Özlediniz mi burayı???
"Hemen yapalım." Dedi Magnus kararlı bir sesle. "Sonucu ne olursa olsun ben hazırım."
"Magnus, yine de bu çok riskli." Dedi Asmodeus tereddüt ederek.
Magnus'un yapması gereken şey Alec'in zihnine girip onu dış dünyaya geri çekmekti. Bu geçmiş zamanlarda derin uykuya dalan kişilerde uygulanan bir yöntemdi. İşe yarayacağının garantisi yoktu ve çok riskliydi.
Çünkü derin uykuda olan kişi geri dönmeye ikna olmazsa onu geri getiremeye çalışan kişi boşlukta sıkışıp kalırdı ve asla geri dönemezdi. Eğer Alec bir şekilde kendisini dönmeye ikna edemezse, ki bunu yapması olasıydı, Magnus bir boşluk içinde sıkışıp kalacaktı.
Ama Magnus bu riski umursamıyordu.
"Geç olmadan yapalım baba, ben her riski almaya hazırım. Bunu çok iyi biliyorsun."
"Zihnine girdiğin zaman başta gerçek Alec'i bulmalısın. Çünkü orada binlerce Alec ile karşı karşıya geleceksin. Hangisinin gerçek olduğunu bulman gerekiyor ki bunu yapabilecek tek kişi de sensin. İkinci olarak da onu bir uyku halinde olduğuna ikna edip gerçek dünyaya döndürmeye çalışacaksın. Gelmeye ikna etmelisin."
"Edeceğime emin olabilirsin baba."
"Alec seni zihninden atabilir, öyle olursa buraya geri dönersin ve bir daha asla zihnine giremezsin. Sakın onu rahatsız edecek bir şeyler yapma."
"Elimden geleni yapacağıma emin olabilirsin."
"Odada kimse kalmasın." Dedi Asmodeus diğerlerine bakarak. "Sadece Melanie burada kalabilir. Odaklanmam gerekiyor çünkü."
Diğerleri yavaş yavaş odadan çıkarken Asmodeus son kez oğluna baktı.
"Bu konuda eminiz değil mi?"
"Kesinlikle eminiz."
....
Magnus Alec'in yanına uzandıktan sonra Asmodeus ikisinin ellerini birbirine kenetlemişti.
"Aklından sadece Alec ile ilgili anılar geçsin. Zihnine girdiğin anda bunu anlayacaksın zaten. Şimdi gözlerini kapa."
"Baba... eğer olur da geri dönemezsem..."
"Döneceksin!"
"Dönemezsem eğer, kızıma iyi bak. Ve yine de Alec'i geri getirmeye çalış."
"Eğer ki..." dedi Asmodeus kararlı bir sesle konuşmaya başlayıp. "Eğer ki geri dönemezsen ve orada bir yerlerde sıkışıp kalırsan Alec'in bu uğursuz bedenini okyanusun serin sularına fırlatıp bedeninin köpekbalıklarına yem olmasını sağlarım."
"Baba..."
"O yüzden bence geri dönmek için elinden geleni yap. Aksi halde çok sevgili Alec'in de fazla uzun yaşamayacak."
"Bu kadar acımasız değilsin."
"Evet, daha da fazla acımasızım. Eğer bu adam yüzünden seni kaybedersem eski Asmodeus geri gelir. Bu konuda sevdiğim her şey üstüne yemin edebilirim. O yüzden kendine sahip çık. Seni bir kere kaybedecektim, bir daha aynısını yaşatma bana. Şimdi sus ve gözlerini kapat."
Magnus başını tamam dercesine sallayıp gözlerini kapatmıştı. Babasının ne kadar kararlı olduğunu fark etmişti bu yüzden susmaya karar vermişti.
Zaten geçen birkaç dakikanın sonunda bedeninde bir hafifleme hissetti ve parlak bir ışık karşısında gözlerini açtı. Geçişin tamamlandığını fark etmişti çünkü önünde upuzun ve rengarenk çiçeklerle kaplı bir bahçe uzanıyordu.