ASHE'in Ağzından
Gördüklerime inanamayarak gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım. Twitter ben ve Joon'un fotoğraflarıyla çalkalanıyordu. Bütün gün bana bakması ve uyarılmasına rağmen umursamamasının nedeni ortaya çıkmıştı. Beni onunla uğraşamayacak kadar meşgul etmeye çalışıyordu. ve başarmıştı da. Ani saldırı karşısında afallamıştım.Bizi hayranlarına shipletmişti. Geri kalanlarsa beni çılgın gibi linçliyordu. Hayranlar belki de haklı olarak bir açıklama bekliyordu. Telefonumu Hoseok'u arayıp joonun numarasını almak için elime aldım ama durdum. İstediği bu olabilir miydi? Bütün neden beni onu aramak zorunda bırakmak mıydı? Başımı iki yana sallayıp Hoseok'u yanıma çağırdım. Saatin geç olduğunu biliyordum ama yapabileceğim tek şey buydu.
Çok geçmeden Hoseok kapımda belirdiğinde onu içeri davet ettim. Arkadaşımın bu gece eve gelmeyecek olması tam isabetti. Eğer o olsaydı Hoseok'u çağıramazdım. Çünkü ona deli gibi asılırdı.
"Twitter'ı gördün değil mi?" Diye sordu koltuğa yerleşirken. Karşısındaki yerimi alırken başımla onayladım."Neden haber vermedin? Böyle bir oyun oynayacağını?" Omuz silkti.
"Bu akşam haberim oldu ve sana hemen yazamadım. Yanından kalkarsam sana yardım ettiğimi anlardı." Haklıydı. En azından birimiz yakalanmayacak kadar Zeki olduğu için memnun oldum."Tam olarak ne planlıyor?" Hafifçe oturduğu yerde öne eğildi. Gözlerimizi kenetlerken çok ciddi görünüyordu.
"Deli gibi shiplenirseniz şirket seni onunla reklam ilişkisi yaşamaya zorlayacak. Böylece sana yaklaşıp bir süre gerçekten seninle çıkmak için seni kandıracak ve eğer ayrıldığınızda hakkında kötü açıklama yaparsan seni terkettiği için sinirli olduğunu söyleyecek."Sinirle gülerken kollarımı göğsümde kavuşturdum. Bunu tahmin etmeliydim. Aptal biri değildi. Ama zaten ona olan intikamımı böyle aciz bir şekilde almayı hiç düşünmemiştim. Onu büyük yangınlar paklardı. Böyle küçük şeylerle işim olmazdı.
"Onunla gerçekten çıkmayı kabul edeceğimi nereden çıkarmış?" Hoseok bana küçümseyici bir bakış attığında kaşlarımı çattım.
"Aranızdaki çekimi inkar etme. Onu nasıl izlediğini gördüm."Onu nasıl izlediğimi biliyordum. Aynı yırtıcı bir hayvanın avını izleyeceği gibi.
"Saçmalama Hoseok. Beni henüz tanımıyorsun." Gözlerini devirerek karşılık verdi.
"Siz ikiniz beni aptal yerine koymayı bırakın. Aranızdaki elektriği haberi olmayan Jungkook bile sezdi."Ona çekim hissettiğim doğruydu ve bana bu kadar dürüstçe yaklaştığı için Hoseoka yalan söylemeyecektim. Bunun nasıl olduğunu bilmiyordum. Ama bugün kendimi onu kaçamak bir şekilde izlerken bulmuştum. sonra aklıma o gece gelmişti. Başka şartlar altında tanışmış olsaydık kesinlikle ondan hoşlanırdım. Bunu inkar etmem aptallık olurdu. Şimdiyse ona hissettiğim çekimin nedeni birbirini tanıyan bedenlerimizdi. Ondan nefret etsem bile bana ondan başkası dokunmamıştı ve bedenim tekrar dokunması için yanıyordu.
"Biraz çekim o kadar." Memnun bir ifadeyle yüzünü büyük bir gülümseme kaplarken rahatça arkasına yaslandı.
"İkiniz de, kendinizi birbirinize hazırlasanız iyi olur." Ne dediğini anlamış fakat anlamazlıktan gelmiştim. En iyisi buydu. Bu konuda daha fazla düşünüp beynimi yormak istemiyordum. Yenmem gereken bir adam vardı. Ve ondan bana bir adım gelmişti.Aniden aklıma dolan fikirle şeytani bakışlarımı yönlendirdiğim Hoseok kaşlarını çatmıştı.
"Sence onu buraya çağırsam nasıl olur?" Gözleri kocaman açılırken kafasını iki yana salladı.
"Beni burada görünce sana yardım ettiğimi anlar." Ukalaca sırıttım.
"O gelmeden dışarı çıkarsın. Sana ulaşamadığımı söylerim. Sonra o seni bulur ve birlikte gelirsiniz. Ve ben de ona bir oyun oynarım."Başını iki yana sallayarak güldü.
"Ashe,senin uysal ve anlayışlı olmanı bekliyor." Kıkırdayarak bacak bacak üstüne attım.
"O zaman çok bekler. O bana bir hamle yaptı. Sıra bende. Bana ayak uydur yeter." Beni başıyla onaylasa da içten bir şekilde onaylamadığını biliyordum. Muhtemelen ona göre bütün bu yaptıklarımız saçmalıktan ibaretti. Ama pes etmeyecektim.Onu arayıp gelmesini haber veren kişi Hoseok oldu. Planıma kendi fikrini katmıştı ve yakalanmamak için gerekli olduğunu savunmuştu. Böylece Hoseok o yaklaşmadan dışarı çıktı ve onunla buluşup birlikte bana gelmek için sokakta boş boş gezinmeye başladı. Bense onun geleceğini bildiğimden eşofman takımımı çıkarıp altıma yüksek bel aşırı mini bir kot şort ve pembe yarım kollu crop bir tişört giymiştim. Ayaklarımda pembe ayıcıklı terliklerle pek şık gözüktüğüm söylenemezdi ama idare ederdi.
Biraz rimel,çok az allık ve dudak rengi parlak bir rujla görüntüme çekidüzen vermeyi bitirdiğimde gündüz su dalgası yaptığım ama şimdi ördüğüm saçlarımı saldım. Güzel görünüyordum. Şimdi bu güzelliği silah olarak kullanmalıydım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gece|Kim Namjoon
Fanfiction*YETİŞKİN İÇERİK Bir gecede en fazla ne olabilir ki? Diye düşünürdüm. Çok şey olduğunuysa geç anladım. Yeminler bozulabilirdi,birinden nefret edebilirdiniz,hayatınız kararabilirdi,yanlış bir seçim yapabilirdiniz ve en kötüsü aşık olabilirdiniz. Pek...