Bölüm hakında bana fikir veren yaprak213 e teşekkürler.
Genelde herkes mutluluğu hakettiğini düşünür peki herkes hak eder mi ? İnsanlar hata yapar ama bedelini ödemek istemez. Peki kendimize "ben bunu hakettim ve yaşıyorum" diyormuyuz. Şimdi kendimi yargılama vakti. "Ben ne yaptım?" Ben ne yaptımda Berk beni aldattı. Çirkin miyim? Kötü müyüm? Onu sıktım mı? Neden?
Bazen bunu hakettiğimi düşünürdüm. Ama niye? Niye hakettim? Aslında tüm hu sorulara HAYIR!!! Demeyi çok isterdim ama artık bilmiyorum. Belkide Mert haklı kendi haklı olduğumu bilmeyecek kadar aptalım. Ben haklıyım bunun bir açıklaması olamaz. Eğer çirkinsem ayrılmak isteseydi onu sıktıysam söyleseydi. Peki ben Berk'i seviyor muyum? Ah! İşte kafamdaki onca sorudan sadece bunun cevabını biliyorum. HAYIR. ONU. SEVMİYORUM. Sadece bana yaptıkları ağır geldi. Şimdi ise aynanın karşısına geçmiş sevmediğim biri için kendimi suçluyorum. Saçmalık.
"Hadi canım hazırsan çıkalım" Hazal kapımı aralamış kafasını odama sarkıtıp bana bakıyordu. "Tamam geliyorum... Hazal sana bi soru sorucam " bu sözümün üzerine Hazal odama girip bana doğru gelmeye başladı. "Sence ben güzel miyim" dedim "Bu da nerden çıktı" dedi
"Ya nerden çıktığını boşver sorunun cevabını alayım " dedim merakla
"Sen çok güzel bir kızsın" dedi. Seni seviyorum Hazal.
"Peki o zaman Berk beni niye aldattı " dedim ona merakla. "Birincisi o Berk piçinin yaptıklarını kafana takma ikincisi o sırf bunu şerefsizlik için yapmıştır üçüncüsü sen çok güzelsin " dedi ayağa kalktım ve ona sarıldım "seni seviyorum Hazal iyki varsın " dedin "bende seni seviyorum ama okula geç kalıcaz " dedi ayrıldık ve ona gülümsedim. "Hadi çıkalım" dedim kapıya doğru ilerledik.
Hazal'ın ağzındanOkula gelince çok sevdiğim sevgilimin yanına gittim. Aslında Buse yi hiç öyle bırakıp gitmek istemedim ama o ısrar etti aslında kafamda birkaç plan var. Ona bir sevgili bulsam kendini daha iyi hissedebilir. Yada dışarı çıksak gezsek falan.
"Naber aşkım " dedim sonra Can a sarıldım " iyi bebeğim senden " dedi "iyi" işte dedim aslında aklım Busede kalmıştı. Bunu Can da anlamış olacakki "canını sıkan bişey mi oldu " dedi endişeyle. "Aslında Buse yi düşünüyorum " dedim üzüntüyle " buseye ne oldu hasta falan mı pek iyi görünmüyor" dedi düşünceli sevgilim benim. "Hasta değilde depresyonda onun için bişey yapmak istiyorum " dedim. O ise yanağımdan öptü ve "yardımsever bebeğim benim" dedi "ya bugün sen ben bide buse yemeğe mi çıksak " dedim. düşünür gibi yaptı sonra "olur " dedi henen ona sarıldım "seni seviyorum " dedim "ama bi şartım var Mertte gelsin iki kızın arasında tek erkek olmak istemem. " dedi "tamam"dedim biraz düşünür gibi yaptım " aslında Buseyle Mert sevgili olsa ne güzel olur " dedim hevesle o ise " aslında iyi olur " dedi bende heyecanla "yapalım şu işi " dedim ayyy çift çift takilırız. "Ama Mert huysuzdur işimiz zor olacak " dedi can sıkıntıyla "olsun ya Busede inatçı" dedim bende. "Akşam nereye gidelim" diye sordu "bilmem " dedim "o zaman bir tane restorant biliyorum tuğcan restotant oraya gidelim "
"Tamam canım" dedim ve buseye yemek işini söylemek için onun yanına gidecektim ama arkamı dönünce bize bakan Berk'i gördüm bizi duydu mu acaba? Aman duyarsa duysun bişey yapamaz hem ona ne oluyo yani gitsin kızı aldatsın sonra seni seviyorum desin. Yokya. Hemen koşa koşa sınıfa gittim.
"Yaa lütfen Buse yaaa gel işte hava almış olursun"dedim iki saattir yalvarıyorum ı hala inat ediyo gelmeyecekmiş. "Bilmiyorum Hazal istemiyorum" dedi bıkkınlık la. "Geliyorsun buda son sözüm" dedim ona. Ya ne kadar inat okulun başından beri dil döküyorum ve şu an evdeyiz. "Tamam hazal geliyorum. Yeterki sen sus " dedi hevesle ona sarıldım "hadi hazırlanalım" dedim o da başını salladı. Hemen odama çıktım Can'ı aradım
-Alo Can Mert geliyo mu
-Evet aşkım biraz zor oldu ama geliyo
-Aferin benim sevgilime. Busede geliyo hadi kapatıyorum baybay
-baybay
Dolabımın başına geçtim. Kırmızı mini bir elbise sıyah topuklu ayakkabı giydim. Saçımıda düzleştirdim hafif makyajla hazırdım. Buseye bakmak için onun odasına gittim kapıyı açtığımda beyaz mini bir elbise ve hafif dalgalı saçları ile çok güzeldi
Busenin ağzından ;
Hazal'ın ısrarlarına dayanamayıp yemeğe giymeye karar verdim. Hazırlandık Hazal'ın telefonu çaldı başka bir odaya geçti geri geldiğinde "hadi inelim bizi bekliyorlar" dedi. "Bekliyorlar? "Dedim soruyla "mert ve Can" dedi Hazal şaşırdım yani Mert pek böyle ortamlara gelmez diye düşünüyordum.
Aşağıya indiğimizide bizi arabada bekliyorlardı. Hazal Canın arabasına bindi. Bende mecburen Mertin arabasına bindim. Yolun bir kısmı sessiz geçti. Mert
"Neden bu kadar suskunsun " diye sordu. Haklıydı neden bu kadar suskundum? Neden bu kadar mutsuzdum? Nedenini benimde bilmediğim soruya
"Bilmem" dedim. Saçmaydı ama gerçekti bilmiyordum
"Buse benimle konuşurken dürüst ol. Birimi canını sıktı? Berk mi?" Dedi ne diyebilirdim ki evet Berk yüzünden kendimi çirkin, salak , ve kullanılmiş hissediyorum mu ?
"Alakası yok sadece içimde bir enerjisizlik mutsuzluk var. Hiçbirşey yapmak istemiyorum. " dedim bir kısmını yalan bir kısmı doğruydu. Yalan olan kısım şuydu; kötü hissetmemim Berkle alakası vardı.
"Anlatmayacaksan sen bilirsin" dedi
Cevap vermedim. Bir süre sessizliğin ardından
"Mert bir soru sorabilirmiyim?" Dedim bir an bana döndü sonra tekrar yola odaklandı "sor" dedi. Yutkundum ve "sence.... ben çirkin miyim?" Dedim. bir süre bana döndü sonra tekrar yola odaklandı " gerçekten cevabımı merak esiyor musun " dedi. Kafamı onaylar anlamda salladım. "Dürüst olacağım" dedi bir süre durdu belliydi işte o da beni çirkin buluyordu. "Bence güzelsin işte gözlerin falan.... ama çocuksusun yani boşuna umutlanma sana bakmam" dedi. Normalde son sözlerini ciddiye alırdım kırılırdım ama sonlara doğru alayla söylemişti. Birden araba durdu "geldik " dedi ve aynı anda arabadan indik.
Yemek siparişlerini verdik onların gelmesini bekliyorduk. Benim karşımda Mert, Mertin yanında Can ,Canın karşısında Hazal.oturuyordu. Canla Hazal koyu bir sohbet içerisindeydi ama Mertle ven hiç konuşmuyorduk. Arada göz göze geliyorduk. Yemekler geldi ardından herkes yemeğiyle uğraşmaya başladı. Kafamı kapıya çevirdim gözüm daldığından sürekli oraya bakıyordum. Kapı açıldı ardından biri girdi. Giren kişi uzun boylu biriydi üzerine bir tshirt onun üstüne bir ceket giymişti. Gayet şık duruyordu sonra yüzüne baktım. Neeee. Berk mi ? Olamaz dedim içimden. Ama sonra içimden bir ses ' o da insan. Yemek yemeye gelmiş olamaza mı' dedi haklıydı. Berk de insandı ama buraya doğru gelmeye başlayınca tedirgin oldum. Bunu anlayan Mert " ne oldu " dedi ardından bakışlarımı takip etti Berk'i görünce suratı kasıldı "niye geldi bu piç" dedi. Hazla la Can anlamayan gözlerle Mert'e baktı i sırada Berk yanımıza gelmişti bile. " oooo afiyet olsun Buse hanım yeni arkadaşlarınla yemeğe gelmişsin" dedi hareketleri ve nefesi sarhoş olduğunu belli ediyordu. "Ne var" dedim dişlerimin arasından. "Sadece selam vermeye geldim" dedi "siktir git burdan " dedi Mert sinirle. Berk bu sefer ona döndü ve suratına yalandan bir gülümseme yerleştirdi "oooo!!! Mert bey sizdemi buradaydınız?" Dedi alayla. Valla rezil ve gıcık biri. "Bak piçlik yapma ve git. Yoksa elimden bir kaza çıkacak " dedi mert. Tabi! bu sırada yumruğunu sıkıyordu. "Hadi bir denesene bak ne oluyor? " dedi Berk alayla ortam kızışıyordu. Mert Berkle göz temasını kesmeden Can'a "sen kızları eve götür biz bu arkadaşla! Birşey konuşacağız " dedi.
Arkadaşlar yeni bölüm geldi artık kitabın asıl konusuna dönüp Mertle Buseyi yalandan ( sahte ) sevgili yapmayı düşünüyorum. Bu konu hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum. Tavsiye ve eleştirilere açığım. Votelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHTE SEVGİLİM
Teen Fiction"Sen benim işime karışma sen kimsin ki " "Ben senin sevgilinim" "Unuttun mi biz gerçek sevgili değiliz " "Hayır sen benim sevgilimisin benim GERÇEK SEVGİLİMİSİN " Biz sahte bir rüyada gerçek aşkı bulduk.Lütfen bizi kaybetme...