06

144 12 5
                                    

siyeon

Kızlarla buluşup kantine indiğimizde iki tane masayı birleştirip oturmuştuk.

"Ee, Siyeon. Ne halt yemeyi düşünüyorsun?"Handong meyve suyundan bir yudum çekerken dirseğini masaya koymuş, çenesini de eline yaslamıştı.

"Niye neyi ne halt yiyorum?"dedikten sonra masanın üzerinde açık olan bisküvi paketinden bir tane alıp ağzıma atmıştım. Ben çiğnemeye başlarken Handong konuşmuştu.

"Yoongi mevzunu."çiğnemeyi kesip ona baygın bakışlarla baktım. Ağzım dolu olmasaydı, ona küfür ederdim.

Ağzımdaki bisküviyi yutup, tek kaşımı kaldırırken ona döndüm.

"Siktir deli."

Bunca ciddiyetin arasından sadece bu iki kelime çıktığında kızlar gülmüştü.

"Lütfen, haşmetlimiz Lee Siyeon'u beğenmeyen de ne bileyim yani."Gahyeon'un dediği şeye gülümseyip saçlarımı savurdum.

"Beni beğeniyorsan elini kaldır, eğer beni beğenmiyorsan standartlarını kaldır."deyip göz kırptığımda kızların hepsi elini kaldırmıştı. Daha sonra da kahkahalarka gülmüştük.

Biz böyleydik.
Boş yapar kahkahalarla gülerdik sonra.

Biraz sesli güldüğümüz için kantindeki birkaç bakış bize dönmüştü. O bakışlardan birisi de diğer masada oturan Min Yoongi'ydi.

Bakışlarımı etrafta gezdirirken onunla göz göze geldiğimde kafamı hızla çevirmiştim.

"Siyeon, tanrı aşkına! Ortaokul musun kızım? Ne bu göz göze gelince kafanı çevirmek falan?"

Bora bana 'eh biraz daha abart amk' bakışları atarken konuşacaktım ki, Yoohyeon ona cevap verdi.

"Evlenmeden olmaz diyor Siyeon "

Pekala. Bu komikti. Ses tonumu ayarlayamamış ve epey sesli bir şekilde gülmüştüm.

"Ay sikeyim, sürekli rezil oluyorum."derken hala gülüyordum.

Önüme gelen sarı saçlarımı elimle arkaya itmiştim.

"Yoongi Siyeon'a düşüyor 1080 piksel oynat bakalım."Minji'nin dediği şeyle kaşlarım çatılmış, onlara garipsediğimi belli eden bakışlarımı atmıştım.

"Ne?"

Minji çenesiyle arkamda kalan Yoongi'nin oturduğu masayı işaret ettiğinde kızlara göz devirdim.

Wrong Number, Blonde ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin