Medyada Nico. İyi okumalar...
Yine bir pazartesi yine bir okul günü ahh neden hayat neden?? Sabah kalktığımda bu ruh hali içerisindeydim. Lavaboya girip işlerimi halledicektim ama malesef diş macunum bitmişti. Şimdi bul bulabilirsen. Bütün katlardaki lavaboları gezip diş macunu aradım ve sonunda bulduğumda sevinç çığlıkları atarak odamdaki lavaboya gittim. Birde ne görüyim. Paketinden açılmayı bekleyen yepyeni diş macunu her zaman koyduğum yerde!!!!! Sinirlerime hakim olmaya çalışarak dişlerimi fırçaladım yüzümü falan yıkadım. Ama bir saniye benim lenslerim nerde!! Bitmiş!! Hayıııııııığğğğrrrrr olamazzzzzz!!!!! Ver elini gözlük tabi ki. Kırk saat formamı giymeye uğraştıktan sonra başardım.
Ama acilen kahvaltıya inmem gerekiyordu. Kahvaltıya indiğimde ne göriyim. Abim SON pancakeyi azına götürüyor. Buna izin veremem bu kadarı fazla!!
''Haaayyıııığğrrrr!!!!!''
Öküz abim sırıtarak cevap verdi:
''Evveeettt.''
Tabi ki beni hiç sallamayıp pancakeyi ağzına attı. Lan ne bok gibi gün yaa!! Amına godumun pazartesisi!!! Ben bu şekilde düşünürken annem hemen:
''Kızım bugün seni Ömer götüremeyecek. Babanın arabası hala tamirde ne yazık ki. Bugünlük seni abin götürsün.''
Piç abim tabi ki
''Hadi ben kaçtım''diye gitti ve bende taksiye kaldım. Dur bir dakka Nico bugün bizim okula başlıyodu belki beni o götürebilirdi.
Onu aradığımda açtı ve beni bırakmayı kabul etti. Aman Allah'ım sanırım bugün ki tek şansım Nico. Bende hemen kahvaltı yaptım ve on dakika içerisinde kapıdaydı. Cınım yaa hemen de geldi.
"Bence sana gözlük daha çok yakışıyor. Aynı eskiden olduğu gibi."
"Saol." saol mu? Sadece mi? Ah Liva ah. Bazen kendi kendime soruyorum 'bu mallık nerden geliyo diye.' abimden geldiğine emin olduktan sonra susuyorum. Neyse ben arabaya biner binmez gazladı ve okula doğru yola koyulduk.
Biz okula gelir gelmez bütün yüzler bize döndü. Bu kadar ilgi iyi değil. Ama sonuçta okulda yeni bir araba var dimi kimindir kimlerindir öğrenmek lazım sonuçta. Nico arabadan iner inmez resmen bütün kızların dibi düştü. Oha falan oldular yani. Ve ağızları beş karış açıldı. Kapatın lan ağzınızı sinek kaçıcak. Teallam yaa!! Tabi gördüler yakışuklu çocuğu bakıcaklar.
Ben böyle düşünüp kızlara kötü bakışlar atarken Nico'nun sorusuyla kendime geldim.
"Sınıf ne tarafta?"
"Gel götüriyim."
Okulda küçük çaplı bir tur attırdıktan sonra sınıfa götürdüm. Başak karşıda oturmuş camdan dışarı bakıyodu.
"Başak bak kim gelmiş."
"Kim gelmiş?"
"Bak işte mal!!"
"Haaa bakıyorum." mal bu kız ya!! Sanırım boş anıma denk geldi o zaman arkadaş olduk bunla!!
Tam kafasını çevirmişti ki ağzı beş karış açıldı ve gözleri resmen pörtledi.
"Aaaa. Liva'cım kim bu arkadaş?!? Neden daha önce tanışmadım?!?"
Nico minik bir kahkaha attı ve gidip Başak'a sarıldı. Başak resmen şok oldu. Tabi yakuşuklu çocuk sonuçta.
"Başak beni tanımadın mı?"
"Yooo"
"Nico kankan."
"Oha oha oha olum ne oldu sana yaaa. Biraz taşlaşmış mısın sanki?"
"Biraz mı?" bi saniye bunu ben mi dedim.Nico güldü.
"Saolun canlarım beni sizler var ettiniz."
"Çok mütevazisin Nico."
"Öyleyimdir huyum kurusun." bu sefer gülme sırası bizdeydi.
Biraz öylesine havadan sudan konuştuktan sonra sınıfa Ezgi malı arkasındanda Berk girdi. Tabi yavşak Ezgi Nico'yu görür görmez yavşama girişimlerinde bulundu.
"Aaa merhaba ben Liva'nın en yakın arkadaşı Ezgi. Siz kimsiniz?" anan Ezgi anan!!!
"Hayır en yakın arkadaşım diğilsin ve yavşağın tekisin. Onu hiç görmemiş gibi davran Nico."
Benim bunu söylemem üzerine Ezgi ayağını yere vurarak gitti tabi git. Göt oldun çünkü hahayyt.
Ezgi gittikten sonra Berk geldi. Allah'ım biri bitiyo biri başlıyo yaaa.
"Berk kanka nasılsın?"
"İyi Liva sen?"
"Kankaya ne oldu??"
"Ne kankası??"
"Hani biz kankayız yaaa."
"Hı kanka tabi. Kim bu arkadaş?!?" Allah'ım gelen geçen soruyo. Nico işte Nico. Teallam yaa!!
"Nico. Kendisi benim eskilerden yakın bor arkadaşım."
"Hııı öyle mi? O zaman kankamın kankası benimde kankamdır!!" bunu söyledikten sonra zoraki bir kahkaha attı ve uzaklaştı. Bunda bir haller var ama neyse...
