BUĞULU GÖZLER

145 9 1
                                    

Hayat bir kere daha savurmuştu en ağır tekmelerinden birini Ceylin' in üstüne. İnsan büyüdükçe mi artıyordu dertleri yoksa büyüdükçe mi anlıyordu gerçekleri Ceylin de bilmiyordu. Tek bildiği çaresiz olduğuydu. Beyninin içindeki kalabalık gürültüden etrafı duyamıyordu bir uğultu geliyordu kulağına ama idrak edemiyordu, belki de etmek istemiyordu. 'Mekanı cennet olsun çok gençti daha,başınız sağ olsun kızım, çok severdik Selim'i...' sözünü nasıl anlayabilirdi ki. Anlamak istemiyordu işte ölmemişti o ölmemişti. Daha bir hafta önce yıl sonunda beraber dans edeceğiz değil mi diye birbirlerine soru sorarken şimdi onun için başsağlığına gelenlerle doluydu ev. Adalet miydi bu ? On yedisinde delikanlının üstüne toprak atmak... Bu nasıl bir kaderdi.. İsyan ediyordu Ceylin, hayatını güzelleştiren tek şey de kayıvermişti ellerinden. Selim'in ölümü dünyanın sonu olmasada Ceylin' in küçücük dünyasının sonuydu belkide. Hep haberlerde felan duyardı o böyle şeyleri. Araba kazası, evet evet Selim'i bu dünyadan alıp götüren şey, futbol turnuvaları için okul takımıyla beraber yaptığı yolculuk esnasında, sürücünün kontrolünü kaybedip yük kamyonuyla çarpışmasının sonucunda kontrolünü sağlayamadan takla atmasıydı. Selim kaza esnasında arka dörtlüye uzanmış Ceylinle mesajlaşıyordu.' Saçma bir şekilde tartışma başlamışlardı. Ceylin sinirlenip kapatmıştı telefonu. Kapatmasının sebebi ise mavi tik yapmamak içindi...Telefonu kapatır kapatmaz uyuya kalmıştı Ceylin. Daha akşamın altısıydı, ne uykusuydu böyle ? Annesi Serap Hanım odadan gelen çığlıkları duyar duymaz ışık hızıyla içeri girmişti. Kadıncağızın kafasında türlü senaryolar eli bıçaklı katiller uçuşuyordu. Kızının sadece kabus gördüğünü anlayınca derin bir oh çekti ve kızını hemen uyandırıp başucundakı suyu içirdi. Ceylin'in yüzü buz kesmişti adeta, elleri titriyordu. Annesi kızını bu kadar korkutan şeyin ne olduğunu merak ediyordu tabi pek de haksız sayılmazdı... ,Ne oldu kızım ben burdayım korkma canım benim' diyerek kızına sımsıkı sarılmıştı. Ceylin suyu içtikten sonra az da olsa sakinleşebilmişti. Ceylin dudakları titreyerek annesine anlatmaya başladı rüyasını. 'An... an.. annee' diye ağlamaya başladı tekrardan. Tam anlatacakken boğazı düğümleniyordu...

'Anne rüyamda Selim uçurum kenarında mahsur kalmıştı 'Ceyliiin Ceyliiiiin' diye bağırıyordu. Koşmaya çalışıyordum ama kıpırdayamıyordum çok kötüydü anne çok. Annesi şaşkınlıkla karışık bir tebessüm etti kızına. 'Ah benim küçük prensesim büyümüşte aşık mı olmuş. O kadar çok korkunç filmler izliyorsun ki doğal olarak etkisinde kaliyorsun bitanem korkma daha bu sabah gördün Selim'i gayet iyiydi' diyerek kızını rahatlatmaya çalışıyordu. Nereden bilebilirdi ki beş saati bırak beş dakikanın bile bir insanın ruhunu bedeninden çıkarıp ebediyete gönderebileceğini. Anne kız her şeyden habersiz birbirlerine baka dururken Ceylin; 'Bu böyle olmayacak en iyisi Selimi arayayım da sesini duyayım' diyip telefona sarıldı. Telefon birkaç kez çaldıktan sonra açıldı..

-ALO

-Ben Selim' i aramıştım siz kimsiniz

-Hanımefendi ben telefonun sahibi beyefendiye bakan ambulans görevlisi lütfen sakin olun yolculuk ettikleri otobüs kontrolden çıkmış ve bir kamyonla çarpışmış...

-N..N.. NEEE ?? NASIL OLUR DALGA MI GEÇİYORSUNUZ ?

Ceylin donup kalmıştı kilitlenmişti adeta hani kanı çekilmek deyimi vardır ya Ceylin bunun somut halini yaşamaktaydı. Eli ayağı boşaldı ve telefonu yerden düşürdü.Serap Hanım hiçte iyi şeyler olmadığını çoktan farkına varmıştı ama o da en az Ceylin kadar şaşkınlık ve korku içerisindeydi yine de soğuk kanlılığını koruyarak Ceylin'in yere düşürdüğü telefonu alıp;

-Ben az önce konuştuğunuz kızın annesiyim neler oluyor ?

-Hanımefendi hastaneye geldiğinizde sizi detaylı şekilde bilgilendireceklerdir şuan yaralının ilk müdahalesi yapıldı durumu ağır..

-Hangıihastane ?

-İstinye Devlet Hastanesi..

-Tamam hemen geliyoruz..

Serap Hanım hala ne olduğunu anlayamamıştı aslında her şey çok net ve açıktı ama bu kolayca anlaşılacak bir şey değildi ki Selim'in şu an ambulansla hastaneye götürüldüğünü durumunun ciddi olduğunu Ceylin' in rüyasını telefonda kulağı tırmalayan siren seslerini endişeli ses tonlarını bir çırpıda anlamak kolay değildi ki sakin olmalıydı kendinden önce düşünmesi gereken bir kızı vardı.. Her annenin yaptığı gibi kendi hislerini hiçe saymaya çalışarak kızını sakinleştirmeye çalışmaya başladı. Ceylin odanın ortasında hiç hareket etmeden durmuş 'S.S..Se..Selim ambulans Seliiim Seliiim' diye çığlıklar içinde ağlıyordu. Ceylin'in bu halini gören telaşlı anne daha da endişelenmeye başladı. Her durumda kesin bir şekilde olmasa bile az çok ne yapacağını ne yapması gerektiğini bilen bir insandı Serap Hanım. Ama şimdi.. Resmen düşünemiyordu bir şeyler yapması lazımdı sakinleşmeye çalıştı ve Ceylin'e güven vereceğini düşündüğü bir şekilde ellerini Ceylin' in omzuna koyup sıvazlamaya başladı..

'Annecim sakin ol hiç bir şey olmayacak kendine gel.. Ceyliiin Ceyliiin'

Ceylin'in şoka girdiğini anlamıştı kendine gelmesi için onu sarstı ve kendine gel diye bağırdı. Sakin ol hiç bir şey olmayacak hadi hemen yola çıkalım' diyip gene kontrolü eline almanın rahatlığıyla kızının elinden sıkı sıkı çekiştirip kapıya doğru yöneldi. Ve hastanin yolunu tuttular..

HİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin