç konusunda hep aynı insanlar kendini öne atıyor ve bizim takıma saldırıyordu. Arkalarında onlara gaz verek üstümüze salan kişiler vardı. Sesi çok çıkanları dolduruşa getirip arkalarına yaslanarak izlemeye bayılıyorlardı.
İsmaili uyaran bir dille konuştuğumda steven da araya girerek kızları savundu.Dora saçma bi şekilde onların benchine doğru giderek özür dilemeye başladığında gözlerimi devirdim. Yersiz bi davranıştı bu bana göre. Olayın onunla ilgisi yoktu ve bize saldıran da onlardı. Stevenla araya girdiğimizde çağrı yerinden kalkarak üstümüze gelmeye başladığında içimden yine başlıyoruz diye geçirdim. Ayşeye bakarak ona yöneldiğini fark ettiğimde hızlı bi hareketle ayşeyi arkama aldım ve çağrıyı ittirdim. Daha da sinirlenip bu sefer ayşeye küfür etmeye başladığında elimi sertçe ittirdi. Onun seviyesine düşmemek için çok çabalamıştım ama söz konusu ayşe olduğunda sakin kalmak benim için imkansızdı. Kolunu tutarak arkasına kıvırdım ve onu ileri doğru savurdum. Berkay ve yunus emrenin beni tutarak geri çekmesiyle daha fazla direnmedim ve geri çekildim.
Çağrı etrafa saldırmaya devam ederken muratın da olaya dahil olmasıyla olay büyüdü. Çağrının murata da saldırdığını gördüğümde artık pes diyerek benche doğru yöneldim. Ayşe yüzü bembeyaz olmuş halde olanları izliyordu. Aleyna kolunu ayşenin omzuna atmış onu sakinleştirmek için kulağına bir şeyler söylüyordu. Yanlarına giderek oturduğumda kızlar bizi yalnız bırakmak için kalkarak stevenın yanına gittiler.
Ayşeye baktığımda bir bacağını titreterek parmaklarıyla oynuyordu. Alnımı onun omzuna yaslayarak derin bir nefes aldım. Kokusuyla kendimi sakinleştirmeye çalışırken bir elini kaldırarak sırtıma koydu. Bu durumda bile beni düşünmemeliydi kendimi toparlayarak yüzüne baktım. Beni sakinleştirmek için konuşmaya başladığında yumuşayan ifadem yeniden sertleşti. Kendini savunmasını bilen bi kızdı ayşe. Hem kendisine hem de başkalarına yapılan haksızlığın karşısında dimdik dururdu. Şimdi çağrının ölçüsüz tavırları yüzünden hatayı kendinde araması beni sinirlendirdi. Daha fazla konuşmasına izin vermedim. Onu kendime çekerek başını çeneme yasladım. Şu lanet yarışma bitseydi de doya doya öpüp koklasaydım. Ucunda diskalifiye olup ayşeden ayrı kalmak olmasa ağzını burnunu dağıtıp öldüreceğim adamlara sabretmek zorunda kalmıştım. Bir süre daha o pozisyonda kaldığımızda nispeten daha sakindim. Çağrının oyun alanından koşarak uzaklaşmasıyla olay dağılmaya başladığında seramoni için sıraya geçmeye başladık. Ayşenin yanındaki yerimi aldığımda muratın konuşmasıyla seramoni başladı.
Murat: evet arkadaşlar yine gerilimi yüksek duygu yüklü bir iletişim oyununu geride bıraktık. Kazanan taraf gönüllüler oldu tebrik ederim. Yaşananlar henüz taze olduğu için bu konuyu es geçerek sizi adalarınıza uğurluyorum arkadaşlar. Akşam konseyiniz var, konseyde bir eleme yaşanacak. Şimdilik görüşmek üzere.