one

2.1K 138 90
                                    

Merhabalar, başlamadan önce birkaç uyarı yapmam gerekiyor. Öncelikle hikaye için yetişkin içerik uyarısı koysam da buraya da tekrar bir uyarı bırakmak istedim; bu hikayede bazı bölümlerde cinsel içerikli bölümler ve küfürlü konuşmalar olacak! Bunlar sizi rahatsız edecekse eğer okumamanızı tavsiye ederim. Baştan uyarımı yaptım, lütfen bana sonradan içerikten rahatsız olduğunuza dair bir şey yazmayın. Teşekkürler~ 🖤


Sarışın genç perdenin arasından süzülen güneş ışığının yüzüne vurmasıyla yerinde huzursuzca kıpırdadı. Yatağın diğer tarafına dönüp kolunu o tarafa attığında yatağın diğer tarafındaki boşluğu fark etmesiyle yavaşça gözlerini araladı. Bilinci yavaş yavaş kendine gelirken kalçasında hissettiği ağrıyı görmezden gelmeye çalışarak olduğu yerde doğruldu.

Yanındaki yastığın üstüne bırakılmış kağıdı eline alıp içinden okudu 'Bir işim olduğu için çıktım, açsan dolapta kahvaltı için bir şeyler var.'

Kağıdı okuduktan sonra buruşturup yanındaki boşluğa attı, Hyunjin her zamanki gibi gece yatak arkadaşlığı rolünü yerine getirmiş sabah da erkenden Felix'i evde bırakıp çıkıp gitmişti. Aralarında yatak arkadaşlığı dışında bir bağ olmasını istemiyordu, hele hele duygusal bir bağ olmasını asla. Anlaşmalarına göre ikisinden biri diğerine ya da başka birine aşık olursa anlaşma bozulur ve bir daha görüşmemek üzere birbirlerinin hayatından çıkarlardı.

Sarışın genç ayaklarını sinirle yataktan sarkıtıp yerden iç çamaşırını alıp giydi. Duygusal bağ kurmak istememesini anlıyordu ama sabah onu görmemesi için her seferinde Hyunjin'in erkenden kalkıp evden çıkıp gitmesi kabul etmek istemese de gururunu incitiyordu.

Dün gecenin verdiği yorgunluktan dolayı her yeri ağrırken ayaklarını sürüye sürüye banyoya ilerledi. Normalde sabahları kahvaltı etmeden güne başlayamazdı ama Hyunjin'de kaldığı zaman o sabah erkenden çıkıp onu bırakıp gidince kahvaltı etmeye hevesi kalmıyordu. Ağır adımlarla banyoya girdi ve duşa girmeden önce aynanın karşısına geçip aynadaki görüntüsüne baktığında boynundaki morlukları fark etti. Lanet herif iz bırakma demesine rağmen onu dinlememiş ve boynunda kocaman bir morluk bırakmıştı. Kaşlarını çatıp elini morluğun üzerinde gezdirdikten sonra az önce giydiği iç çamaşırını çıkartıp duş kabinine girdi.

Suyun sıcaklığını ayarladıktan sonra işaret ve orta parmağını yalayıp deliğine hizaladı. Dün gece ikinci seferden sonra Hyunjin içine boşaldığı için, içine bıraktığı menileri temizlemesi gerekiyordu. Bazen anın tadını çıkarırken onu uyarmayı unutması ertesi gün ona kendini parmaklamak zorunda kalması olarak geri dönüyordu. Parmağını yavaşça içine kaydırırken çığlık atmamak için kendini zor tuttu. Bunu Hyunjin yaptığında asla böyle zorlanmıyordu, kendisinin yapması cidden çok zordu.

Duşta işini bitirdikten sonra kabinden çıkıp hemen yanındaki askıda duran yedek bornozu alıp giydi. Duştan çıktığı için üşümüştü, bornoza sıkı sıkı sarılıp yatak odasına geçti. Yerde yatağın yanında duran çantasından yedek iç çamaşırını alıp giydi, gece çıkarıp yerlere attıkları kıyafetlerini topladı ve üstünü değiştirdi. Saçını havlu ile ıslaklığını alacak kadar kuruladıktan sonra saçlarını geriye atıp kafasına beresini geçirdi. Hızlıca tüm eşyalarını toplayıp askıdan montunu alarak evden çıktı.

Ekim ayının sonunda oldukları için dışarı çıktığı an soğuk hava Felix'in yüzüne vurmuştu. Montuna iyice sarıldı ve hızlı adımlarla otobüs durağına doğru ilerledi. Yaklaşık beş dakika sonra evine giden otobüse bindi ve en arkaya geçip kulaklıklarını taktı. Yol boyunca müzik dinleyip Hyunjin'i düşündü.

Aralarında yaptıkları anlaşma gereği aşık olmak yasaktı fakat Felix bu kuralı çoktan çiğnemiş üstelik bunu Hyunjin'e söylememişti. Söylemesi demek onu kaybetmek demekti. Hyunjin'in ona aşık olmayacağının farkındaydı, aralarında duygusal bir bağ olmayacağını bilmesine rağmen ondan uzak duramıyordu. En ufak bir dokunuşu, seks sırasında belini tutması bile onun için yeterliydi. Bununlarla yetinebileceğini düşünüyordu. Önünde iki seçenek vardı; sevilmeyeceğini bildiği halde Hyunjin ile bu ilişkiye devam etmek ya da onun hayatından çıkıp kendi yoluna bakmak. Felix onu kaybetmeyi göze alamadığı için hakkını ilk seçenekten yana kullanmıştı.

Otobüs evine en yakın durağa yaklaştığında otobüsün durması için hemen yanında duran düğmeye bastı. Otobüs durakta durunca hızlıca inip evine doğru ilerledi. Hafta sonu olduğu için Seungmin de Jeongin de evdeydi büyük ihtimalle. O yüzden apartman kapısının önüne geldiğinde anahtarını çıkarma zahmetine girmemiş direkt zile basmıştı. Kapı açıldığında hızlı adımlarla apartmana girdi ve hızlıca merdivenleri çıktı. Evin kapısı Felix'in girmesi için aralık bırakılmıştı, eve girdiğinde ceketini çıkartırken "Ben geldim!" diye seslendi.

Oturma odasından "Hoşgeldin!" diye seslenen Jeongin'in sesini duyduğunda ceketini asıp onun yanına geçti. Jeongin koltukta oturmuş portakal yerken televizyon izliyordu. Felix kendini Jeongin'in yanına koltuğa attığında, Jeongin gözünü televizyondan birkaç saniye ayırıp Felix'e dik dik baktı. Bakışları tekrar televizyona döndüğünde "Yavaş ol amcık, daha taksidi bitmedi koltukların." demişti.

Felix ona aldırmadan kafasını uzatıp arka odaya doğru baktı "Seungmin yok mu?" diye sordu. Jeongin bakışlarını televizyondan çekmeden "İçeride, Changbin hyungla beraberler." diye cevap verdi. Dün en son Felix yanlarından ayrıldığı sırada, Seungmin ve Changbin yeni kavga etmişti. Kaşlarını çatıp Jeongin'e baktı "Bunlar en son kavga etmemiş miydi?" diye sordu.

Jeongin umursamazca kucağında duran tabaktaki portakallardan yemeye devam ederken "Klasik Seungmin ve Changbin hyung işte. Sen gittikten sonra Seungmin baya dağıttı, sonra Changbin hyungu aradı beni eve götür ayağına eve attı işte. Sabaha kadar kulak tıkaçlarımı çıkartmadım." diyip son cümlesinde iğrenmiş bir ifade takındı.

Odadan bağırış sesleri geldiğinde ikisinin de bakışları o tarafa çevrildi. Seungmin "Bıktım senin bu umursamazlığından!" diye bağırdığı sırada odanın kapısı açıldı. Changbin boynuna taktığı kravatını bağlamaya çalışırken hızlı adımlarla kapıya ilerliyordu, Seungmin de arkasından ilerlerken tekrar bağırdı "Kime diyorum? Changbin!"

Changbin kapıyı açacağı sırada arkasından gelen sevgilisinin dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu "Çok geç kaldım hayatım, biraz daha geç kalırsam Chan beni falakaya yatırır." diyip şaşkınca onları izleyen Jeongin ve Felix'e dönerek el salladı. Jeongin ve Felix ona el sallayarak karşılık verdiğinde kapıyı açıp hemen dışarıya fırladı. Arkasından kapıyı çektiğinde Seungmin olduğu yerde kapıya bakakaldı ve "Bu çocuğu cidden sikicem." diye fısıldadı.

Jeongin bakışlarını televizyona çevirirken "Orası biraz zor işte." diye karşılık verdi. Seungmin ağır adımlarla odaya gelip kendini tekli koltuğa bıraktığında Jeongin sinirle ona döndü ve "Yavaş olsanıza götünü siktiklerim, aşk acınızı niye koltuklardan çıkarıyorsunuz!" diye bağırdı.

Seungmin, Jeongin'in ona bağırmasıyla Felix'e dönmüş ve "Senin neyin var?" diye sormuştu. Felix, Seungmin'den bakışlarını kaçırırken Jeongin onun yerine konuşup "Gece Hyunjin'de kaldı, sabah da yine mahkeme duvarı gibi suratla döndü işte." diye karşılık vermişti. Seungmin oturduğu koltuktan kalkıp Felix'in yanına oturdu ve ellerini tuttu "Felix, ne zamana kadar böyle devam edeceksin?" diye sordu.

Felix kafasını sağa sola sallayıp "Bilmiyorum." diye karşılık verdi ve kafasını kaldırıp Seungmin'e bakarak cümlesini tamamladı "Tek bildiğim onu hayatımdan çıkaracak cesareti ve gücü kendimde bulamamam."

-

Merhabalar❣️ İlk bölüm için biraz ortadan girmişim gibi duruyor farkındayım ama merak etmeyin asıl başlamam gereken yer burası. Yorum ve oy sayıları benim için çok değerli, siz oy verip yorum attıkça bana motivasyon oluyor o yüzden lütfen bölümü beğendiyseniz oy verip yorum bırakın 🧡 Şimdiden teşekkürler 😚

 Yorum ve oy sayıları benim için çok değerli, siz oy verip yorum attıkça bana motivasyon oluyor o yüzden lütfen bölümü beğendiyseniz oy verip yorum bırakın 🧡 Şimdiden teşekkürler 😚

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
hurts like hell | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin