Karakoldan çıktım bu kadar kısa olacağını bilmiyordum. Sonra bi araba beni eve getirdi mutfağa geçtim kanlar kurumuş ve hiçbiri temizlenmemişti. Odama geçtim pencereyi açtım derin bir nefes aldım ve burnuma bir koku geldi karşı apartmandan yanık kokusu geliyordu karşı apartmanın camına baktım simsiyah gözlü, buruşuk cildi bembeyaz teniyle karışmış ,upuzun saçlarını siyah baş örtüsü saklanmış yüzüne güneş çarpan ve mal mal bana bakan yaşlı bir kadın gördüm. Bu çok garip... o evin sahibi 1 ay önce intihar ederek ölmüştü. Hızla perdeyi kapattım kalp atışlarım hızlanıyordu, eşyalarımı topladım ve son kez perdenin arkasından gizli gizli baktım hiç kimse yoktu sadece eski Güllü duvar kağıtları olan bir odada bomboş bir sandalye duruyordu. Arabayla giderken odamda olanları düşündüm o ev çok eski kim alırki o evi alsa bile kim sattı o evi kafamda düşünceler birbirini kovalıyordu. Lavanta Yurduna yetiştik. Lavanta Yurdu isimli yurtmu olur lan İsim bulamamış mal mal isimler koyuyorlar. Her neyse yerleştim yurda. Çok garip insanlar var hatta biri varki bildiğin ölü.
Yurtta bir ranzanın alt katında yatıyordum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Iİşte bu Nur üst katımda Nur adlı biri yatıyordu aşağı indi, ve bana; -Merhaba! Dedi. Bende; -M-Merhaba. dedim dilim tutuldu eski okulumda hiç arkadaşım yoktu. Kız Çok masumdu turuncu ve dalgalı saçları beline kadar uzanmış masum ve güzel ela gözleri beni çok etkilemişti. Bana; -Benim Adım Nur senin adın ne? Diye sordu bende; -Adım Bahar. -İsminin Anlamı çok güzel. -T-Teşekkürler seninki de. -Arkadaş olalım mı? -E-evet t-tabiki de. Çok kekeliyordum. Arkadaş olduk fln...
Saat 18:27 idi 3.katın balkonuna çıktım yaşadıklarımı düşündüm sonra bir şey dikkatimi çekti. Aşağı baktığımda odamda gördüğüm yaşlı kadın iki yolun ortasında sandalyede oturuyordu. Sonra ayağı kalktı ve flaş gibi yurdun kapısına koştu.
