1.3

57.3K 1.2K 394
                                    

Yankı'nın bana anlattığı olayın benim yaşamam dışında hiç bir sorun yoktu hayatta. İki gün boyunca ona hiç mesaj atmamıştım üstüne tedirginilkten de uyuyumamıştım doğru dürüst. Kafamın içinde sürekli Ya ben olduğumu öğrendiyse? diye düşünüp duruyor, öğrendiyse bile vereceği tepkilerin hayalini kurup duruyordum. Bir keresinde çok seviniyordu ben olduğuma ama sonra bu senaryoyu beğenmeyip siliyor ve yerine öğrendikten sonra yüzüme bile bakmadığı, beni görmezden geldiği bir senaryo yazıyordum.

Onun öğrenmesini istemiyordum. Ben bu şekilde mutluydum. Onun kediciği olarak kalmak zorundaydım.

Ama sonra bana telefonumu verirken Whatsappın açık olduğunu görüp öğrenmiş olduğunu farz ediyordum. Öğrenmemesi imkansızdı. Kim açık açık duran telefondaki mesajlara bakmazdı ki? Ben olsam bakardım yani...

Telefonumun zil sesi etrafta yankılanırken yüzüstü yattığım yataktan doğrulmadan ekrana baktım. Ece arıyordu. Reddettim. Sonra tekrar çaldı. Bir daha reddettim. Bir daha çaldı. En sonunda reddetmeyip çalmasına izin verdim. Çaldı, çaldı, çaldı...ve bir müddet sonra sustu. Sustuğu sırada telefonumu mesaj bildirim sesi istila etti. Telefonu açmadan durmayacağını biliyordum Ece'nin. O yüzden bu sefer kendim aradım, benim gibi yapmayıp ilk çalışta açtı.  

''Alo?''

''Şerefsiz bu telefonu eninde sonunda açacağını ikimizde biliyoruz, beni neden uğraştırıyorsun?''

''Ne vardı?''

''Elinin körü.'' Ece'nin nefes aldığını duydum. Sonra ''Hayır, şu pembeyi dene tam senin rengin.'' dedi birisine. 

''Neredesin?'' 

''Evde.'' dedim yüzüstü yatmaktan sıkılıp birazda sırtüstü yatmak için yatakta dönerken. Acaba yan mı yatsaydım?

''Kalk, gidiyoruz.'' 

''Ben gelmiyorum.'' 

''Geliyorsun.'' dedi Ece inatla.

''Nereye?''

''Ve sorgulamıyorsun.'' diye devam etti.

''Ece? Nereye?''

''Klübe.''

''Gelmiyorum.''

''Kızım mızıkçılık yapmasana bee, hadi kalk. Bak kalkmazsan oraya gelir saçından sürüklüye sürüklüye getiririm seni, biliyorsun.'' dedi kendinden emin bir sesle.

''Hem basketbol takımı da orada olacakmış!'' 

Arkadan bağıran Pelin'in sesini duyduğumda ona hala sinirliydim ama bunu okulda göstermek niyetindeydim. 

''Kim nereye geliyormuş?'' diye sordum. 

Bu sefer konuşan Pelin'di.

''Basketbol takımından bazı kişiler de bizim klübe geliyormuş, kaptanı da dahil. O yüzden okuldaki ve çevre okuldaki kızların hepsi doluşmuştur bile oraya. Sende o koca götünü kaldır da gel, dolmadan yer bulmamız lazım.'' dedi 20 saniyede söylenecek sözleri 7 saniyede söyleyerek. 

Pelin'in huyu da buydu. Çok hızlı konuşurdu, bazen kimse ne dediğini anlayamazdı. O yüzden he der geçerdik Ece ile.

''Tamam.'' 

''Bu kıız ne kadar inat- TAMAM MI!''

Arkadan Ece'nin 'ne demek tamam?' dediğini duydum ve göz devirmeden edemedim.

''Tamam işte ya, hazırlanıp gelirim ben.''

''Saat 8.00'da ha, sakın geç kalayım deme.'' diye Pelin son ikazını da yapınca telefonu kapatıp duş almaya banyoya gittim. 

Nude •Numara Komşum•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin