Gözümü açtığımda etraf karanlıktı. Yanı başımda duran alarma baktığımda saat daha 3:30 gösteriyordu. Tekrar kafamı yatağa koydugumda uykumun kaçtığını anladım. Yatakta biraz oyalandim. Uykumun gelmicegini anlayınca yataktan hızlı bir şekilde doğruldum. Elimi yüzümü yikiyicak kadar daha henüz yaralarim iyilesmemisti. Sargı bezlerini açtığımda yanagimdaki kesigin biraz kapandigini farkettim.
Bu hafta yeni baslayacaktim. Her ne kadar istemesemde. Aynanin karşısına geçip kendimi inceledim. Ben Kimim ? Zengin ve pic babası olan mazoşistin tekiyim. Yalnızım. Babam olacak pic kendime zarar verdiğim için onada zarar vereceğimi düşünüp beni bu eve tikti. Bide şu lanet okula gonderiyo. Açıkçası pek de umrumda değil.Ben böyle düşüncelere dalarken gözüm yatagimin yanındaki küçük komidinin üstündeki alarma takıldı. Saat 4:30 tu.Hemen üstüme siyah tişört ve eşofmani geçirdim. Biraz yürüyüş iyi gelecekti sanırım. Evin kapısını kapattıktan sonra arka Bahçedeki ormana giden yola doğru yürümeye başladım. Yürürken de bacaklarim hafif sizliyordu.
Şu Kesikler annemin ölümü kadar canımı acitmadi. Şimdi onsuz bir hicim. Ilk aşık olduğum kadın gitti.
Ormanın daha ilerisine giderken bir çığlık sesi duydum. Açıkçası biraz meraklandim. Galiba bir kız sesiydi. Belki yanlış duyuyorumdur. Neyse yürümeye devam ettiğim zaman bır ağacın dibinden gelen çığlıklara yöneldim. bi kızın üstüne uzanıp pantolonun kemerlerini açmaya çalışan pici gördüğümde hemen oraya doğru kostum. Arkasından tisortunu çekip yere fırlattım. Kız durmadan ağlıyordu. Yere serilen pic ayağa kalkmaya çalışırken karnına attığım tekmeyle yere düştü. Hemen kucağına oturup yumruklamaya başladım. Etkisiz hale getirene kadar yumrukladim. Sarhoştu o iğrenç kokusu midemi bulandiriyordu. Artık bişey yapmicagimi anladigimda arkami döndüm.Gelen düzensiz nefes alıslari hissedip kıza doğru yürüdüm.Agzım hafif aralanmisti. Karşımdaki kız ürkek ve cok güzeldi. Saçları pembe ama dağınıkti o pic ona sahip olabilmek için zorla dovmustu. Gözleri gökyüzü gibi maviydi ama gözüm titreyen ellerine takıldı bilekleri sargiliydi. Kıyafetleri yirtilmisti. Gözüm tekrar bileklerine gitti. Bu kizdami mazoşisti. Duzensiz nefes alıslari devam ediyordu. Yardım etmem gerekiyor. Galiba bayilicakti. Nefes alabilmesi için hafifçe dudaklarına yöneldim. Hafif pembemsi dudakları bana küçükken annemle beraber aldığımiz pamuksekerlere benziyordu. Dudaklarına kapanıp ona kendi sıcak nefesimi vermeye başladım.O gökyüzü gözleri yuvalarından çıkmış bir vaziyette bana bakıyordu urkmustu benden. Beni sapık sanmıştı. Allah kahretsin! Bunu hiç düşünmemiştim. Sadece gözlerinin maviliginde kaybolmuştum. Sanirsam açıklama yapmam gerekti. Ağzımi hafif aralayip bir fisiltiyla " Özür dilerim" deyiverdim. Bu kız napmisti bana onun yanında yumuşacık biri oldum aniden. Eski halime dönmem lazım. Yüzümdeki hafif ince gülüşü silip attım. Tekrardan yürümeye başladım. Kız hala ürkek bakışlarla bana bakıyordu . Gözleri dolmuştu.Agzindan çıkan tek kelime 'beni bırakma'... O yavsak ayağa kalkmış sendeleyrek banada gelmeye çalıştı. öfkeyle bakıyordu kıza doğru yaklasmaya çalışınca elimi sıkı bir yumruk yapıp gözüne yumrugumu attım sendeleyrek bi iki adım geri gitti bi eli gozundeydi.cebindeki bıçağı çıkarıp bana doğru geldi omzunu tutup bicagin yönünü ona doğru çevirdim. Bıçak artık onun bogazindaydi. Korktuğunu hissedebiliyordum. Kız ise ağlıyordu. Bıçağı boğazından çekip omzuna batirdim oluk oluk kan akarken yere düştü. Hemen ayağimla yerde yatan pice öldürücü tekmelerimle vurmaya başladım. Sadece yapma diyerek yalvariyordu.oldurucem bu pici ona nasıl tecavüz eder pic sapık ! Onu kendi elimle geberticem.Kucagina oturup yumruklamaya başladım artık sesi cikmiyordu arkami dönüp kıza baktigimda bi ağacın altına oturup eliyle ağzını kapatıyordu onu korkutmustum. Ama ona yapılan cezasiz kalmamali. Sinirlerim daha çok arttıkça hızlı hızlı vurmaya başladım adam artık yere yigilmisti.Telefonu cebimden çıkarıp babamı aradım olayı anlatinca halledecegini söyledi.10 dk sonra adamları gelince pici depoya goturmelerini söyledim. Onlar gittikten sonra kıza doğru yürümeye başladım. Bende ağacın dibine oturup nefes alislarimi duzeltmeye başladım. Kız ise birden yanıma sokuldu. Ağlayarak bırakma beni Dedi Kafasını gogsume koyup saçlarına öpücük kondurdum. Sıkı sıkı sarildigimda içimde bişiler oldu kalp atışlarım hızlandı. Annemden sonra ilk defa böyle bişi oldu bana.Kizi kucağıma alıp eve doğru yürümeye başladım o ise gözlerini sıkı sıkı kapamis sessiz bir şekilde ağlıyordu. Sst ağlama yanindayim ben birakmicam seni Dedim tuttuğu nefesi dışarı verip bana daha sıkı sarıldı.Telefonu cebimden çıkarıp saate baktım 6:15 di. Hızlı adımlarla eve doğru yürümeye başladım. Aklımda binlerce soru varken ben sadece kucagimdaki gökyüzünün nefes alislarini dinliyordum. Birakmicaktim onu. Ya o benim siyahimda kaybolucakti yada ben onun mavisinde kaybolucaktim.Siyaha karışmış bi mavi olabilir miydi acaba ? Bana annemi hatırlattı.
Gözlerimi her yumdugumda annemi görüyordum. Gözümün önünde kendi bileklerini kesişi...Nefes almam zorlasinca Ağzımi hafif araladim. Soğuk hava biraz da olsa rahatlatmisti. Eve geldigimizde kızı L koltuğa uzandirdim. Hala titriyordu. Beyaz babetlerini çıkarıp üstüne battaniye koydum. Bende odama çıkıp üst çıkardım.Asagi doğru hızlı bir şekilde indim. Kızı kucağıma alıp merdivenlerden tekrar çıktım. Ayağimla kapıya tekme atınca açıldı.Kiz yarı bayındı.Yataga uzandirip banyoya doğru yöneldim. Kuvetin içini ılık bir suyla doldurdum. Sonra kızın yanına gittiğimde titreyislerinin azaldığını görünce içim rahatladı.Bu sefer kendisi ayağa kalktı elimi beline koyup bende destek verdim.onu banyoya doğru yonlendirdim. Ayakta duramiyacak kadar güçsüzdu. Onu banyonun soğuk duvarlariyla kendi arama aldım tisortunu çıkarttigimda o küçük göğüslerini görünce içimde bişeyler oldu. Galiba tahrik olmuştum. Ama nefsime hakim olmam lazım. Daha sonra pantolonunu cikardim. Iç çamaşırlarini da aynı şekilde çıkardım. Tüm çıplak bedeni karsimdaydi. Kuvete koydum onu kendimde bi tişörtumu çıkardım. Kuvetin içine girdim. Kızı kucağıma aldım.Ve o pembe saçlarına sampuani döküp saçlarını yıkamaya başladım. Saçları kisaydi, teni bembeyazdi. Ellerim onun beyaz teninde keşfe çıkmıştı. Icimde o ölen duygularin tekrardan filizlendigini hissedince yüzümde bir gülümseme belirdi.Dokundukca daha fazla seviyordum.Daha çok hissediyordum onu. Kucagima oturduğu vakit erkekligimin üstüne oturmuştu o bunu ilk başta farkedememisti. ' Artık ciksak yoksa ben kendime engel olamam' diye düşündüm.Hem daha fazla suda durarsa hasta olacagini aklıma gelince kucağıma alıp bornozu giydirdim. Yatağın üzerine uzandirip kendi dolabimdan bi eşofman ve tişört çıkardım.o iç çamaşırları giyilmicek bi vaziyette olduğu için üstüne sütyen giydirmeden tişörtumu geçirdim esofmanlari da giydirince ne kadar tatlı olduğunu farkettim. Kendi coraplarimdan birini giydirdim. Yatağın içine koyup yorgani üstüne örttum. Islanan pantolunumu çıkarıp hemen altıma bi eşofman geçirdim . Yavaş bi şekilde yatağın ucuna yattım. Ama o kızın kokusu beni etkilemisti.Ellerimi onun o ince bellerine koyup kendime çektim. Kafası gogsumdeydi." beni bırakma" diyisini duydum. 'Birakmicam. " diyerek karşılık verdim. Bana daha çok sokuldugunda nerdeyse bedenlerimiz birbirine yapismisti. O tarif edemediğim Masumiyet kokusunu içime çektim. Galiba artık bu koku olmadan yapamam.Asik olmuştum.Saf yüzüne, masum kokusuna... Daha sıkı sarılıp ağzımdan
'-Sana gitgide sarhoş oluyorum' cümlesinin dökülmesine izin verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN ARASINA KARIŞMIŞ MAVİ
Teen FictionSiyah maviye aşık olabilir mi ? Imkansiz sevilir mi?