Bir açıklama yapmak istiyorum arkadaşlar. Hikayeyi 3.tekil şahıstan yazdığım için karakterleri tanımakta zorlanmamanız için, bazı cümleleri vurguluyorum. Mesela; Cody'nin sürekli rahatlığına düşkün biri olduğunu ve Shadow'un ise çok sakin ve soğuk olduğunu. Umarım yazdıklarımı anlaşılıyordur :).
Okuyanların yorum yapmasını çok ama çok istiyorum. Hikaye nasıl ilerliyor? Ne tür sahneler ilginizi çeker? Bu tür şeyler hakkında yorum yazarsanız bende ona göre davranırım :D.
İyi okumalar :). Yorum yazmayı ihmal etmeyin lütfen ^-^
Müdür odasına vardıklarında, kapının önünde birkaç öğrenci ile karşılaştılar. Hepsi kayıt yaptırmak için bekliyordu. Cody yine alışık olmadığı bir durum ile karşı karşıya gelmişti. Sırada beklemek.
Bunu yapmak istemediği halde, şu anda başka çaresi olmadığı için beklemeye başladı. Shadow ona göre daha sakin görünüyordu. Önlerinde bulunan kumsal saçlı, renkli gözlü kız bunlara bakarak yanındaki arkadaşına bir şeyler söylüyordu. Bir yandan kıkırdarken, bir yandan gözlerini Shadow'un üstüne dikmiş bakıyordu. Shadow ise ona aldırış etmiyordu. Güzel kız, yanında ki arkadaşının omzuna dokunup beklemesini söyleyerek Cody ve Shadow'un yanına gelerek;
"Merhaba. Benim adım Liza. Şehirden geliyorum." dedi havalı bir şekilde. Okul, kasaba halkı için açılmış olmasına rağmen şehirli öğrencilerin de alınmış olması Cody'yi şaşırtmıştı. Bunu belli etmeden hafif bir tebessüm ile;
"Cody.", demekle yetindi. Kız, Cody ile el sıkıştıktan sonra Shadow'a bakmaya başladı. Shadow hala onunla ilgilenmiyordu. Cody onun bu umursamaz tavrını bildiği için;
"Shadow", diyerek işaret etti. Liza suratını asarak Shadow'da olan gözünü Cody'ye çevirerek;
"Memnun oldum. Peki...", diye başlayan cümlesini yarıda kesti. Cümlesine 'Nereden geldiniz?' diye tamamlamaya niyetliydi ama Shadow'un ilgisiz tavrı, buna bile engel olmuştu.
"Peki, o halde umarım aynı sınıfta oluruz", diyerek arkadaşının yanına döndü. Cümlesine bu şekilde devam etmeyeceğini bir hayli belli ettiğinden, yaptığı gaftan dolayı utanç duymuştu. Olanları, yanında ki orta boylu, somurtuk arkadaşına anlatmaya koyuldu. Cody ise bu sırada Shadow'a bakmaya başladı. Uzun zamandır sarayda kalıp, sadece savaş konusunda eğitim almış biri olduğundan, toplum kurallarını bilmemesini anlayışla karşılıyordu. Ama bu kuralları bir an önce öğrenip, çevresine ayak uydurmaz ise insanların dikkatini çekebilirdi.
Müdür odasına girdiklerinde, müdür Bay Svalon, yüzlerine bakmadan isimlerini sordu. Cody, kendisinin ve Shadow'un ismini söylediğinde Svalon hemen ayağa kalkıp, ikisiyle de el sıkıştı.
"Hoş geldiniz efendim. Okulumuza şeref getirtiniz.", diyerek övgüler yağdırmaya başladı. Cody memnun bir ifade ile başını sallamak ile yetindi. En sonunda, istediği ilgiyi görebilmişti. Müdür heyecanlı bir şekilde;
"Böyle oturabilirsiniz", diyerek önünde bulunan koltukları işaret etti.
"Kralımızın, bizim okula yaptığı katkılar çok büyük. Ona olan borcumuzu, hiçbir şekilde ödeyemeyiz. Uzun zamandır buralarda, böylesine muazzam bir okul daha görülmemişti. Umarım iyi bir şekilde ayakta tutarız. Ayrıca; efendimizin, sizi okulumuza layık görmesine de çok mutlu olduk" dedi tebessüm ederek.
"Teşekkür ederim. Çok kibarsınız.", dedi Cody aynı şekilde.
"Rica ederim. Ben sizin kayıtlarınızı özel olarak yaptırdım. Hiçbir şekilde rahatsızlık duymayacağınıza garanti verebilirim. Sizi rahatsız eden veya canınızı sıkan bir durum olursa bizzat bana bildirmeniz yeterli. Rahatınız için elimden geleni yapacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçuk Prens
Teen Fiction“O okula gitmek istemiyorum baba.” “İtirazların boşuna evlat. Ben gidiyorsun diyorsam, gideceksin!” “Pekala!. Ne kadar kalacağım?” “Ona, hal ve hareketlerine göre karar vereceğim. Ayrıca bir şartım daha var.” “Ne imiş o?” “Prens olduğunu kimseye söy...