{Jin}
Ertesi sabah okula gittiğimde herkesin bana acıyarak baktığını gördüm. Çabucak aşağı baktım ve kapüşonumun şapkasını taktım, yürürken iki kızın konuştuğunu duydum.
"Namjoon'u okuldan kovacakları doğru mu? Onun güzel adamı dövdüğünü duydum, ayrıca polisin geldiğini duydum ve eğer o güzel çocuk onu suçlarsa, hapse girebilir yada toplum hizmetiyle cezalandırılabilir!"
"Bu çok kötü, yani... Bahse girerim babası ona çok kızar, sanırım onu evden kovar."
Namjoon'un evinden kovulması ve gidecek başka bir yeri olmaması düşüncesiyle gözlerim genişledi, ondan nefret ediyorum ama ailesinin onu umursamaması ve teknik olarak yalnız yaşaması, bunun nasıl bir his olduğunu çok iyi biliyordum.
"Seokjin, lütfen odama gel." Müdür beni aradı ve odasına gelmemi söyledi
Müdürün odasına geldiğimde polis memurları vardı, her şeye tanık olan ama onu durdurmak için hiçbir şey yapmayan bir öğretmen ayrıca Namjoon'un ebeveynleri ve o da vardı.
Memurlardan biri dedi ki "Gerçeği öğrenmek için buradaki çocuğu sorguluyoruz ama görünüşe göre konuşmak istemiyor, bu yüzden bize tam olarak ne olduğunu anlatmanız gerekiyor."
Özgür olmamın zamanı geldi, Namjoon çetenin lideri olduğunu biliyordum. Etrafımda olmazsa benimle uğraşmazdı rahatlardım, ama cezayı hatırladığımda ailesiyle birlikte gitmek zorunda kalacaktı ve fikrimi değiştirdim.
"Olan şey şuydu umm ben..." Şu anda bana bakmayan Namjoon'a baktım.
"Öğretmen yalan söylüyor, bana hiçbir şey yapmadı bana bunu yapan başka bir okula ait bir çeteydi." Az önce yaptığım hatanın farkına vardığımda alnımda ve elimde ter oluşmaya başladı, Namjoon'u savunduğum için şu anda kendimden nefret ediyorum.
Odadan çıktığımızda Namjoon'un ailesi yanıma geldi ve dedi ki:
"Geçmişte pek çok şey olmasına rağmen, baban gibi olmadığın için mutluyum." Bana nazikça gülümsedi ve omzuma elini koydu.Geçmiş mi? Babamı tanıyor mu? Acaba nasıl?
***
Jin dışarıda herkesin kıyafetlerini değiştirmesini bekliyordu, insanların vücudunu görmesi fikrinden nefret ediyordu çünkü çok fazla yara izi ve morluğu vardı, hepsi de gerçekten korktuğu tek bir kişi tarafından yapılmıştı.Dolabımın önünde pantolonumu değiştirirken odaya biri girdi, namjoon'du, şu anda görmek istediğim son kişiydi. Onu görmezden geldim, gömleğimi çıkarmak üzereyken arkamda bir varlık hissettim çok yakındı boynumda nefesini hissettim, bu da beni korkudan titretti, beklemediğim şey ağzından çıkan kelimelerdi.
"Teşekkür ederim." Dedi ve hemen odadan çıktı.
Rahat bir nefes aldım, başka bir panik atak geçireceğimi düşünmüştüm.
***
Evdeydi ve şaşırtıcı bir şekilde ailesinin arabasını orada gördü, kapıyı açmak üzereyken ailesinin konuştuğunu duydu."Jin evde değil mi?" Annesi konuştu
Babası kanepede yatarken "Evde değil ve hiç gelmemesini isterdim."Cevapladı.
"Nasıl hissettiğini biliyorum tatlım, yolumuza çıkmaması için ona bir daire alalım mı?"
***
Jin, sanki biri onu öldürmeye hazır bir şekilde takip ediyormuş gibi koştu, gözyaşları gözlerinden durmadan akıyordu ve uzun yıllar sonra ilk kez tanrıya ona boktan bir aile verdiği için korkunç derecede kızgındı, çocukluğunu hatırlamıyordu ve korkunç bir acı çekiyorduKoşarken bir trafik lambasının yanından geçtiğini fark etmedi, tek bildiği şey bir arabanın kendisine doğru geldiğini ve birisi tarafından tutulup o kişi ile yere düşmesiydi, sonrasında ise bayılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Anksiyete" || 𝐍𝐚𝐦𝐣𝐢𝐧 [TR]
FanficSosyal anksiyete, diğer insanlar tarafından olumsuz yargılanma ve değerlendirilme korkusudur, yetersizlik, aşağılanma, utanç, ve depresyon duygularına yol açar. "Lütfen benim gibi birinden uzak dur" Dedi Jin. "Hayır." Dedi Namjoon çocuğa sarılarak