Numara 3/15

4.3K 375 469
                                    

Beğendiyseniz lütfen oylayın bacılarım😔✋💖

O kadar savaşın ve kargaşanın içindeyken birinin kucağında beni taşıdığını farketmemiştim, çok nazikti ve özgünlüğüm yüzünden buz kesen vücudumun yavaş bir şekilde ısındığını hissediyordum ama gözümü açacak ve kimin beni taşıdığını farkedecek kadar gücüm yoktu. Hatırladığım tek şey " Bu karmaşaya karışmanı istemiyorum " sözleriydi ve gözümü hastane yatağında açmıştım, başım sarılıydı ve ağrıyordu.

Yanımda Todoroki duruyordu, gözlerimi açtığını farketti, suratında bana çok şey anlatacak gibi bir ifade vardı.

T: Uyandın, hemşireyi çağırmam gerekiyor.

Hemşireyi çağırdı, hemşire gelip birçok şeyimi kontrol etti, ona sadece başımın ağrıdığı söyledim ama çarpma etkisi ile olduğunu biliyordum, o da korkulacak birşeyin olmadığını iki saat sonra tekrar kontrol ediceğini söyledi, saat 22:34 'dü.
Todoroki ile yalnız kalmak istemedim ama tek refakatçı oydu.

Isabella/Bella aynı şey.

T: Bella sana söylemem gereken bazı şeyler var.

Isabella: Bir özür gibi mi Todoroki?

T: Evet, ben yaptığım şeyin ne kadar kötü olduğunun ve sana nasıl hissettirdiğinin farkındayım Bella, amacım sana taciz etmek gibi birşey değildi. Özür dilerim ne kadar affetmeyeceğini bilsem de...

I: Başka ne söyleyeceksin?

Soğuk davrandım, ne kadar pişman olduğu suratından okunsa da onu affetmek bana zor geliyor.

T: Sana saldıran yaratığı hatırlıyor musun ? Savurduğun yaratık, özgünlüğü yüzünden insana benzemiyor ama nomu değildi.
I: Evet...

T: Bella onu savururken yani gücün ile.... senin saçlarının arka kısmı bir anda beyaza büründü, sadece bir tutam ama ona sana yaklaştığında elini ona doğru savurdun ve sanki bir kalkan veya duvar gibi bir buz oldu ama daha önce yaptıklarından daha ince ve saydam ama parlıyordu, çok güzeldi ve o adam savruldu, gözlerin kapalıydı farketmedin ama daha sonra eridi, sana söylemem gerektiği düşün-

I: Saçlarımı beyaza büründü? Ben gücümü kullandım... Yani bana bahşedilen gücü.

O an ki adrenalin ile kullanmış olmalıyım, bana umut olacak bir mucize gibi, yüzüm gülmeye başladı, artık başımın ağrısını kafaya takmıyordum, Todoroki'yi bile bu mutluluk ile affedebilirdim ama yapmadım onun yerine yorgun olduğunu söyleyip uyudum. Bir kalkan yapmıştım, bu cidden olağanüstü.

İki gün sonra eve geldim, odamda telefonumun kabımı boyayacaktım, masaya boya ve kabı koydum, telefonu kabından çıkartırken bir kağıt parçası düştü, ne ?
Merakla hızla katlanmış kağıdı açtım, hızla katlandığı çok belliydi. Üzerinde bir koordinat vardı ve tarih, saat. Bugünün tarihini gösteriyordu ve bir saat sonrayı, aklımdan gitmek geçti, çünkü böyle gizemli şeyleri takip etmeyi sevdim ama aptallık yapmakta istemiyordum, gitmeli miyim ?

Ah, kafamda onlarca düşünce var ama bu kağıt gözüme çok tatlı gözüküyor ve merak ile yanıp tutuşmak istemiyorum. Kağıda ve üzerinde ki koordinata bakıyordum, buraya daha önce gittim mi diye merak edip telefona koordinatı girdim, bir kafeyi gösteriyordu, buraya daha önce gitmedim. Kafamda ki seslere son vermem gerektiğini anlayıp bir karar verdim, gidecektim, gitmeyip napacaktım ki ?

Tabiki gidecek bacılar...

Cebime telefonumu, anahtarımı koyup anneme bir arkadaşım ile buluşacağımı söyleyecektim, yalan söylemek ne kadar iyi bir karardı ki? Aptal mıyım? Anneme dışarı çıkacağımı söyledim, hava almak istiyordum hem, okullum olanlar yüzüden 2 gün kapalıydı, yarın okula gidecektim, bari son günü güzel geçireyim, olanlar yüzünden annem başta korktu ama bana güveniyordu, sonuç olarak küçük kızını kırmadı ve izin verdi.

Dabi X OkuyucuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin