⊗ [X-WATT 2] - BÖLÜM 40 ⊗

337 44 72
                                    

(Gym Class Heroes - Stereo Hearts (ft. Adam Levine (MAROON 5))

"Önceki bölümde şarkıyla bölümün bir bağlantısı yoktu ama bölüm üzücüydü. Hadi Yoonlice, Eleseok ve Namsoo'dan devam edelim.
Bu arada kitapta Liskook'un bana anımsattığı bir şey var; Tom Holland ve Zendaya ilişkisi gibiler."

[GIRIŞ]

Yoongi elleri cebinde koridordan çıkıp arka bahçeye çıktı ve sağ tarafa doğru ilerledi. Hava güzeldi, güneşli ve hafif esintiliydi. Zaten ağaçlarla çevrili bir alanın tam ortasındaydı kolej, şehir merkezinden biraz uzaktı. Haliyle ağaçlık alanlarda hava daha durgun oluyordu.

Sıkılıyordu, gününün çoğu dersler dışında uykuyla geçiyordu. Etrafta kafa dinlemek için uygun yer bir tek arka bahçe vardı. Ön bahçe fazlasıyla doluydu, bodrum katları ve üst katlarda da sınıflar vardı.

Bazen hiçbir şey düşünmüyordu, aklı boşlukta gibiydi. Bazense Lalisa'nın nelerle uğraşıp durduğunu düşünüyordu.

Ona hisleri mi vardı? Aslında, bunu cevaplamak için henüz erkendi. Çünkü Lalisa Jungkook'tan hoşlanıyordu ve şu süreç içerisinde eğer kendisinde hoşlantı varsa bile ona açılamaz, söyleyemezdi. Arkadaşı olarak yanında durmaya devam etmeliydi, bağını köreltmek istemiyordu genç kızla.

Kendisine ne ara bakmıştı ki?

Yoongi'nin Xavier'a gelmeden önce küçücük bir dünyada etkisiz eleman rolüyle oldukça sade ve korku dolu bir hayatı vardı. Alevin en bol olduğu yerde, cehennemden farksız bir dünyada saray prensi olarak yetiştirilmişti. Yaklaşık 4 yaşlarındayken anne ve babası ölmüştü. Salgın vardı ve halk olarak bilinen şeytana benzer yaratıklara dönüşmüştü hepsi. Anne babası da dönüşme dakikaları içindeyken kendilerini öldürmüşlerdi. Kendisinden 5 yaş büyük olan ağabeyi tahta kalmıştı ve saraydaki muhafızlar yaratığa dönüştükleri için hepsini öldürerek saray giriş çıkışlarını kapatmıştı. Yoongi'yi 6 katlı koca sarayda (Bordo renk duvarlardan oluşan bir şato) kendi odasına kilitlemişti korumak amaçlı. Tüm sarayda her türlü işi kendisi halleder olmuştu. Yemeği mutfakta taş ocakta kendisi yapıp pişirip hazırlıyor, Yoongi'nin odasına getiriyordu. Tüm sarayı kendisi temizliyor, duvarlardaki aydınlatmak amaçlı konulmuş meşaleleri yakıyordu. Bütün sorumluluk üzerindeydi ve o bütün işleri kendisi hallederken saray o kadar boştu ki bir tek meşalelerin yanma sesi duyuluyordu.

Korkunçtu.

Dışarıdaki sivri kulaklı kırmızı renge bürünmüş şeytani yaratıklar sarayı büyü sayesinde göremiyorlardı. Bu sayede saray hepsinden korunmuş oluyordu.

Yoongi ağabeyini çok merak ediyordu. Nerede ne yapıyordu, hepsini bilmek istiyordu. Huysuz, atarlı kaçığın teki olabilirdi fakat hayatını düşündükçe içinde hüzün birikip duruyordu.

Acaba o... Yaşıyor muydu bunca seneden sonra?

Köşeden dönecekken karşısına Lalisa'nın çıkmasıyla duraksadı. "Sen ne arıyorsun burada?"

Lalisa 'Ne var?' dercesine şaşırarak başını salladı. "Dersim bitti, Jimin'in yanına gidiyordum."

"Jimin mi?"

◄[Ⓧ]► X-WATT 2: Dağılış® | #f-action (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin