Kaptan Tsubasa 1:Seni Seviyorum

Bölüm 26: Mağazada...

26.Bölüm

  Sanae'ye kıyafet alabileceğim yerleri bulmak için telefonumdan haritaları açtım. Çok yakınımızda bir giyim mağazası vardı ama ben onunla daha çok vakit geçirmek istiyorum ve bu yüzden daha uzaktaki bir mağazaya gitmeye karar verdim. Sanae'ye de bunu söyledim ve beklediğim gibi kabul etti. Eskisi gibi olmadığını fark ettim o an. Gözlerindeki ışıltıyı fark ettiğim an onun da beni beklemiş olabileceği aklıma geldi. Açık sözlü biri olmanın kötü yanlarından biri de hiçbir şeyi içinizde tutamamanızdır ki bu bende de geçerli. Tabiki merakıma yenik düştüm ve sordum:

-Bunca zaman bu anın hayalini kurdum. Yanımda yürüdüğünü hayal ettim,elini tuttuğumu, gözlerine baktığımı farzettim. Sonunda bu anın gelmesini umuyordum ve olmayacak bir hayal olduğunu da biliyordum. Ama...ama şu an bunlar gerçek ve ben hala kendime gelemedim. Ve çok merak ettiğim bir şey var.

-Neyi merak ediyorsan sorabilirsin.

-Acaba... Acaba sen de beni beklemiş olabilir misin? Eğer öyleyse dünyanın en mutlu adamını daha da mutlu ettiğini görebilirsin. Ama dürüst ol. Beni bir an için düşündün mü? Gerçekten sevdiğinin farkına vardın mı? Yoksa bugün beni görünce mi aklına geldi bütün bunlar?

-Bunu söylemeye utanıyorum ama evet seni bekledim. Çok bekledim.

-Peki niye beni aramadın? Daha önce bir araya gelebilirdik.

-Beni unuttuğunu düşündüm.

-Ben ve seni unutmak çok ters şeyler Sanae. Kendimi unutsam, hafızamı kaybetsem bile seni unutamam.

-Sevindim. İşlerin böyle gelişmesi heyecan verici. Ama benim de merak ettiğim bir şey var.

-Nedir?

-Mağazaya ne kadar yol kaldı?

-Ne?

-Mağaza diyorum,hani bana elbise alacağımız yer.

-Haa mağaza... Bir dakika,biz mağazayı geçmişiz. Hemde çok önce geçmişiz. Gerçekten özür dilerim, kafamı karıştıran çok soru vardı da.

-Sorun değil,iyi oldu bence. Daha çok konuşma fırsatımız oldu baksana.

-Haklısın.

-O zaman geri mi dönüyoruz?

-Galiba evet.

      ...............

  Bir süre sonra mağazaya vardık. Kadın kıyafetlerinin olduğu bölüme çıktık. Sanae gözüne kestirdiği bir rafın yanına gitti,ben de peşinden. Sweatshirt'lerin olduğu rafa bakıyordu. Ben onu izlemekle meşguldüm,o da kıyafetlerini seçmekle. O sırada eline siyah bir sweatshirt aldı ve yandaki pantolonlara doğru ilerledi. Orda fazla durmadı. Eline aldığı kıyafetler tümüyle siyahtı. Bana kısa bir bakış attıktan sonra giyinme kabinine girdi. Çok sürmeden üzerini değişip dışarı çıktı. Her hareketini izliyordum çünkü tahmin edemeyeceğim kadar güzeldi. Bir kıza siyah giyinmek,gelinlik giyinmekten daha çok yakışabilir miydi? Dar,siyah tayt ve siyah sweatshirt  onun o güzel yüzünü daha da belli ediyordu. İster istemez ayağa kalktım. Yanıma gelmesini bekledim ve geldiğinde gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladım;

-Sen çok güzel olmuşsun.

-Gerçekten mi? Sadece dikkat çekmemeye çalışmıştım.

-Ama bence beceremedin çünkü şu an çok dikkat çekiyorsun. Hele de benim dikkatimi.

-İltifalar için sağol ama önce parasını ödemem lazim.

-Parayı ben ödemek istiyorum. Bunca zaman sonra sana kavuştum ve sana elbiselerinin parasını mı ödeteyim yani. Asla olmaz.

-Peki o zaman.

dedi ve kasaya yöneldi. Ama onu durdurdum.

-Bekle. Bende kendime birşeyler alacağım. Sonra parayı ödeyip çıkarız.

-Tamam.

Sanae küçük bir koltuğa otururken ben de ne almam gerektiğini düşündüm. Aslında Sanae'yi siyah elbiselerle görene kadar kendime kıyafet almayı düşünmemiştim ama o anda aklıma gelmişti. Bende,bana yakışacak kıyafetler giyecektim ve Sanae benim ona verdiğim tepkiyi verecek mi diye bakacaktım. Sonra Sanae ile aynı sweatshirt'ü alıp altına erkek pantalonu almaya karar verdim. Bu şekilde çift gibi görünmek istiyordum. Kıyafetleri seçtim ve giyinme kabinine girdim. Hızlıca giyindim ve kabindeki perdeyi açtım. Sanae hala aynı yerde oturuyordu ve telefonuna bakıyordu. Ona fark ettirmeden oturduğu yuvarlak koltuğun arkasına oturdum. Telefonuna dalmış olduğu için bir süre beni fark etmedi. Ta ki ben çıktım mı diye kabine bakana kadar. Kabine baktıktan sonra gözleri etrafta gezinirken arkasında oturan beni gördü.

-Sen ne zaman geldin? Fark etmemiştim.

-Geleli epey oldu ama seni izlemek de güzel.

-Benimle aynı sweatshirt'ü mü giydin? Yakışmış.

-Beğenmene sevindim.

-İşin bittiyse parayı ödeyelim mi?

-Evet.

ayağa kalktık ve kasiyere ödeme yaptım. Dışarı çıktığımızda derin bir nefes aldım ve Sanae'nin elini tuttum. Bir anda ellerinin titrediğini hissettim. Orda durmuştuk. Sanae elimi izliyordu,bende elimi izleyen Sanae'yi. Sonra kafasını kaldırıp bana baktı.

-Ellerin, büyükmüş.

-Ne? Büyük mü? Normal gelmişti bana.

-Büyük eli olan erkekleri severim.

Şimdi mutlu olma sırası bendeydi galiba. İçimin titremesine rağmen rahat bir gülümseme ile Sanae'ye baktım.

-Peki beni seviyor musun?

-Bunu az önce gelirken söylediğimi sanıyordum.

-Söyledin. Ama senden defalarca duymak istediğim için bana yetmedi.

-Seni seviyorum.

diyerek önüne döndü ve elimi tekrar tutarak bana baktı.

-Gelsene.

-Tamam.

Devam Edecek...

Sizi çok beklettiğimi biliyorum ama son 1 aydır sınav telaşıyla, canlı derslerim sebebiyle  ve ailevi sorunlardan dolayı depresyona girmiştim. Tam sınavlar bitti derken ikinci sınavların da olacağını öğrendim ve bir süre daha yazamayabilirim. Yani affınıza sığınıyorum. Ama umarım vakit bulurum ve kısa sürede yazarım. Bölüm hakkındaki görüşlerinizi yorumlarda belirtin ve eğer bölümü beğendiyseniz yıldıza basıp oylamayı unutmayın. Kitabımı severek okuyan herkese defalarca teşekkür ederim...🎶🎶