-18-

24 3 0
                                    


                                                                 -18-

Korku dolu gözlerle etrafa bakarken diğerlerinin durumu da benden farklı değildi. Anıl yanıma yaklaştı. Ve yanaklarımı avuçlarının arasına aldı.

"Hey, sakin ol küçük. Sorun yok. Devam et."

Anıl beni sakinleştirirken kendime gelmemi sağlayan şey bildirim sesiydi. Hemen telefonumu çıkardım.

*1 yeni mesajınız var*

*özel numara*

Sana söyledim Leyl. Ve bütün içtenliğimle söylüyorum. Bir dahaki silah daha da yakınında, en yakınında patlayacak.

En yakınında.

Yaseminlerin olduğu tarafa çevirdim hemen kafamı. İyilerdi. Ne olduğunu bilmiyordum. Ama biri benimle fena şekilde uğraşıyordu ve tehlikedeydik.

"Miray hadi yap bitir kuzen."

Emir'in sesini duyduğumda anneme çevirdim bakışlarımı.

"Nerede kalmıştık Denizim. Seni seviyorum anne. Seni çok seviyorum. Merak etme beni tamam mı? Ben iyiyim. Sen çok iyi ol. Hep bir adım önümde ol anne. Çünkü bir daha bırakamam seni arkamda."

Ben annemin mezarını severken Emir cüzdanından bir kağıt çıkardı. Dikkatle izledim onu.

"Bunun için biraz geç kaldım teyze. 6 sene falan."

Gülümsedi. O gülümserken biz dikkatle onu izliyorduk. Kağıdı açtığı anda gözyaşlarım yanaklarımdaki yerini bulmuştu. Mezarın üstüne bıraktı yavaşça kağıdı.

"Miray seni kötü gördüğü her gün çizdi sana bu papatyaları. Her çizişinde bir yaprak eksiltti teyze. Bıkmadı, usanmadı. Bilirsin sen inadını. Sen her üzüldüğünde bir tane yaprak azaltıp çizdi bu resmi sana. Kırılma diye veremedi teyze. Üzüldüğünü anladığını bil istemedi."

Derin bir nefes aldı ve devam etti. Yavaş yavaş yanaklarına süzülen gözyaşları benimde canımı yakıyordu.

"Bunu da öldüğün gün çizdi. Bugün çizdi teyze. Bak bu papatyanın yaprakları yok. Kırılacak tek bir zerren kalmadı çünkü teyze. Seni seviyorum. Sana verdiğim sözü çok geç tuttum ama tuttum. Getirdim kızını sana. Hemde kendi isteğiyle. Biraz değişik haliyle ama."

Saçlarıma baktı ve devam etti.

"Hala sana benziyor. Kalbinden hiç ödün vermedi teyze. Miray aynı Miray."

Ayağa kalktım.

"Sanırım aşık oldu teyze. Dalgalarını vurmaya hazır gibi."

Fısıltıyla söyledi bunu. Anneme yaklaştım hemen.

"Hayır anne ya olmadım."

Emir gülmeye başladı.

"Görüyor musun işte? Miray aynı Miray. Ben demiştim."

Gülümsedik aynı anda. Gitme vakti gelmişti. Yavaşça fısıldadım anneme.

"Yine geleceğim. Bu son değil."

"Başka bir işimiz var mı?"

Çınar'ın sorusuna evet şeklinde kafamı salladım. Son bir işimiz vardı. Sahile geldiğimizde cebimden topladığım papatyaları yavaşça denize savurdum.

"Ne yapıyorsun kelebeğim?"

"Dalgalarım kelebek, götürecekler o papatyaları anneme. Biliyorum."

Küçük KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin