Hey merhaba ben Pera, 5 kişilik bir ailesi olan ve ailenin ortanca çocuğuyum. Annem ile babam yani Gülümser annem ve Burak babam, ablam Aylin ben Pera ve son olarak kız kardeşim Helin aralarında en bahtsızı benim sanırım çünkü başıma gelmeyen olay kalmamış bunları ilerleyen zamanlarda anlatacağım.
Ben ilk başta söylediğim gibi ortancayım ve ortanca olmanın gerektirdiği tüm özelliklere sahibim, nasıl diye merak edersiniz siz şimdi hemen anlatıyorum ablam birşeyi kaybolduğunda direk yanıma gelir ve hiç suçum olmasa bile Pera bunu neden yaptın diyip saçlarıma yapışır ve karşılık verdiğimde de hemen annemin yanına gidip ispiyonlar ve tabii gündeme yine ben düşerim Pera yaptığın çok yanlış hemen ablandan özür diliyorsun denir ve nakavt "özür dilerim" derim ve evden hep ağlayarak çıkarım sonuç Pera haksız peki neden ablasına karşılık verdi hey yo gelin bir de siz vurun demişim gibi bir de arkadaşlarım da yani söz de arkadaşlarımda arkamdan dalga geçerler ve ben yine ağlarım kısacası hep ağlarım kendimi ifade edememe özürü var sanırım kimseyle ne konuşabiliyorum ne de anlaşabiliyorum.
Yaşadıklarımın hepsinin birgün geçeceğine hep inanırdım ama bazen gerçekten bu hayat bana eziyet etmek için dünyada tutuyor sanki beni çünkü ne zaman mutlu olmaya çalışsam illa biri geliyor ve bam mutluluğumun yerini deriiiin bir hüzün kaplıyor.
Tüm bunlara rağmen hala içimde filizlenmeyi bekleyen tomurcuklarım var benim elbet biri çıkacak ve bende herkes gibi mutlu olacağım. Birgün herkes benim ne kadar mutlu olduğumu ve kimseyi iplemez olduğumu görecek.
Oturduğum taş bloğun üzerinden kalkarken tüm olumsuzluklar yine peşime düşmüş gibi arkamdan adımı sayıklayarak gelen sözde arkadaşlarım Esra ve Nimet geliyordu.
Yine noldu Esra canın sıkıldı da eğlenelim mi dedin ne istiyorsun yine?
Cık cık cık Esra buna nolmuş bizi unutmuş sanırım kendimizi hatırlamanın zamanı gelmiş ha ne dersin?
Nimet bence böyle eziklerle uğraşacağımıza gidip ekstra yakışıklı sevgililerimizle vakit geçirelim.
Hangi sevgilileriniz sizi sizden daha güzel iki kızla aldatanlar mı onlar hahaha güldürmeyin beni kızlar artık bence kabullenin sizin yeriniz bu mahalle yani yar saçlarınız lüle lüle hadi size güle güle..
Arkamı dönmüş gidiyordum ve ilk defa onların karşısında ezik olarak kalmadığım için çok mutluydum giderken suratlarındaki ifadeyi hiç unutmicam sanırım.
Arkamdan bir el saçlarımı öyle sıkı kavradı ki daha ben noluyor diyemeden kendimi bir duvarın ve elin arasında hissettim sonra da yüzümdeki soğuk o ağır kan kokusunu hissettim ve kulağıma Nimet in söylediği sözler doldu "sen kendini ne zannediyorsun tüplü bir daha bizimle böyle konuşursan doğduğuna pişman ederim senin gibilerin sonunun neresi olduğunu biliyor musun seni tüplü çöpün dibi sakın bir daha karşımıza çıkma yoksa" dedi ve o anda bir ses çalındı kulağıma hiç tanıdık gelmiyor kim olduğunu anlamaya çalışmak bile zor geliyordu şuan sanki saçlarımı bir makinaya kaptırmış ve kurtaramıyormuşum gibi hissediyordum.
Biraz daha saçlarımı çekiştirerek beni sesin geldiği yöne doğru döndüğümde yeşil gözlü beyaz tenli ve sanki spor salonundan fırlamış gibi görünen muhteşem vücuduyla duran biri vardı ama tanımadığıma yemin edebilirim her konuştuğunda sanki içime lavlarını bırakırıyordu ince ve yapılı dudakları bir aşağı bir yukarı oynarken Nimet beni sertçe yere doğru fırlattı sanki elim armut topluyormuş gibi yerde kıvranıyordum.
Kızı rahat bırakın bende size salça olamayayım.
Bas git işine oğlum seninle işimiz yok uğraşma bizimle yoksa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIMIN İÇİNDEKİ IŞIK
Teen FictionHayatın acımasızlığı karşısında elimden gelen birşey yoktu sanırım olamazdı da ben hiç sevilmemiş, başı okşanmamış, düştüğünde yaralandın mı diye telaş edilmemiş bir insanım. Yıllar sonra aşk ne demek onu öğrenecektim. Aşkın iyileştirici gücünün ger...