Derin bir nefes vererek yanımda yatan çocuğa baktım, yorgunluktan bitap düşmüştü tabi. Bir yerden sonra kaçıncı tura geçtiğimizi saymayı bırakmıştım. Ah, bu kadar çok yapmak da bir zarar var mıydı acaba?
İç çekerek yattığım yerden doğruldum, Kuroo huysuzca mırıldandı. Bir bacağımı yataktan aşağı sarkıtarak belimdeki elleri üzerimden çektim. Kuroo'nun yanağına bir öpücük kondurup ağır adımlarla banyoya ilerledim.
Aynaya baktığımda her yerimin kızarıp morardığını, saçlarımın darmadağınık olduğunu fark ettim. Yüzümü yıkayıp uykumun açılmasını sağlarken küvetin suyunu açıp dolmasını bekledim.
Dolan küvetin içine güzel kokan birkaç sıvı boşaltırken dolaptan bornozumu çıkarıp masanın üstüne koydum. Yavaşça küvetin içine girerken sıcak suyla beraber vücudumdaki ağrılar kendini belli etmişti. Sızlayan götümü ovalarken bir yandan da Kuroo'ya sövüyordum. Bu çocuğun libidosu beni gerçekten korkutuyordu, sürekli yapalım diye tutturuyordu. Her seferinde de benden dayak yiyordu tabi.
Küvetin içinde aşağı doğru kayıp düşüncelere daldım, bundan sonra ne olacaktı? Hep böyle aylaklık yapıp sevişecek miydik? Kuroo'ya da yük olmak istemiyordum sonuçta bana bakmak zorunda değildi, kendi ayaklarımın üstünde durabilmeliydim. Liseden sonra okulu bırakmıştım, acaba çalışsam güzel bir üniversite kazanabilir miydim?
Kendi düşünceme gülerken yavaşça doğruldum. Ben kimdim üniversite kazanmak kimdi? Üstelik ben çalışmayı pek sevmezdim, lisede bile ödevleri sadece Haru'ya verebilmek için yapıyordum. Kendime bu konuda çok sinirliydim, herkesin hataları vardır ama benim geçmiş hatalarım bugün ortaya çıkıp tepemin tasını attırıyordu.
Dün yediğin hurmalar bugün götünü tırmalar misali.
Küvetin kenarında duran şampuanı alıp elime sıktım, kafamı köpükleyerek yıkarken lifin üzerine sabunu döktüm. Saçlarımı durularken lifi vücudumda gezdirdim, bileklerim çekiştirip durduğum için biraz şişmişti. O an ki heyecanla fark etmemiştim elbet. Kendime bir daha Kuroo'nun oyunlarına gelmeyeceğime dair söz verdim.
Yeterince temizlendiğime karar vererek yavaşça küvetten çıktım, ilerleyip masanın üstündeki kedi kulakları olan bornozuma sarındığımda söylene söylene odaya girdim. Kuroo efendi camış gibi yatıyordu hala. Hızla ilerleyip yatağa atladığımda sıçrayarak uyandı. Ben onun şaşkın surat ifadesine gülerken o hala etrafa bakınıyordu.
"Noldu lan, geldik mi?"
"Evet canım, birçok kez." dedim imayla. Beni görünce suratını bir ışıltı kaplarken sırıtarak kollarını boynuma sardı.
"Mmmh, çok güzel kokuyosun aşkım."
"Aynısını sana da söylemek isterdim ama malum. Kalk git banyo yap, cenabet cenabet dolanma çarpılırsın."
"Ne dediğini anlamadım ama gidiyorum."
Yataktan gerinerek kalkıp banyoya ilerlerken arkasından söylenerek ortalığı toplamaya giriştim.
"Bilmezsin tabi, pis münafık."
Kendi kendime tchlayarak çarşafları değiştirip odayı havalandırdım, giyinip mutfağa doğru ilerleyerek ocağın altını açıp çaydanlığı üstüne bıraktım. Dolaptaki kahvaltılıkları çıkarıp masaya dizerken Kuroo efendi anca gelmişti.
"Ooo, salatalık mı o?" deyip kestiğim salatalıkların yarısını ağzına atarken terliğimi çıkarıp kafasına fırlattım.
"Aptal, bitirdin hepsini."
Gülüp attığım terlikten sıyrılarak kaçarken göz kırptı.
"Annemin yokluğunu aratmıyosun güzelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çocukluk arkadaşım // kuroken
FanfictionKenma Kozume ve Tetsurō Kuroo, çocukluk arkadaşlarıdır. Fakat Kenma Kuroo hakkında hiçbir şey hatırlamamaktadır. [ANISI OLMASA SILERDIM. NOLUR OKUMAYIN😭] sadece smutu okumak isteyenler icin : 7(kuroo dogum gunu seks) 12(dc 7 dakıka yerıne 2 saat...