39.Bölüm Kim Demiş

8K 534 105
                                    

Olur ya kötü dediğimiz olaylar bazen  gerçekten felaketler ile sonuçlanırken, bazende küçücükte olsa iyilikler de getirebiliyordu. Leyal' in kendi kanından olan insanlar onu ne kadar kötülüğe boğmaya çalışıyorlarsa, hayatına dost arkadaş olarak giren insanlarda bir o kadar onu aydınlığa kavuşmasını sağlıyorlardı.

Hani bir söz vardır ya kimse ailesini seçemez ama hayatına alacakları kendi seçer diye. Ne mutluki genç kız çok güzel insanlar kazanmıştı kaybettiklerinin yerine. Savaş Arslan'da onlardan biriydi. Çok sık olmasada fırsat buldukları ilk anda arayıp birbirlerinin hatrını hep sorarlardı.

Tanışmaları kötü bir olayın sonucunda olmuş olsada yinede birbirlerini tanımak ikisi içinde güzeldi.

Leyal üzerindeki şaşkınlığı atar atmaz dost bildiği adama doğru gitmiş onunda kollarını açıp beklemesi ile birlikte genç adama sıkıca sarılmıştı.

"Yaaa çok özlemişim seni Savaş. Kaç ay oldu yüzyüze görüşemedik."

Savaş sarılmayı sonlandırıp kızın ellerinden tutarak genç kıza sıcacık bir tebessümün eşliğinde cevap verdi.

"Evet sarışınım bende çok özledim. İnan bir kaç defa gelmeye çalışmıştım, ama her seferinde aksiklikler yakamı bırakmadı. Yalnız sen ne olmuşsun be güzelim oralar sana baya yaramış. Sanki burdan giden, küçük kız çocuğu gitmiş yerine olgun kendini daha iyi bilen ayakları yere basan güzel bir kadın gelmiş."

"Dış görünüşüm nasıl oldu bilmem ama, giderken dediklerin doğru çıktı. Hatırlıyor musun? Sana vedalaşmaya evine geldiğimde bana ne demiştin. Oralar buralara benzemez insanı bir gecede büyütür diye!!! Biliyor musun doğru söylemişsin, bir gecede olmasada büyüdüm."

"Sevindim senin adına sarışınım. İnsan ne kadar büyürse yaraları o kadar az kanar."

Giray karısının içeriye girer girmez Savaş denilen komiser ile  nerden tanıştıklarını merak etmişti. O daha bunu soramadan ikili o yokmuş gibi sarılmaya sonrada sohbet etmeye başlamıştı. Genç adam aralarında geçen konuşmayı duydukça sinirleri bin kat daha artmıştı.

Bu adam onun karısına kadınına "sarışınım, güzelim mi?" Demişti yok ya dememiştir kesin kendisi yanlış duymuştur. Birde ne demişti karısı onun evine mi gitmişti yani. Ah aptal kafası ahhh kızı yalnız bırakırsa tabiki akbabalar sarardı etrafını. Birden yeni farkettiği detay geldi aklına, karısı kendi ekip arkadaşlarına bile abi derken bu adama ismi ile sesleniyordu. Yoksa o yokken hayır hayır, onun karısı bir tek ona ait bir tek ona sadıktı.

Karısına bu konuda sonsuza kadar güvenebilirdi, ama bu herife asla güvenmezdi. Adamın gözleri nasılda parlamıştı karısını görünce. Kesin bu adam karısına birşeyler hissediyordu. Genç adam artık ikilinin kendisini unutmalarına daha fazla dayanamamış boğazını temizleyerek unuttukları varlığını onlara tekrar hatırlatmaya çalışmıştı.

Sonrada adamın ellerinde olan karısının küçük ellerini alıp kendisininkine hapsetmişti. O ellerde dahil küçüğünün herşeyi bir tek ona aitti ve ona kendisinden başka kimse dokunamazdı.

Leyal kocasının yaptığı hareketle kıskandığını anlamış çokta hoşuna gitmişti. Eğer ki şeytana uyan bir kız olsaydı bunu fırsata çevirip sonuna kadar kullanırdı ama Allah'tan Leyal bu küçük oyunlara gerek duymayacak kadar karekterliydi.

Savaş avuçlarından çekilen ellerle elleri bir kaç saniye boşluğa düşmüştü. Sonra hızla toparlanıp kendisine gelmişti. Karşısında dikilen adamın kim olduğunu elbette çok iyi biliyordu. Hem Leyal'den hemde Timdeki adamlardan ismini sık sık duymuştu. Şuan adamın gözlerinden anladığı kadarıylada kendisini kıskanmış gibi duruyordu.

RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin