SEKRETER +18

39. BÖLÜM

Sellam!

Bir şey fark ettim. Kitapta erkek görünce İrem ile shiplemeye başlıyorsunuz kdkdkkd

Bölüme oy verip yorum yapmayı unutmayın.

Bu arada final eğer tasarladığım gibi bölümleri yazabilirsem çok uzakta değil gibi duruyor.

İyi okumalar!

"Gerçekten de ne istersem yapar mısın?"

Karşımdaki adamın kaşlarının yay gibi kıvrılmasını zevkle izledim. Kararsızlığın somut hâlini sunuyordu bana yüz ifadesi.

Aldatılmış bir insan doğru bir karar vermekte zorlanırdı. Hele ki aldatılması üzerinden sadece saatler geçmişken böyle bir soruyu duymak onu bozguna uğratmış olmalıydı. Özgürlük hissi içindeki hırsları destekliyor olmalıydı. İçindeki fısıltıların ona bu ahlaksız gibi gözüken teklifi kabul etmesini haykırdığından emindim. Öyle olurdu.

Özgürlük denen kavram sadece ruhtan ibaret değildi. İnsanlar ise tam tersini anlatmak için uğraşıldı. Özgürlük sadece bedende değil, insanın kafasının içindedir derlerdi. Bense aksi için uğraşmıyordum bile. Karşımdaki adam ufak bir cümlem ile bunu bana kanıtlamıştı.

Ruhsal özgürlüğü daha önce hiç kısıtlanmamış insanlar bedenen kısıtlandıklarında özgürlüğü isterlerdi. Bu seksi beyefendi de açık ve net bir şekilde belliydi ki bunu arzuluyordu.

Düşüncelerimin somut kanıtı olarak karşımdaki afet ellerini belime atıp "Ne istersen." diye fısıldadı.

Bu adam sesinin kısık çıkmasının kendini seksi gösterdiğini falan mı sanıyordu?

Eğer öyle sanıyorsa çok doğru düşünüyordu. Kesinlikle fazlası ile seksi duruyordu.

Ah hemen bu bakışmayı kesmeliydim. Yoksa birazdan herife beni yatağa atması için yalvaracaktım.

Boynuna doladığım ellerimi çekip kendisini göğsünden ittirdim. Bir an afalladıysa da kendini toplayıp soru sorarcasına tek kaşını kaldırdı. Bende oturduğum masadan inip elimdeki çantamı daha sıkı tuttum. Saçımı da arkama attıktan sonra aramızdaki mesafeyi koruyarak ona döndüm.

"Ne yapacağını düşünüp karar veririm. Ararım seni."

Kerem çok alakasız konuşmuşum gibi bana bakmayı sürdürdüğünde göz devirip aşağılayıcı bakışlarımı suratına diktim.

"Sarhoş sayılırsın. Kafanın yerinde olmadığına eminim. Ve sarhoşluğundan yararlanacak kadar kötü niyetli de değilim."

Kerem verdiğim tepkiye gülümseyip başını olumsuz anlamda iki yana salladı.

Ah bu erkekler beni çıldırtıyordu.

Kadınlar çıldırtmıyor sanki

Kes be sen!

Arkamı dönüp hiç bir şey demeden gitmeyi düşünsem de onun yerine "Ne o yoksa sarhoşluğundan faydalanmamı mı tercih ederdin?" dedim alaycı bir ton ile.

Kerem ise gayet ciddi bir biçimde "Kesinlikle." dedi.

Aramızdaki mesafeye şükrederek Kerem'e tekrardan göz devirdim.

"Ben gidiyorum. Mümkün olduğunca az görüşelim yakışıklı."

Arkamı dönüp gittiğim sırada Kerem'in "Beni gördüğünde kendini tutamamaktan mı korkuyorsun yoksa?" dediğini duydum.