Önceki Bölümden Kesit:
Ortaya çıkan lazer bu sefer hedefine ulaşmıştı. Dip dibe duran iki atlıdan biri lazer yüzünden acıyla bağırıp dengesini kaybetmiş ve yanındakinin de düşmesine yol açmıştı. Samir çok mutlu olmasına karşın kız tek bir kelime bile söylemeden savunmaya geri döndü. Samir o sırada kızın ensesindeki dövmeyi fark etti: "Sinka"
----------------------
Farkına varmadan sesli olarak söylemişti bunu. Kızın kızacağını düşünerek gerildi. Kızsa göz ucuyla bakmakla yetindi. Sinirlenmediği için sevinen Samir kızın adını öğrendiği için daha da mutlu oldu. Sonuçta Maviş ismini o da sevmemişti.
Önünden yüzünü yalayarak geçen bir ok onu düşüncelerinden ayırdı. Bir savaşın ortasında olduğunu unutmuştu. Arabanın bu kadar sarsıntısına ve insanların çığlıklarına rağmen... Arkalarındaki atlılar iyice yaklaşmış ve sayıları da bir hayli artmıştı. Sinka artık arabayı savunmakta zorlanıyordu. Kolundaki ve boynundaki kesikten akan kanlar her ani hareketinde etrafa sıçrayıp yardıma ihtiyacı olduğunu haber veriyordu. Samir de bir şeyler yapmaya karar verdi ama her zaman ki gibi ne yapacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.
Etrafında zorlu bir savaş olmuyormuş gibi oturduğu yerde envanterini açıp karıştırmaya başladı. Öncekinden daha az eşyası kalmıştı. Anlaşılan kurtlarla savaşırken deliye döndüğü sırada sadece can iksirlerini fırlatmamıştı. Delilik özelliğine bakmaya karar verdi. Sonuçta öyle bir durumdan kurtarabildiyse bu durumdan da kurtarabileceğini umarak okumaya başladı.
Delilik: Duygu yoğunluğu (Aşırı kızgınlık, aşırı üzüntü...) yaşanıldığı sırada bilinç kaybı yaşanır ve tüm statlarınız 5 katına çıkar. Etki süresi, duygu yoğunluğunun seviyesine göre değişir. Etkisi geçtikten sonra 1 ila 10 saat arası bayılmanıza yol açar. Ayrıca uyandığınızda kendinizi oldukça yorgun ve güçsüz hissedersiniz.
Her şey güzeldi iyiydi ama bir 5 saat ya da her neyse baygın kalmak istemiyordu. Ayıca bilincini kaybettiğinde düşmanı ile dostunu ayırt edebilir mi pek emin değildi. "Çok yaklaştık!' Biraz daha dayan!" Bu Mersat'ın sesiydi. Sesini Sinka'ya duyurabilmek için var gücüyle bağırmıştı. Aynı şekilde Sinka da bağırarak "Onları daha fazla tutamam!" dedi. Mersat endişeli bir yüz ifadesiyle Samir'e bakarak "Dostum! Hızlandırma büyüsünü biliyor musun?" Samir başını sağa sola sallayarak "Hayır." dedi. Mersat birkaç saniye durakladıktan sonra "Peki hiç stat puanın var mı?" Samir statlar penceresini açtı. Öldürdüğü kurtların oldukça fazla Exp (Tecrübe puanı) verdiğini fark etti. Sonuçta art arda level atlamış ve kayda değer bir miktar stat puanı olmuştu. Mersat'a dönüp "68 tane var." dedi. Bunu duyan Mersat'ın mutluluğu sesine yansımıştı. "Çok güzel! Hemen bilgeliğe 30, zeka ve büyüye 15'er tane ver!" Samir fazla sorgulamadan denileni yaptı. "8 tane daha var. Onları ne yapayım?" "Dursunlar şimdilik. Belki daha sonra lazım olur."
Samir, stat puanlarını kullanmıştı kullanmasına da şimdi? Ne yapması gerekiyordu ki? Mersat sanki aralarında konuşma olmamış gibi tüm dikkatini arabayı kontrol etmeye vermişti. "Mersat! Peki şimdi ne yapacağım!?" "Otur biraz kitap oku kanka. Onu da mı ben söyleyeyim!? Gidip adamlara büyü yapsana!" Samir manasının tamamen dolduğunu yeni fark etmişti. Önceki gibi nişan alıp "Delici Lazer" diye bağırdı. Oluşan lazerin boyutu biraz daha büyüktü ve daha hızlıydı. Yine de karşı takımın büyücülerinden birisinin oluşturduğu kalkan onu durdurdu. Samir'de sakince dikkatini toplayıp tekrardan denedi. Bu sefer de arabanın sarsıntısından hedefi ıskalamıştı. Anlaşılan diğer büyüsünü kullanması daha yararlı olacaktı. "Lazer Yağmuru" Maalesef önceki kalkan bu saldırıyı da durdurmuştu. Tekrar denemek için hazırlanırken bir bildirim fark etti. "Sistem: Tebrikler! Yeni bir büyü açtınız! 'Hızlandırma' " Samir'in birkaç saniyelik şaşkınlığını gören Mersat "Samir! Ne çıktı!?" "Hı-Hızlandırma." "Müthiş! Şimdi hemen arabada kullan bu özelliği!" "Bekle! Bir özellik çıkacağını biliyor muydun?" "Oyunun başlarında çok özellik çıkar. Sonradan azalır. Şimdi onu bunu bırak da hızlandır şu arabayı."Samir tam olarak ne yapması gerektiğini bilmese de başıyla onayladı. Sonuçta bir büyüyü kullanmak için tek yapması gereken ismini söylemekti. "Hızlandırma" Arabanın kenarlarında ince, beyaz çizgiler belirdi.
Büyü işe yaramıyor gibiydi. Sonuçta atlılar ile aralarındaki mesafe aynıydı. Mersat'a dönüp "Büyü işe yaramıyor!" diye seslendi. Mersat "Hayır, şuan için işe yaramıyor. Kullandıkça büyü seviyen artacak. Sonuçta bu kadar büyük bir arabayı aralıksız hareket ettirmek büyünün seviyesini oldukça hızlı arttıracaktır. Sonrasında daha hızlı gitmesini sağlayacaksın bu arabanın. Sen kullanmaya devam et kanka." "Tamamdır!" Samir manasının bitmesini beklerken manası neredeyse azalmıyor gibiydi. Zeka statına bu kadar fazla vermenin yararlarından biriydi herhalde.
"AAAHHHH!!" Sinka ile Mersat aynı anda dönüp Samir'e baktılar. "AAHHHH!!! BACAĞIMM!!" Bacağından çıkan kanlar arabanın içinde küçük bir gölet oluşturmuştu bile. "Mersat! Daha ne kadar yol kaldı!?" "Kusura bakmayın hanımefendi ama elimden geleni yapıyorum!" "Mersat!!" "Son birkaç dakika, tamam mı!? Sadece biraz daha..." Sinka konuşurken dikkatini kaybetti ve sağ tarafından gelen oku savuşturamadı. Kolu derin bir sıyrık aldı. En azından tamamen kopmamıştı. Ama artık sağ elini kullanamayacaktı.
Gelen okların ardı arkası kesilmese de solak olmayan Sinka sol elindeki kılıcıyla çömeldiği yerden bütün okları savuşturuyordu. Anlaşılan takip edenler artık sıkılmıştı ki bütün oklarını üzerlerine kusarcasına boşaltıyorlardı. Aralarından birkaç büyücünün de ateş topları fırlatmaya başlaması işleri kızıştırdı. Sinka "Mersat! Şu fıçıda ne var!?" "Şuan alışveriş yapmanın sırası değil be güzelim!" "Bir kere de ikiletme beni!" "Lanet olası Elf Kralı İçkisi var. Litresi 200.000. Ne kadar istersin!?" Mersat'ın cümlesini bitirmesiyle Sinka'nın fıçıyı adamların üzerine fırlatması bir oldu. Atılan ateş toplarından biri fıçıya çarptı ve fıçı havada patlayıp alev halinde atlıların üzerine boşaldı. Atlıların en az yarısı haşlanmıştı. Tabii ki Mersat'ta...
"Kadın!! Dediğimi duymadın mı!? Litresi 200.000'di onun." "Kapa çeneni Mersat! Bir yerlerini kurtardığım için bana sonra teşekkür edersin!" İkisi de konuşmaya daldığından yavaşça ayağa kalkmış Samir'i fark edemediler. Ancak elini uzatıp arkadaki atlıları hedef aldığında farkına vardılar. "Samir? Kanka?" "Delici Lazer." Bu sefer çıkan dev bir lazer neredeyse ışık hızında atlılardaki büyücülerin kalkanını delip geçti ve üç kişiyi tamamen yakarak kül etti. Daha az önce yananların çığlıkları geçmeden ötekilere yöneldi Samir. "Delici Lazer." Birkaç kişi daha... Sinka bir miktar da olsa korkuyla Samir'in suratına baktı. Korkusu bir miktar nefrete dönüştü. Çünkü Samir kendisini hedef almıştı. "Kanka! Ne yapıyo-" "Delici Lazer."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diğer Dünya
Aksi"Hata yapmaktan korkma." derdi büyüklerimiz. Ama tuhaftır ki her şey bir hatayla başladı. Küçük bir hatayla... Oyunun yapay zekası hatalı yapıldığı için artık doğru düzgün çalışmıyor. Hatta oyunun içinde ölen bir insanı gerçek hayatta da öldürebiliy...