4. bölüm

15.7K 765 184
                                    


Multimediadaki Akay beyciğimiz. ❤️

Derin bir nefes alıp verdi ve gözyaşlarını geriye itti. Şimdi ise aralarında sadece ağaç vardı ve elini  uzatsa Akay' ın kolunu kavrardı. Nedense hedeflediğine ulaşmış olsada o cesareti kendinde bulamıyor, kolunu tutup kendine doğru çekemiyordu. Yaşadığı heyecan ile eli ayağı birbirine dolanıyordu.

İçinden, ' Hadi Behrem yapabilirsin.Sadece biraz sakin ol.' diyerek bedenini esir alan heyecan duygusundan kurtulmayı çalıştı. Saniyeler geçiyor, heyecanı bedenini terk etmek yerine dahada şiddetli bir şekilde yer ediniyordu. Beklemenin bir anlamı yoktu. Titreyen elini Akay' ın koluna doğru uzattı.
Tuttuğunda ise aynı eli gibi titreyen sesi ile, "Akay..." diye fısıldadı...

Akay' ın bedeni kendisine doğru dönmüş, gizlendiği ağacın ardından çıkmıştı. Gözleri şaşkınlık duygusu ile harmanlanmıştı. Rengi ise tıpkı oğlunun gözleri gibi yemyeşil birer yapraktı.

" Gitmeliyim Behrem." diye güçsüzce  fısıldadığında, " Neden?" dedi. Neden gitmek için bu denli ısrarcıydı. Neden evladından ayrı kalmakta bu denli kararlıydı.

" Sizinle görünemem. Sizi tehlikeye düşüremem." derken bakışları çimlerin üzerinde emekleyen oğluna kaydı. Buğulu bakışlarından bir damla yaş yanağına doğru yol aldı.

" Oğlumdan uzak kalmanın ne kadar zor olduğunu tahmin bile edemezsin Behrem ama mecburum." sözleri üzerine Akay' ın kolunu dahada sıkı sıkıya kavradı. Bir şeylerin yolunda gitmediğini anlayabiliyordu lakin kolunu bırakıp gitmesine izin vermek istemiyordu. Birdaha gelmezse diye içten içe korkuyordu.

" Elimden gelenin fazlasını yapmaya hazırım. Tüm zorluklara seninle göğüs germeye varım." dedi. Sözlerin sonuna doğru Akay' ın bakışları kendisinin bakışlarına kaymıştı. Hissediyordu. İkisininde yüreği yanıyordu. Biri evladından ayrı kaldığı için diğeri ise evladından ayrı kalan bir babanın acısını iliklerine kadar hissettiği için...

" Behrem beni tanımıyorsun bile, nasıl böyle kararlı olabiliyorsun." demesi ile hiç düşünmeden, " Senin yanında güçlü bir kadın olacağımı biliyorum." dedi.
Öyle hissediyordu. Bu adamın yanında hiç olmadığı kadar güçlü bir kadın olacağına kendi içinde kanaat getiriyordu. İkileme dahi düşmüyordu. Bu durum ne kadar garip olsada bu gerçeği inkâr edemiyordu. Tanımadığı bu adama karşı karmaşık duygular besliyordu. Bu zamana kadar hiç hissetmediği karmakarışık duygular...

" Behrem iyi misin?" diye sorarak boşta kalan kolu ile belini kavradığında yutkundu ve başını olumlu anlamda salladı. Aslında iyi falan değildi. Yaşadığı heyecandan dolayı bacakları dahi titremişti. Nasıl bu denli etkilenmişti. Nasıl ayaklarını yerden kesecek duyguları tüm benliğinde hissetmişti.

Belindeki el dahada tenine baskı uyguladığında yanaklarına oturan alev topları ile başını eğdi ve, " İyiyim Akay, beni bırakabilirsin." dedi.
Akay dediğini ikiletmeyerek beline temas eden elini çektiğinde dengesini yitirdi ve refleks olarak ellerini nefesini kesen adamın ensesinde birbirine kenetledi.
" Sanırım bırakmasam daha iyi olacak." sözlerini işittiğinde dahada başını eğdi. Nedense gözlerine bakarsa kendine gelemeyecek gibiydi. Sanki bir büyünün etkisindeydi.

Akay sıkıca belini kavradığında ensesinde kenetli duran ellerini gevşetti ve kendi kendine, " Kalbim yerinden çıkacak gibi." dedi. Sesi fısıltıdan ibaretti. Bu dediğini Akay duysun istememişti. Daha ilk andan itibaren kendisinde yarattığı etkiyi bilmesin istemişti.

BEBEK! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin