O zamanlar güzel ve alımlı 17 yaşında bir kızdım. Sabah kalktım ve elini yüzümü iyice yıkadım, okumaya devam ettiğim kitabımı aldım ve beyaz ayakkabılarımı giyindim saçını topuz yaptım ve okul çantamı alarak dışarı çıktım. Aslında o gün hiç okula gitmek istemiyordum fakat hedeflerim için çalışmak zorundaydım.
Okul yolunda ilerlerken her zaman yaptığım gibi yoldan atıştırmalık bir şeyler aldım. Bu pastanenin kokusu beni benden alıyordu. Yavaşça okula doğru yürürken aklıma yeni okuyacağım kitapları getiriyordum ve onları okuma listesine göre kafamda sıralıyordum, tam bir kitap kurduydum, kafamda ki hayal dünyamı kurar ve kendi içimde hayallerimi yaşardım, bu gerçekten çok eğlenceliydi ama bir o kadar da üzücüydü, üzücüydü çünkü insan gerçek hayatı görünce hayal kırıklığına uğruyor. Tıpkı kitaplardaki gibi karşılaşmak istiyorsun ruh eşinle, tıpkı kitaplardaki gibi yaşamak istiyorsun.Okula vardım ve sırama oturdum, genel olarak kimseyle kötü değildim ama çokta sosyal bir insan değildim, daha çok kendimi kitaplara gömerdim. Sadece bir arkadaşım vardı Ali, da benim gibiydi, çok konuşmazdık
Benim yanımda kimse oturmuyordu, sırama geçtim ilk dersin kitap ve defterini çıkardım, telefonumu sessize almaya elim girmişti ki bilinmeyen bir numara beni tam 4 kez aradığını görmüştüm, tam geri dönecekken hoca geldi ve telefonu alel acele kapadım.Ders bitti koşar adımlarla tuvalete gittim telefondan bilinmeyen numarayı aradım, aradım aramasına ama açmadı, onun yerine bana bir mesaj attı;
X= "oh! merhaba umarım rahatsız etmemişimdir aynı okuldayız bir ara konuşmak ister misin?"
Bu neydi şimdi? Neden 4 kez aradı ve neden telefonumu açmadı? Hepsi bir kenara bu kim? Hemen çevrimiçiyken sordum
= "İyide sen kimsin?"
***
(Görüldü)Mesajıma cevap vermedi, bende tüm gün boyunca kafamda soru işaretleriyle kala kaldım.
Dersten sonra yürüyerek eve gittim bu sefer aklımda sadece o kişi vardı, telefonla Ali'yi aradım...