◄[Ⓧ]► X-WATT 2: Dağılış® | #f-action (✓)

⊗ [X-WATT 2] - BÖLÜM 46 ⊗

[GIRIŞ]

Yaklaşık yarım saattir koridorlarda dolanıp çıkışı bulmaya çalışan Namjoon, içinden lanet okuyarak etrafa bakındı. "Burası ne lanet bir yer, düştüğümüze inanamıyorum."

Derken bir ayak sesi duydu. Dehşetle soluna baktığında köşeden dönüp nefes nefese kendisine bakan Seokjin'i fark edince kaş çattı. "SEOKJİN!"

"AMAN TANRIM, NAMJOON!"

İki üye birbirlerine doğru koşup Titanikteki Romeo Juliet kavuşmasını gerçekleştirmek üzerelerken kafalarını birbirlerine çarpmalarıyla acı içinde bağırdılar. "AAAH!"

İkisi de kafalarını tutarak gülerek birbirlerine bakıyorlardı. "Sonunda bir üyeyi bulabildim." Dedi Namjoon. Seokjin kaş çatıp etrafa baktı. "Niye, hepsi nerede? Ulan kaç saat oldu bilmiyorum, en son altgeçitin önündeydik. Sonra n'olduysa kendimi bir anda bizim sarayın koridorunda kaçamak yapmak üzereyken buldum, Jisoo'yu ararken bir kapıdan geçtim ahanda buradayım!"

Namjoon başını salladı. "Biliyorum, hepimiz farklı kürelere düştük." Dedi nefes nefese. "Ben de kendimi kafeterya gibi bir yerde buldum. Küçüklükten kalma bir travmam vardı, onu yaşadım kürenin içinde."

"Neyi yaşadın?" Diye sordu Seokjin. Namjoon geçiştirdi. "Boşver, zaten kabus gibiydi. Bu arada, bir şey fark ettim. O an rüyada olduğumuz zaman etrafımızda bizi olumsuz etkileyen şeyler oluyor ya."

Seokjin başını salladı kaş çatıp. Namjoon devam etti. "Olumsuz şeyleri şeytan sağlıyor."

"Nasıl yani?" Diye sordu Seokjin. "Ne şeytanı?"

"Ya, tam şeytan denemez. Bir çeşit kara enerji düşün, sen rüyadayken senin rüyada kalman için seni ikna etmeye ya da oyalamaya çalışıyor.  Gerçeklikten uzaklaştırıyor. Atıyorum bir şey yapmak istiyorsun, ama o sana bir şekilde engel oluyor."

"Bende olmadı." Dedi Seokjin. Namjoon onayladı. "Bende de olmadı ama diğerlerinde olmuş. Zihnimle hepsine mesaj göndermeye çalıştım 25 dakika, uğraştım sürekli. Lalisa ve Yoongi'ye ulaşabildim sadece. Diğerlerinin zihinleri kapalıydı. Lalisa'nın rüyasında da onu arayan bir düşmanı vardı, zihnine girebildim. Sonra Yoongi'nin zihnine girip onu uyandırdım. Lalisa uyanmış olmalı çünkü Yoongi'nin zihnindeyken onun sesini duydum."

Seokjin etrafa baktı. "Gidip arayalım. Umarım o da koridorlara girmemiştir, yoksa 80 saat geçse yine bulamayız."

"Buluruz da uzun sürer baya. Güçlerimizi kullanabiliyoruz."

"Doğru ama duvarları yıkmaya yetmiyor, buranın mimarı kimse tebrik etmek lazım." Dedi Seokjin.

"Hadi, hızlı olalım."

•••✮•••

Jungkook köşeden döndüğünde sağdaki ve soldaki koridorlara baktı. "Bu ne her yer aynı, bu şekilde nasıl bulacağım yolu?"

Gözü duvardaki sarmaşığa ve yere kaydığında kaşlarını çattı.

Duvardan zorlukla kopardığı sarmaşığı ayaklarının altından dolayıp çıkmaması için bileklerine bağladıktan sonra yere sürüdü. Sarmaşık yere sürtündüğünde yeşil bir leke çıktı.